3.4

220 46 4
                                    

26.05.2024

İyi okumalar.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

*Felix kaçırılmadan bir süre önce*


Felix arabasının bagajındaki yeni roket silahının parçalarını çıkartırken fabrikanın önüne dizilmiş yedi tır doldurulmaktaydı. "Patron."

"Söyle." Felix elindeki makine parçalarını bagajdan çıkartırken yanına gelen adamın kim olduğuna baktı. "Tırlar çıkışa hazır, geceyi bekleyelim mi?"

Felix birkaç saniye bekledi. Başını çevirip tırların plakasına bakarken hangi yöne gideceklerini plaka kodundan okumaya çalışmıştı. Hemen sonra başını iki yana sallayarak adamına döndü. "Gereği yok, çıkın siz."

"Emredersiniz.'

Adamları araçlara dağılıp tırları tek tek çıkarırken Felix makine parçalarını çıkartıp aracın arkasında kurmuştu büyük silahı. Yanına doğru yaklaşan silah ustalarından biri, ilgiyle yere diz çökerek makineye yakından baktı. "Bir şahesere benziyor. Nereden buldunuz bunu?"

Felix birkaç saniye adamı süzdü. "Bir arkadaşımın çizimini yaptırdım. Benim çok hoşuma gitti, yapabilir miyiz bundan?"

Silah ustası makineyi incelerken Felix geriye çekilmişti. Bu önünde duran harika yapıt Jisung'un eseriydi. Onun plan ve çizimlerinde hiçbir oynama yapmadan Felix doğruca yaptırmıştı ve ortaya bu çıkmıştı. "Yaparız. Tekte seri üretime geçemeyiz ama hallederiz."

Felix telefonunun sesini duyduğunda başını umursamazca salladı. "Gerekli çalışmaları yap, seri üretim istiyorum."

Silah ustasının itirazlarını duymadan arkasını dönerken çalan telefonu cevaplamıştı. "Evet?"

"Felix." Duyduğu takındık ses Felix'in telefon ekranındaki numarayı kontrol etmesine sebep oldu. "Benim Seungmin, bir şey isteyeceğim."

"Kısa kes." Evet Seungmin kötü biri olmadığını ya da Hyunjin'e zarar vermeyeceğini iddia etmiş olabilirdi. Yine de ona karşı sıcak davranmasını gerektiren bir şey yoktu. Felix Minho ve Hyunjin dışında kimseye sıcak davranmayı tercih etmezdi. "Bana silah lazım."

"Bundan banane?"

"Silah tüccarı değil misin sen amına koyayım?" İlk kez küfrettiğini duyduğu Seungmin'in sesi garip bir şekilde Felix'in gülme isteğini dürtmüştü. "Kafan mı güzel savcı? Sence adalet çalışanlarına silah temin eden legal bir satıcı mıyım ben?"

"Bak aptal çocuk, az önce babam olacak adamın yanından çıktım. Senin o bağımlı sevgilinin babası babama silahlarını övmüş. O da kafaya koymuş, seni, sevgilini ve Hyunjin'i senin silahınla öldürecekmiş." Derin bir nefes alıp verdi telefonunun ucundaki beden. "Benden senin silahlarından istedi. Bana bir tane silah gönder."

Felix kafa karışıklığıyla etrafa bakındı. "Silah az gelir, istersen kafamıza sıksın diye ayağına gelelim senin babalığın? Ne diyorsun sokuk herif?"

Seungmin'in ikinci kez küfür edişi kulaklarına ulaştı. Saniyeler içinde onu silah göndermeye ikna etmiş, Felix'e bir dizi küfür sıralayarak telefonu kapatmıştı. Felix gözlerini sıkıca kapattı. İnsanlardan nefret ediyordu.

Felix işlerini bitirdiğinde arabasına binerek fabrikanın önünden ayrıldı. Doğruca büyük, beyaz toplantı binalarına giderken silah ticaretiyle ilgilenen başka tüccarlarla yaklaşık iki saat süren bir toplantı yapmışlardı.

Cimetière de Lee'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin