...
Dışarısı iyice kararmıştı. Saat on biri geçiyordu. Dışarısını aydınlatan tek ışık süzmesi gece lambalarının sönük ışıkları iken arabayı aydınlatan ise fazlasıyla gözümü alan tepemizdeki ışık olmuştu.
Hala bir cevap bekliyordum, tek yaptığı ise ayağıyla ritim tutarak arabayı sallamasıydı.
Gözleri bakışlarımdan dudağıma kayarken yanağımdaki eli sürtünmeye devam ediyordu. Benim bakışlarım da gözlerinden dudaklarına kaydığında dudağını ıslatarak söze girdi. Fısıltı gibi , sessiz ve sakin...
─── Seni ... Seviyorum kadın! Öyle bir seviyorum ki uğruna her şeyi verir , her şeyi de yaparım!
Belimdeki eli de beni kendi bedenine yaklaştırdıktan sonra diğer yanağıma çıkmış ve yüzüm şu an iki elleri arasına girmişti.
Yüzü yüzüme yaklaşırken geri çekilmeye başladım. O da sonra durmuş ve gözlerini kapatıp açtıktan hemen sonra şu sözleri sarf etmişti.
─── Onu rahat bırakacağım, sırf yanındayken seni doya doya öpebilmek için!
Sadece birkaç kelime dökülüvermişti ağzımdan.
'' Sen delisin! ''
Ve tek yaptığı tebessüm ederek kafa sallamak oldu. Sonra da devam etti.
─── Evet, dediğim gibi sana deli!..
Tam bir buçuk yıl önceki ufak bir yakınlık yüzüne miydi tüm bunlar , takıntı mı yapmıştı beni kendine yoksa gerçekten bir şekilde aşık mı olmuştu bana!?
Ve tek öğrenebilme şeklim bunu görerek olacaktı , yaşayarak ve yaşatarak!
...
Avuçları arasından çıktığımda ona sırtımı dönmüş ve araba kapısını çekerek açmıştım ama saçma bir şekilde şaşırmıştım da!
Beni engellemek yerine izin verdiği için. Arabadan inip gitmeme izin verdiği için!
Ayaklarımı dışarıya uzatıp inerken omuzlarım arasından ceketini çekip almıştı. Sonrasındaysa bana bakan bakışları eşliğinde kapıyı yüzüne kapattığım gibi evin yolunu tutmuştum. Kapıdan içeriye girdiğimdeyse araba toz olup uçmuştu.
Bu onu artık son kez görüşüm müydü , pek sanmıyordum ve hatta kesinlikle öyleydi ; bu asla son gelişi olmamış , olmayacaktı da!
Umalım da bari şimdi işler yerinde gitsin , yani anneanne sorgusu!
...
-Kız sen kaç saattir neredesin?
Ayağımdaki botları çıkarıp kapı yanına koyduktan sonra direk kendimi salona atmıştım.
'' Hem buluşturuyorsun hem de neredesin soruyorsun! Oluyor mu böyle!? ''
Anneannem lafı pattan ağzıma tıkıvermişti.
-Bu saate kadar dur da demedik. Hem kaç saattir camdayım nereden geldiniz siz Alp oğlumu falan da göremedim ben.
Hiç sorma anneanne gerçekten hiç sorma olanları!
'' Onunla gelmedik. ''
Bakışları ciddileşmişti.
-Oradan buraya bu saatte tek başına mı geldin kız!?
Umursamadan koltuğa oturarak bakışlarımı tavana diktikten bir süre sonra doğrularak üstümdeki ceketi çıkararak koltuk başına yerleştirdim. Çantayı da aynı şekilde yanına fırlattıktan sonra tekrardan anneanneme döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA TUTSAK
Romance... SANA TUTSAK ────────────────────────────────────── ~ Tutsağım sana , tutsağım aşkına. Kara gözlerine , tenimde bıraktığın tüm izlerine... ────────────────────────────────────── ♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Tenha sokaklarda ardıma bakmadan yürüyordum eğer bak...