...
'' Neden geldin!? ''
Bakışları bakışlarımı buldu. Bir cevap vermek için uzunca bir süre düşünmüştü.
Cevabımı alamadığımda sakin kalmaya çalışarak oturduğum koltuktan bir hışımla kalkarak karşısına dikildim.
'' Neden geldin sana dedim , neden!? Neden şimdi!? ''
'' Cevap versene! ''
'' Veremiyorsun işte! ''
'' Ya bir kolye bir ton çiçek kuru bir özür geçirdi dimi koskoca bir yılı! Yeterdi ya sadece neden gittiğini söylesen yeterdi! Ama yok onu bile yapamadın sen! ''
Bartu'yu arkamdan bırakarak evden dışarı çıktım. Arkamdan hızlı adımlarla gelmeye başlamıştı.
─── İzel!
Umursamadan ayakkabılarımı giydiğim gibi kendimi sokağa attım. Dönüp baktığımda aynen arkamdan gelmekteydi.
'' Git başımdan! ''
Park halindeki arabaları geçip yola fırladığımda ani bir korna sesiyle irkilmiştim.
─── İzel!
Üzerime frenleri yokmuşçasına ve korna çalık halde gelen arabayla bakışırken kalakalmıştım. Her şey iki saniyede gerçekleşmişti.
Yola atlamam, sürücü ile bakışmam , olduğum yerde kalakalmam ve sonrasında da Bartu'nun gelip son anda beni arabanın altında ezilmekten kurtarmasıyla ikimizin de yere düşmesi...
Gözlerim kapalıyken eli yüzümde gezindi, endişeli olduğu titreyen ellerinden de sesinin tonundan da her halinden belliydi.
─── İzel , İzel bana bak! Aç gözlerini.
Araba yanımızdan geçip gitmiş birkaç kişi etrafımıza toplanmıştı.
─── İzel!
Gözlerimi araladığımda Bartu rahatlamış bir şekilde nefesini yüzüme vermişti. Yüzüm avuç içlerindeyken yerdeki dirseğinden destek alarak doğruldu ve ardından sırtımı da asfalttan ayırdı.
İkimizin de bir şeyi olmadığını görenler işlerinin başlarına geri dönerken kimisi de söve söve uzaklaşmıştı.
─── Lütfen...
'' Bırak! ''
Gözlerimden yaşlar birer birer süzülürken yanaklarıma düşen yaşların her birini sildi.
Az kalsın param pinçik olacak iken şimdi şuan onun kolları arasında ve hayattaydım.
─── İzel, İzel'İm... Bak bana, izin ver açıklamama.
Kafamı sağa sola rastgele sallamaya başladığımda konuşmasına devam etmişti, kendini açıklamaya.
─── Dinle beni.
Kafamı onaylarca sallarken söze girdi.
─── Annem... Açtı gözlerini . Alelacele yanına gitmem gerekiyordu. Haklısın haber vermeliydim, halini hatırını sormalıydım ama... Yapamadım işte. Tüm koskoca bir yıl boyunca sadece onunla ilgilendim, sadece onu sağlığına kavuşturmakla uğraştım... Başardım da... Artık daha iyi, en azından ölü gibi durmuyor , en azından gözleri artık açık.
'' Bartu... ''
Söyleyecek bir söz bulamadım. Ellerim sadece boynuna dolandı.
''Ege...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA TUTSAK
Romance... SANA TUTSAK ────────────────────────────────────── ~ Tutsağım sana , tutsağım aşkına. Kara gözlerine , tenimde bıraktığın tüm izlerine... ────────────────────────────────────── ♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Tenha sokaklarda ardıma bakmadan yürüyordum eğer bak...