06

30 4 0
                                    

...

Kalan günlerin hiç bu kadar ışık hızıyla geçeceğini düşünmüştüm.

Ama işte on üç gün dediğin şey neydi ki değil mi?

Bol hazırlıklarla geçen bir haftanın ardından zaten her şey bitmişti.

Ferda adında yeni bir hizmetçi gelmişken eve gelinlik seçmekteydim. Daha doğrusu gelinliğimi Nalan seçiyordu ben sadece denemekteydim.

Eve gelen beş tane gelinliği teker teker denerken en sadesini Nalan benim için seçmişti. En sade ama üstümde bol duran kilomu saklayan fazla göz kamaştırıcı ve dikkat çeken olmayan!

...

Gelinlik de hazır olduğunda sadece üç gün vardı.

Kimilerine göre evliliğime, bana göre ise ikinci cenaze törenime!

...

'' Evet evet her şeyi halledin! Bir sivil polis gönderin! ''

'' Ferda mı? Orada mı!? ''

'' Tamam hallet ama sürekli benimle iletişim halinde kalmalı. Konağın gündemini tutmalı. En önemlisi de o kızı her şeyden ve herkesten korumak zorunda! ''

'' Tekrar iletişime geçeriz kapatıyorum şimdi! ''

Telefon kapandığında Furkan elindeki telefonu masaya bırakarak önündeki laptopa döndü.

Bakalım sizinle neler yapabiliyorum!

Furkan karşısındaki laptopu bir bir kurcalarken aradığı bir koz vardı. O kozu bulup düşmanların işini bitirmek ve sonrasında da İzel'i o kara delikten çekip alacaktı.

...

Geceye karşın telefonuna mesaj gelen Furkan gözlerini zar zor laptop ekranından çekerken bir süre daha uykusuz kalacağını gelen mesajla öğrenmişti tam da.

Ferda'dan bir mesaj!

'' Bahsettiğin kadının üç gün sonra düğünü var! ''

Furkan'ın gözleri fal taşı açılmış bir şekilde ekrana bakarken boğazındaki düğümü yutkunarak geçirmeye çalışmış olsa da nafileydi.

Hızlıca telefonu bırakıp laptopun klavyesinde ellerini gezdirirken Ferda'dan bir mesaj daha gelmişti.

'' Ne yapıyoruz? ''

Furkan hızlıca telefonuna bir şeyler yazarak Ferda'ya mesaj yolladığında gözleri seri bir şekilde laptop ekranında yazanları okudu.

Ferda'ya yazdığı ise tamamen şu kelimelerden ibaretti:

'' Başlıyoruz, düğün günü Aras'ı alın içeri! ''

...

Nihayet o gün.

Günlerini saydığım bir şey varsa ilki nişanım olmuş, ikincisi de nikahım.

Ama ikisi boşa giderken piyangoyu tutturmuş olduğum tamamen yanlış sayı kombinasyonu olan evlilik idi!

Bu evliliğin kaçarı yoktu tam günü geldiğinde anlamıştım.

Ne üçler ne ikiler nice günler geçmiş ve an gelmişti.

Bartu'dan olan bebeklerim, Melek ve isimsiz yakışıklım...

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin