Yakamı bıraktı telefonu aldı, biriyle konuştu. Bu eve ne zaman gelsem elim ayağım bağlanırdı ama bu sefer özgürdüm. Bu herif benim hakkımda ne düşünüp beni buraya getirdi ki! Neden beni polise vermeyeceğini söylüyor? Ya herif psikopatsa? Ya bana işkence falan yaparsa! Derin derin nefes al Rüzgar! Sen adamı komalık edersin! Kimse birşey yapamaz!
Ellerimi cebime koymuş, ayaklarımı masaya uzatmış oturuyordum. Melih'te karşımdaki koltuğa kollarını bağlayarak oturmuş beni izliyordu. Kapı çaldı, Melih kapıyı açtığında içeri kısa etekli ve topuklu ayakkabılı Ezgi girdi. Beni görünce Melih'e dönüp bir şeyler söyledi. Onu bu haliyle nerede olsa tanırdım. Melih'le aralarında geçen konuşmaya kulak misafiri oldum. Tamam , tam olarak öyle olmadı. Dinledim de diyebiliriz...
"Onun burda ne işi var!"
"Ben getirttim."
" Neden?!"
"Onunla konuş, sana amacını anlatmasını sağla! Ne yap et konuştur o kızı!"
"Manyak mısın be! Nasıl konuşturacağım ben kızı?! Konuşmak isterse konuşur zaten!"
"Ezgi! Muhakkak öğren!"
"Bak sen yanlış anladın galiba! Ya bizim öyle muhabbetimiz yok ki kız pat diye anlatacak değil ya!"
"Onun burda olduğunu bir tek sen biliyorsun! Hapishaneye gitmeyi hak etmediğini söyledin, kanıtlaması için ona bir fırsat veriyorum. Ne anlatırsa anlatsın, gitmesine izin vereceğim."
"Olmaz! Yapamam ben ya! Sizinle mi uğraşacağım!"
"Eğer onu konuşturamazsan, polise kaçmasına yardım ettiğini söylerim!"
"Adi pislik! Böyle biri olduğunu başından beri biliyordum, sana güvenmekle hata ettim. Tamam! Deneyelim bakalım! "
"Ben bir saatliğine şirkete gidiyorum, biri gelirse kapıyı açma, bir şeye ihtiyacın olursa dışarıdaki adamlara söyle. Rüzgar'ın kaçmasına müsaade etme. Dışarda bir ton adam var istesede kaçamaz zaten..."
"İyi iyi anladık."
Melih bana baktı, ardından çıkıp gitti. Ezgi derin bir nefes alıp yanıma doğru geldi.
"Yakalanmayı nasıl becerdin! Kaçman için kendimi tehlikeye attım!"
"Zengin züppe beni tehdit etti."
"Asıl içeri tıkılması gereken o! Utanmasa uçan kuşu tehdit edecek!"
"Beni sorguya çekmek de sana düştü değil mi?"
"Ona sadece "Tamam denerim" dedim. Söz vermedim. Denedim olmadı, derim olur biter, bana bi şey anlatmak zorunda değilsin bende seni dinlemek zorunda değilim."
Kafamı koltuğa yaslayıp bir kahkaha patlattım.
"Şu durumda komik olan ne olabilir!"
"Bana benziyorsun!"
"Ne!"
"Kim ne derse desin kafana eseni yapıyorsun."
"Aramızdaki fark şu; senin hırsız olduğunu düşündükleri için sevmiyorlar , beni güzel olduğum için!"
"Seni bu yüzden mi sevmiyorlar?"
"Bir kaç şey daha var... Mesela kendini beğenmişin önde gideniyim, lafımı esirgemiyorum, sinirlendiğimde küfür ediyorum, doğru konuşuyorum falan filan işte."
"Doğru konuşmak iyi bir şey değil mi?"
"İnsanlar doğruları kaldıramıyor, kafalarındakileri yaşıyorlar..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEPÇİ (Tamamlandı)
Action"Tutun şunu! Kaçıyor! Mücevherlerim... Seni soysuz hırsız!" "Ben 2015'in Robin Hood'uyum.Yaptığım hırsızlık değil..."