1.3

371 45 38
                                    

01.10.2023

İyi okumalar.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Taehyun Changbin'in eseri olan morluklarını kapatma ihtiyacı duymadan Minho'nun barının önüne geldiğinde kapıda kendisini bekleyen Changbin'e gülerek öpücük atmış, etrafındaki herkesi etkileyecek kadar sevimli bir gülümsemeyle ona yaklaşmıştı.

Üzerindeki siyah tişört, siyah kot pantolon ve siyah deri ceketi, diz kapağına kadar uzanan pantolon zinciri veya yüzündeki yaraların, Changbin'in daha önce görmüş olduğu, boynunu dikkat çekici bir şekilde sarmalayan zincir dövmesinin onu gotik bir sokak serserisi olarak göstermesinin yanı sıra yüzündeki sevimli ifade oldukça masum duruyordu. Changbin onun masum tavrına göz devirdi, nasıl bir zır deli olduğunu yakından tecrübe etmişti çünkü. "Salak salak sırıtma aptal, çabuk ol."

Kolundan tuttuğu kırmızı saçlı çocuğu peşinden sürüklerken sadece yanındaki çocuk yüzünden gerilen sinirlerini nasıl yatıştıracağını düşünüyordu. Kırmızı saçlı erkekler kendisine iyi gelmiyordu.

Yanındaki çocukla beraber barın en boş ve sakin yerine, bar tezgahının yanına geldiğinde tezgahın arka tarafında siyah bir önlük takan ve alaycı bir yüz ifadesiyle önündeki gençle sohbet eden sevgilisini gördü. Herkes dans pistinde ya da masalarda vakit geçirirken içkilerini yenileyip eski yerlerine dönen tek tük kişi buraya geliyordu, şaka gibi olsa da barın en boş kısmı asıl kaynağın, içkilerin servis edildiği yerdi.

Sevgilisini görmek Changbin'in yüzünde bir gülümsemeye sebep olurken yavaşça ona doğru yaklaştı. Önündeki kişi hiç şüphesiz yüzlerce sarhoşla uğraşmasına rağmen en çok rahatsız hissederek ve en çok zevk alarak sohbet ettiği kişiydi, Hyunjin.

Taehyun ile beraber Hyunjin'in yanına gelmek ne kadar doğruydu bilmiyordu fakat yanındaki çocuğu yalnız bırakacak kadar güvenmiyordu. Sohbet eden ikiliye yaklaştığı esnada kolundan tuttuğu bedeni rastgele sandalyelerden birine ittirmiş, tezgahın arkasına geçerek sevgilisine yaklaşmıştı.

Bardağa içki doldurmakla meşgul olan Han elindeki cam şişeyle kalakalırken Changbin hızlı hareketlerle sevgilisini tutup kendisine çekerek ona sarılmıştı. Han elinde şişeyle kaldığı için sevgilisine sarılamazken Hyunjin gülerek oturduğu yerden kalkmış öne uzanarak Han'ın elinde kalan ağzı açık şişeyi almıştı.

Şişeyi tezgaha bırakmak yerine kendine çekerek dudaklarına yaslamış, önünde sarılıp öpüşen ikiliyi izleyerek içkiyi yudumlamıştı. Taehyun, her zamanki rahat tavrıyla beraber Hyunjin'in yanına oturmuş, onun birkaç yudum alıp masaya yasladığı şişeyi elinden çekerek almıştı. Hiç rahatsız olmadan kendisi de birkaç yudum içmiş, tuhaf bir ifadeyle kendisine bakan gence dönmüştü. "Görüşmeyeli nasılsın Hyunjin?"

"Seni görene kadar iyiydim Taehyun." Hyunjin'in göz devirerek önüne dönmesine karşılık sırıtarak onu izlemiş, Changbin'in sesinin duyana kadar onlardan tarafa dönmemişti. "Seni oradan kalkman ve Hyunjin den uzak durman konusunda uyarmam gerek ama asla yapmayacağım çünkü ölmen işime gelir."

Onun sözlerine karşılık Hyunjin küçük bir tebessüm ederken Taehyun büyük bir kahkaha atmış, Han ise sevgilisinin sözlerine göz devirmişti. Changbin bar tezgahının ardında bir sandalyeye otururken Han ona yaklaşmış, kucağına oturmuştu. "Gelen varsa gelmesin içki de içmesin, Hyunjin gelenleri kovsana."

Hyunjin onlara gülerek başını sallamış, etrafa kısaca göz gezdirmişti. Telefonuna gelen bildirim ilgisini tamamen üstüne çekerken Taehyun ilk defa içinde normal bir şekilde oturabildiği barı izliyordu.

Cimetière de Lee'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin