SANA TUTSAK

16

...

Tuvalette gerekli gereksiz bir süre oyalandıktan sonra ellerimi yıkayıp rujumu da tazeledikten sonra hızlıca tuvaletten çıktım.

Sıkmıştı artık hep aynı muhabbet , yat kalk aynıydı!

Bir anca tarihler ve saatler değişiyordu o kadar bıkmıştım artık.

Eğlence istiyordum biraz aksiyon da olsa fena mı ?

Sıkıldım!

Ama yok hep aynı muhabet!

Ev , iş , Bartu , anneanne , ev iş , Bartu , anneanne!

Keşke anneannem onaylamasa da kurtulsam şu adamdan!

Tabii her şeye rağmen yine vazgeçmezse ne olacaktı?

Umarım vazgeçer diyeceğiz artık!

Koridoru döndükten sonra hızlıca masamızın yolunu tuttum.

Masaya geri döner dönmez elimi sallayarak söylenmeye başladım.

'' Hadi hadi çok bile oldu, anneannem bekliyor! ''

Bartu beni hızlıca başıyla onayladıktan sonra ayağa kalkmıştı. Garson hesabı getirince Bartu fazlasıyla ödeyerek peşime takılmıştı. Nakit olarak sadece iki yüz taşıyor gibime geliyordu gerçekten!

...

Restorandan çıktığımızda şoför direk gelerek önümüzde durmuş ve kapıyı açmıştı. Bartu binmem için elini içeriye doğru uzattığında bekleme yapmadan arabaya binerek koltuğa yerleşmiştim.

Bartu da yanıma yerleştiğindeyse şoför kapıyı kapattığı gibi arabayı çalıştırmış ve anneannemin evine doğru yola koyulmuştuk.

Ve yol her zamanki gibi on beş dakika kadar sürmüştü.

Arabadan inerken şoförün gelip kapımızı açmasıyla gülümseyerek inmiştim. Öğrenmiş bir şeyler kerata!..

Bartu arabadan inip arkasına dönerek gülüşüme karşılık verdi.

─── Neye gülüyorsun sen öyle bakayım?

Gülüşüm yüzümde büyürken şoföre yandan bir bakış attım. Bu sırada şoför arabanın kapısını geri kapatmıştı çoktan.

Bartu'ya döndüğümde yüzümdeki gülüşü bozmadan cevap verdim.

'' Hiiç!.. ''

Bu sırada Bartu dönüp elimi tutmuş ve arkasından sürüklemeye başlamıştı.

'' Ne yapıyorsun? ''

Sırıtarak bana dönmüştü.

─── Yavuklumun elini tutuyorum ne olacak?

Elimi çekmeye çalışırken fısıltıyla konuşmuştu.

─── Bizim it sağ üç yönünde sokağın başında bizim tarafa geliyor.

Gözlerimi devirerek elini iyice sıktım. Peş işlemediğini düşünüyordum o yüzden bende tırnaklarımı geçirdim derisine.

Gözleri sadece sorgulayıcı bir şekilde bana yönelmişti. Umursamadan gülümsedim ve evin kapısını işaret ettim.

'' Korktun mu girsene hadi!? ''

Bartu sırıtarak bana dönmüştü.

─── Dün arabada ne dediğimi hatırlıyor musun?

Bakışları bakışlarımı bulmuş ve sonrasında dudaklarıma kaymıştı ki anlamıştım ne demek istediğini , ne düşündüğünü.

'' Hayır şimdi olmaz sakın! Anneannem görecek!.. ''