3.2

225 43 9
                                    

13.05.2024

İyi okumalar.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

_•••••_

Siyah bir limuzin yurt kapısında durduğunda, otuzlarının başında gibi görünen genç bir adam arabadan inmişti. "Bekleyin çocuklar, ufak bir işim var."

İki çocuğunu arabada bırakıp yurdun bahçesine girmişti.

Arabada oturan esmer kız çocuğu camdan dışarıyı izlerken kendisinden iki yaş büyük erkek kardeşi kulağında kulaklığıyla uzakta oturuyordu.

Esmer kız bir sürü çocuğun olduğu bahçeye baktı. Çocuk evi miydi orası?

Merakla arabadan indiğinde kardeşi onu görmezden geliyordu.

Yurt bahçesine girdi esmer kız. Bakışlarını etrafta gezdirirken ağaca bağladıkları bir ipi sallayan siyah saçlı çocuğu, ve dönen ipte atlayan çilli, kahverengi saçlı çocuğa ilişti gözleri.

Bang Christopher Chan, tıpkı Lee Yongbok Felix gibi melezdi. Küçük çocuğa yurda geldiği ilk günden beri korumalık yapan ikinci kişiydi. Birincisi elbette ipin bağlı olduğu ağacın arkasında sigara içen Minho'ydu.

Küçük çocukla olabildiğince ilgileniyor, onun Minho'nun yaptığı işlere karışmasını önlemek için Minho dahil herkesten uzak tutmaya çalışıyordu Felix'i.

Esmer kız ikiliye doğru yaklaştı. "Merhaba!"

Felix gelen sesle durduğunda, ip bacaklarına çarpmıştı. Chan bakışlarını onun gibi gelen kıza çevirdi. "Merhaba." Nazik bir şekilde ona karşılık vermişti.

Kız, elini Chan'e doğru uzattı. "Merhaba, ben Kira, senin adın ne?"

Oldukça ezbere olan sözlere karşılık Chan gülümsedi. İsmini kısık bir sesle mırıldanırken kızın elini tutmak konusunda kararsızdı. Bu hoş bir davranış olmayabilirdi.

Kız tutulmadığı halde elini havada tutmaya devam etti. Chan'e ardı arkası kesilmeyen tanışma soruları sorarken Chan şaşkınlıkla ona bakıyordu, kız şüphesiz çok fazla konuşuyordu.

Hâlâ havada duran eli tutmadığını fark ettiğinde, elini hafifçe öne doğru uzattı. Kira heyecanla ona bakarken ipe takılıp düşen Felix'in kısık sesli çığlığı Chan'in ilgisini anında çekmişti.

Kızı bir saniye daha düşünmeden arkasını dönerken Minho çoktan sigarası atmış, Felix'e koşmuştu. Chan de onlara katılırken Minho Felix'i kucağına alıp yurt binasına doğru yürüdü.

Belki de o an gelecekteki kaderlerinden bir yansıma vardı.

Kira, Felix'in tek bir sesle Chan'i nasıl kendisinden aldığını izliyordu.

Minho bilerek yapmış olmasa da farkında olmadan ipi çekerek Felix'in düşmesine sebep olan Chan'e kızıyordu. Sanki istemeyerek onun başına hep bela açacak gibiydi.

Ve Chan, Minho'nun Felix'i tutarak yurda gittiği gibi, onu peşinden kötü şeylere sürükleyeceğini hissediyordu.

Ve onlar çocuktu.

Yapacakları şeyin sonunu tahmin etmek gibi bir özellikleri yoktu. Fazla umursamazlık, fazla öfke ve kıskançlık belki de kaderlerinde büyük şeye sebep olacaktı.

_••••••_

Hastaneden çıktıktan sonraki üç gün içersinde Minho işlerinin başına geri dönebilecek kadar iyi hale gelmişti. Bacağında hafif bir aksaklık olsa da ciddi bir şey olmuyor, birkaç saniyelik tökezleme sonrası kendine geliyordu.

Cimetière de Lee'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin