...
Vücudum elleri arasında titrerken daha da sıkı bağlanmıştım. Başımı sanki bana özel tasarlanmış boyun girintisine sokarak yerleştim.
Elleri sıklaşırken fısıldadı.
─── Geçti, birazdan çıkacağız buradan.
Ağzımdan tek bir kelime dökülebilmişti sadece.
'' Üşüyorum... ''
Üstümdeki montum, ve onun üstündeki montu bile yetmemişti beni ısıtmaya. Buz gibiydim ve halen de üşümeye devam ediyordum.
Elleri bana sıkıca sarılırken çevremizdeki sesler artmıştı.
-Patron...
-Bir şey lazım mı efendim?
-Ne yapalım abi?
Bir tane araba bırakıp defolup gidin hepiniz!
Neyse ki Bartu sesleri durdurmuştu. Sadece rüzgarın sesi kulaklarıma dolarken anladığım bir şekil ve zaman diliminde uykuya dalmış, belki de bayılmıştım.
Ama içim rahattı tabii , kurtulmuştum.
Ege kurtarmıştı beni.
Bartu ismine alışmıştım ama Ege daha sıcaktı bana. Hep iki isim tartışması yaşamışımdır arkadaşlarıma seslenirken. Şimdi de aynısı bu adama oluyordu. Bartu Ege'yi aynı anda söylemek saçmaydı. Bartu normaldi ama Ege alışamamış olmamdan kaynaklı mıdır bilinmez bir değişik hissettiriyordu beni.
...
Buz gibi ama bir o kadar da yumuşak bir zeminle buluştuğunda sırtım üstümdeki montunu ve ceketimi çıkararak bir kenara bırakmıştı. Ayağımdaki çizmeleri teker teker çıkarıp yatağın yanına bıraktıktan sonra doğrularak eşyalarımı kurcalamaya başladı. Bir süre sonra bacaklarıma bir şey giydirmeye başlamıştı, pijama...
Daha sonrasında sırtım yumuşak zeminden bir anda ayrıldı ve ben yine kendimi ait olduğum girintide buldum. Ege'nin omzu İzel'in muadili...
Elbisemin fermuarını indirmiş ve elbise askılarını omuzumdan sallandırıp indirdiğinde üstümdeki ince atlet piyasaya çıkmıştı.
Atletimin üstüne rahat uzun kollu bir şeyler giydirdiğinde tamamen yenilenmiş ve yatağa hazır gibiydim. Bedenimi yavaşça yatağa yerleştirdiğinde tek ihtiyacım sıcaklıktı.
Onu da Ege de aradım.
...
Üzerimden doğrulup yataktan çıkmış ve üstümü örtmüştü. Tam elini yorgandan çekip gidecekken bir anda yakaladım elini.
'' Gitme... ''
Gülümsedi, sıcacık gülümsemesini hissettim en deriniyle!..
─── Gitmeyeceğim, bir daha asla...
Asla deme ama alışırım... Diyemedim ama düşündüm, sadece düşünebildim...
Baş ucuma otururken yastık ucuna kadar çıkmıştım. Eli alnımdaydı, umarım ateşlenmezdim. Ama her halükarda mahvolmuş hissediyordum.
Gözlerim kendiliğinden kapanırken önce elleri sonra da bedeni tamamıyla gitmişti, ayrılmıştı benden.
Sonrasında ise alnıma dokunan soğukluk ile kıpraşmaya başladım.
Evet ateşlenmiştim işte. Sadece birkaç saat sonra ateşlenivermiştim.
Saniyeler içinde üstümdeki yorgan alınmış ve sonrasında da pijama üstüm gitmişti üzerimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA TUTSAK
Romance... SANA TUTSAK ────────────────────────────────────── ~ Tutsağım sana , tutsağım aşkına. Kara gözlerine , tenimde bıraktığın tüm izlerine... ────────────────────────────────────── ♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Tenha sokaklarda ardıma bakmadan yürüyordum eğer bak...