25

55 8 0
                                    

...

26 Mayıs Günü.

Yıllar sonra tekrar İstanbul.

İstanbul'da gün iki!

Gözlerimi açtığımda bir kez daha kolları arasında bulmuştum kendimi. Sabah saatin dokuzu. Bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama erken kalkan birisi ben uyanmadan kalkmıyordu yataktan. Dün uyuma numarası yaparken bugün de numaradan ziyade gözlerimin içine derince bakmaktaydı. Doğrulup sırtımı yatak başlığına yaslandığımda o da doldurarak yanıma gelmişti.

─── Günaydın.

Uykunun getirisi olarak boğazımı temizleyerek soğuk bir ses ile karşılık verdiğimde refleks olarak yorganı üstümden çekip atmış ve yataktan da çıkmıştım.

─── Nasılsın?

Nasıldım?

İyi sayılırdım...

Kahvaltı yaparsak daha iyi olabilir miydim , bilmem ki?..

'' Sayılır. ''

Ardımdan yataktan çıktığında gardıroba yöneldim. Peşim sıra gelmişti.

─── İyi olman için ne yapabilirim söyle bana.

Arkamdan yaklaşıp eliyle omzuma dokunduğunda bir adım ileri giderek söylediklerini hiç mi hiç umursamadan giyecek bir şeylere bakınmıştım.

─── İzel.

Acaba tayt ve tişört gibi rahat bir şeyler mi?

─── İzel?..

Yoksa elbise mi?

Belki de etek ve bluz?

Ya da pantolon ve bluz...

─── İzel!

Bir anda kolumdan tuttuğu gibi vücudumu kendine çevirmiş ve elleri hızlıca belimi kavramıştı. Bedenlerimiz birbirine değerken nefes alış verişi her defasında yüzüme çarpmaya başlamıştı.

Bakışlarım gözlerinden aşağıya kaydığında bir kez daha fark ettim.

Sahi kaç tane baklava vardı orada?

Peki ya kollara ne demeli?

Ah ne saçmalıyorsun İzel!?

Depresyonluktan ne düşüneceğini de şaşırdın iyice!

Kendine gel!

Sen kas aşığı mısın?

Ya da çıplak vücut hayranı!?

─── Bana bak.

Ama yalanı yok, iyiydi yani. Vurdu mu oturtur diyeceğim de ... Oturttuğu zamanlara zaten çoğu kez tanıklık etmiştim.

Biliyordum yani.

─── İzel bakışlarını kaldır.

Eli çenemi kavradığında başımı iki yana sallayarak bakışlarımı gözlerine taşıdım.

─── Söyle , kendine gelmen için ne yapmalıyım?

Gözlerimi devirerek ellerimi kollarına götürerek ittirmeye çalıştığımda tekrar konuştu.

─── Bırakmam.

Derin bir iç çekerek gözlerimi gözlerine diktim.

'' Beni kendimle bırak. Böyle daha iyi olurum! ''

Bakışlarını olumsuzca salladığında çenemdeki eli tekrardan belime inmişti.

─── Belki sen iyi olabilirsin ama bu hikayede seni bu halde gördükçe kötü olurum ben. O yüzden eğer mümkünse ... Bu sorunu iki taraflı halletmeli.

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin