32 ''BİRİNCİ KİTAP FİNALİ''

34 8 0
                                    

...

Beklemek mi zordu yoksa sadece hemen olsun istenildiği için beklemek katlanılamaz bir şekilde sıkıcı olduğundan mı bize zor gelirdi?

Bilmiyordum nedenini ama tam üç hafta geçmişti artık.

Nikah günü!

Bebeğimiz artık iki aylıktı. Nikahtan sonraki durak doğruca orasıydı.

Trabzon'daki manastırları gölleri ,deniz kenarlarını gezmiştik yine bir hafta kadar olmuştu tabii. Sonrasında da İstanbul için tekrar yola çıkmıştım. Anneannem beni bırakmak istememişti ama sorun Neslihan annenin de bırakmak istemeyişi idi.

Ve bu kavgayı da Neslihan anne kazanmıştı. İki hafta nikah olacağını da öğrenince üstelememişti tabii.

Hatta eğer plan başarılı olursa anneannem de düğünde bizimle olacaktı, düğün ise... Ya Trabzon'da ya da Artvin'de!

...

İstanbul'a vardığımızda ve telefonlar uçak modundan çıktığında bildirimlerin de ardı arkası kesilmemişti. Furkan'dan birçok arama varken Ege bunları eve sakladığında asıl bomba evde patlamıştı.

Beklediğim... Patlamaya hazır büyük bomba!

─── Sen ne dediğinin farkında mısın!?

Odamızda büyük bir gürültü ile hoparlörden bir yandan giyinirken konuşmaktaydı.

Telefon arkasından ses gelmekte hiç vakit kaybetmemişti.

⇁ Bulmuş, nereden bulmuşsa bütün gizli anlaşmaları ele geçirmiş!

Bakışlarım korku ve endişeyle Ege'ye dönerken bakışları bana kaydı. Furkan sözlerine devam ediyordu.

⇁ Böyle giderse şirkete veda edersin!

─── Şirket umurumda bile değil!

Ege gözlerinin içine bakarak sözlerini söylemiş iken Furkan da sözlerine devam etmişti.

⇁ Biliyorum ama sorun bunla kalmıyor... Böyle giderse eğer...

─── Söyle!

Ege gözlerimin içinden gözlerini alamazken Furkan beklenen cevabı vermişti.

⇁ Hapis! O anlaşmalar ve Aras'ın pislik planlarıyla hapse girmen kaçınılmaz son! Ve sen hapse girersen ne olur biliyor musun!?

Ege'nin yüzü gerim gerim gerilirken telefonu da Furkan'ın suratına kapatıp gardırop kapağını sertçe çarparak tekrardan bana döndü.

─── Kahretsin!

'' Ege... ''

Bakışları anında bana döndüğünde iki adımda yanıma geldi.

─── Üzgünüm. Sorun yok tamam mı, çözeceğim ben. Sakın korkma her şey normale dönecek!

Elleri titreyerek yanaklarımı tutarken korkarak bakışlarımı kaçırmıştım. Yaptıklarımı bilse de halen gözlerimin içine böyle bakar mıydı ki?

─── Yapma lütfen...

Bakışlarımı gözlerine kaldırarak istemsizce salladım ve sonrasında da ittirerek kendimden uzaklaştırdım.

'' Sorun yok! Ben korkmuyorum. ''

Anlayışlı bir şekilde başını salladıktan sonra bir adım geriledi.

─── Peki öyleyse...

'' Gitme lazım biliyorum, lütfen git. Hallet! ''

─── Merak etme.

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin