...
Anneannemle kahvaltıyı yaptıktan hemen sonra dükkana geçmiştik. Dükkanı her zamanki sakinliği gibi işletmiştik de. En azından bugün Ayşe gibisinden insanlar gelmemiş aksine sevecen kadınlar gelmişti. Ahaliyi iyi anlayabilmek ve aralarına karışmak için ekin toplamaya çağırıyorlardı. Zamanı geldiğinde çay , fındık , kestane , hurma... Umarım o zamana kadar burada kalabilirdim. Çünkü hepsinin hasadı ,toplanması çoktan yapılmıştı. Dediklerine göre mantar vardı ormanda toplamak için şu anlık.
Neyse artık şansıma küsecektim, zaten şanslı olsam başıma onca şey gelmezdi bile!
Ayşe gibiler gelmediği için memnundum darısı yarınaydı umarım!..
...
Sonraki gün Ahmet koşarak ziyaretimize gelmişti dükkanımıza, bir başına. Şaşırmıştım ama anneannem dert etmemişti bunu, bu yüzden bende fazla dert etmeyerek sevecence davrandım Ahmet'e.
'' Beyefendimiz bugün ne yemek isterler? ''
-Katmer!
Ahmet katmer diye bağırdığında kahkaha atmıştım. Onu masalardan birine oturttuktan sonra anneannemin yanına gidecektim ki Ahmet'in küçük itirafı beni olduğum yere sabitlemişti.
-Abla çok güzel konuşuyorsun sen. Bizim buradaki kızların hiçbiri senin kadar güzel konuşmuyor!
Gülmüştüm. Sadece gülmüş...
...
Ahmet katmerini yanında meyve suyu ile güzelce yiyip meyve suyundan da içerken ben de anneannemle birlikte diğer müşterilerle ilgilenmiştik, tabii bir gözüm halen Ahmet'te idi.
Neden tek başına olduğunu aklım almıyordu. Ahmet yemeğini bitirince masadaki tabağı ve bardağı alarak Ahmet'i mutfağa götürdüm. Ellerini yıkadıktan sonra da anneannemin izni ve bilgisi dahilinde Ahmet'i evine götürmek için çıkmıştım yola, düşmüştük Ahmet ile yollara!
...
'' Ee evin nereye bakalım? ''
Ahmet'in yüzü düşmüştü.
-Eve mi gidiyoruz!? Ben parka gideriz sanıyordum...
Gülümseyerek Ahmet'in elini kavradım.
'' Oraya da annenlerle gidersin. ''
-Hayır onlar beni götürmez! Onlar eve geldiğimi öğrensinler annem terlikle kovalayacak beni!..
Hay aksi!
'' Dur bir saniye ''
Ahmet olduğu yerde donup kaldığında şaşkınca da yüzüme bakmaya başlamıştı.
-Ne dedim ki şimdi ben?
'' Sen evden mi kaçtın bakayım!? ''
Yüzünün şekli tedirgin bir hal aldığında anlamıştım, bariz bir şekilde belliydi! Sırf dükkana gelebilmek için gizlice evden kaçmıştı. Kim bilir Fatma Abla nasıl endişelenmiştir şimdi!? Tabii bilir gerçi burada olduğunu ama kadın bunu akıl edene kadar çoktan şok dalgası geçirmiştir kesin.
O yüzden bende acele ederek Ahmet'i de evinin yerini söylemeye ikna ettikten sonra yola koyulmuştuk.
Tabii daha evin sokağına bile giremeden Alp'i görmüştük. Yanında bir adam vardı ve tartışıyorlardı. Sesleri sokağın başına bile geliyordu. Emindim ki biraz sonra kavga çıkacaktı, o yüzden acele ederek Ahmet ile hızlı adımlarla yürüyerek yanlarına gittik. Tam o sırada birbirlerinin yakalarına yapışmışlardı bile. Ahmet korkuyla elimi bırakıp biraz uzaklaşmışken ben de ikisini ayırmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA TUTSAK
Romance... SANA TUTSAK ────────────────────────────────────── ~ Tutsağım sana , tutsağım aşkına. Kara gözlerine , tenimde bıraktığın tüm izlerine... ────────────────────────────────────── ♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Tenha sokaklarda ardıma bakmadan yürüyordum eğer bak...