04

199 52 4
                                    

Eski evimdeydim işte hiç beklemiyorken hem de . Nasıl olmuştu bu biliyordum ama iyi ki olmuştu. Şimdi yine evimdeydim ama tek bir farkla!.. Artık kapımda birileri beni beklemekteydi.

Zaman yavaş yavaş ilerliyordu. Artık işe gitmenin vakti de gelmişti. Hızlıca uygun kıyafetler giyip makyaj masasına oturduğumda kapı zili çalmıştı. Sebebi çok açıktı. İşe götürmek için kapıma dayanmışlardı ama halen hazırlanmamıştım.

Kapıyı umursamadan hızlıca makyajımı yaparak kapının yolunu tuttum. Sadece iki dakika beklemişlerdi kapımda.

Kapıyı açtığımda hızlıca söze girdiler.

⇁ Sizi işe götürmek için buradayız, hazırsanız çıkalım!

Başımla ikisini de onaylayarak kapıyı suratlarına nazikçe (!) kapattım. Sonrasında da saçlarımı yaparak çıkmıştım. On yedi dakika süren araba yolculuğundan sonra da nihayet gece kulübünün önündeydim.

Arabadan inip hızlıca içeriye girdiğimde beni bırakan adamlar kapının önünden uzaklaşmıştı. Onları pek fazla önemsemeden içeriye girip doğruca çalışan odasına geçtim. İçeriden giydiğim mini siyah eteğin üstüne bağlamaya bir önlük alarak belime bağladım ve hızlıca oradan çıkıp içeriye döndüm. Şu saatler genelde genç saatiydi. Biraz ilerleyen saatler ise en kalabalık saatler olacaktı. Kapanış saat ne doğru ise insanlar yavaş yavaş azalacaktı.

Bara gidip hazırlanmış tepsiyi elime aldığım gibi servise başladım. Tek yaptığım buydu işte. İçki servisi ve aşağılayıcı sözleri sindirme!

Hepsi baştan aşağı beni süzüp iğrenç laflar ediyordu. Sonrasında daha da sarhoş olduklarında aptal aptal konuşmaya başlıyorlardı. Tamamen sarhoşlarken onları umursamazdım ama onlar daha da uğraştırıcı olurlardı.

Ama bunun hiç bir önemi yoktu artık. Buradan ayrılma hakkım yoktu. Borç ödenene kadar burada bedava çalışacaktım. Gündüzleri de ev kirası için çalışmam gerekecekti ama nasıl olacak bilmiyordum. Yarın sabah araştırmaya başlayacaktım, umarım bulurum.

...

Zamanın ilerleyen saatlerinde bir anda tüm işlerimi yarıda bırakmak zorunda kalmıştım. Bartu içeriye giriş yapmıştı!..

Elimdeki boş tepsiyi hala Bartu'yu izlerken barmenin önüne koydum. Kısa süre içerisinde tepsi dolmuştu. Barmen onu hızlıca elime tutuşturduğunda işime devam ettim. Birkaç rastgele insana daha servis yaptıktan sonra boş tepsiyle barmene geri döndüm. Tepsinin içine büyük birkaç tane içki şişesi ve gösterişli bir bardak konduğunda yeni işimin ne olduğu aşikardı.

⇁ Bunu şuradaki adama götüreceksin. Adama düzgün davran, buranın sahibi!

Umursamazca başımı sallayarak tepsiyi aldığım gibi VIP köşesine ilerledim. Bartu'nun özel içki koltuğu! Bordo çok rahat büyük bir kanepe ve karşısında bir masa.

Yanına giderek tepsideki içki şişelerini ve bardağı teker teker yavaşça masaya bırakarak tepsiyi önüme indirerek kendisine döndüm. Neşeli , işinden memnun birisi gibi ''Afiyet olsun!'' demem gerekiyordu. İşimin getirisinden biri de buydu.

Bakışlarımı bakışlarında kenetledikten sonra konuştum.

'' Afiyet olsun. ''

Daha sonrasında tam gitmeye yelteniyordum ki Bartu kolumdan tutmuş ve beni sonrasında kendisine çekerek yanına oturtmuştu. Şaşkınca onun ne yaptığını anlamlandırmaya çalışırken umursamazca konuya girdi.

─── Ne dediğimi hatırlamıyor musun? Ben burada iken sadece bana hizmet edeceksin!

Ah bu tamamen buradaydı. Mekanın sahibi mekandayken onunla o gidene kadar özenle ilgilenecektim.

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin