11

118 34 1
                                    

...

-Ben sana aldanamam yarim ben sana dayanamam.

'' Ben sana aldanamam yarim ben sana dayanamam.''

Sıkıca sarıldık tekrardan saat gecenin on ikisi.

-Ah kuzumm dur ben sana bir yatak sereyim yoldan geldin yorulmuşsundur, yarın devam ederiz nasılsa!

Gülümserken neşeli bir şekilde ayaklandı.

'' Yorganlar nerede söyle bana ben alır yaparım kendi yatağımı. ''

Anneannem beni odasına kadar götürmüştü. Sandığın üstünden yorganları , örtüleri, yastık kılıflarını , tüylü battaniyeleri ve yatak örtülerini indirirken en sonunda anneannemin benim için özel olarak seçtiği yastığı, kılıfını, yorganı ve yatak örtülerini alarak salona taşıdım.

-Yere ser yere rahat edersin .

Şaşkınca anneanneme bakarken bakışlarım yere gitti.

Yerde yatmak nasıl daha rahat ettirirdi ki beni? Hem ben yastık az düşük olsa uyuyamayan biriyim bir de tamamen parke üstünde mi yatacaktım, hayatta!

'' Yok gerek yok ben şurada kıvrılır yatarım yer falan soğuk olur şimdi. ''

-Olur mu hiç!? Seni bilerek hasta edecek kadın mıyım ben?

'' Yoo yo öyle demedim, yani... ''

Ben toparlamaya çalışırken anneannem gülümsemişti.

-Hadi hadi yatağını hazırla da bir an önce uyu gece gece ses yapmayasın ha! Uykum hafiftir benim. Tersim kötüdür bilesin!

Anneanneme tedirgince tebessüm ederek yatağı sermeye koyuldum. Anneannem de salonu terk etmişti. Hızlıca yatağa yerleştiğimde derin bir of çektim. Burayı o yumuşacık yatağa tercih ederdim. Çünkü burada kanımın yanındaydım, anneannemin ve o ev ne kadar lüks ve yaşanılası harika bir yer olsa da bir yabancıya aitti.

Ve ben burayı her halükarda yeğlerdim.

Bakalım ne kadar Trabzon kızıydım!?. Anneannemle birlikte her şeyi öğrenecektim. Gerçekten buna inanıyorum.

Ankara da deniz yoktu. Burada ise Karadeniz var , hamsi balığının hasının , memleketinin olduğu yerdeydim. Eminim dedem olsa yarın sabah ilk iş balığa gitmek olurdu ama yoktu işte..

Oflayarak sağ tarafıma döndüm.

En azından gidip yerinde yiyebilirdim hem ben balık tutmayı beceremezdim ki zaten neden boş yere üzüldüm durup dururken?..

...

Uykumu iyi almıştım, huzurlu ve rahat. Bu neşeli derin uykumdan ortamın sessizliği ile sakinliğini tek bir çığırtması bile anneannemin bozacağını bilmeksizin mışıl mışıl uyuyordum ki bir bağırışıyla her şey allak bullak olmuştu. Ne olduğuna şaşırarak yataktan hopladığımda karşıma dikiliverdi.

-Uyan uşağım uyan! Amma da uykucu çıktın sen ben daha sabah haplarımı içeceğim daha ne çay var ortada ne kahvaltı!

Gözlerimi ovuştururken anneannem elindeki bastonu yere vurmaya başlamıştı. Yataktan esneyerek doğrulduğumda ise bastonu vurmayı kesmiş ve söylenmesine kaldığı yerden devam etmişti.

-Hadi hadi ben çayı koyarken sen de yumurtaları getir kümesten.

Yumurta!?

Kümes!?

Ne kümesi? Ve ne yumurtası!?

'' Nasıl !? ''

Anneannem gülerek elini alnına getirdi.

SANA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin