•"Taking A Nap.. In The Middle Of An Apocalypse? ..Is She Even Serious?!"|

86 9 53
                                    

Her şey dahil toplamda 2003 kelimeyle iyi okumalar millet, 50 yorumda yb gelecek~

~~~

Dolabı açtıklarında gördükleri kız, dizlerini kendine çekmiş şekilde uyuyordu ki, kendisini rahatsız eden ani ışık ile afalladı. "Bu da ne.. Ne yapıyorsunuz?"

Bennett gözlerini şok ile araladı. "Asıl sen ne yapıyorsun?! Az önce burada bir zombi vardı ve öylece uyuyor muydun?!" Kız sadece esnedi ve kolları üzerine yanağını koyarak umursamaz şekilde gözlerini kapattı; "Ah.. Şu öldürdüğünüz zombiyi mi diyorsun..?"

"Evet?!"

Kaeya dayanamadı ve küçük bir kahkaha attı. "Anlaşılan sessiz kaldığı sırada zombilerin dikkatini çekmeyeceğini bilebilecek kadar zeki bir kızsın, cesaretin için seni tebrik ediyorum."

"Ailen nerede?"

"Ne ailesi? ...Thoma'yı mı diyorsunuz?"

Albedo ile Kaeya öylece birbirlerine baktılar, Albedo ardından kıza döndü. "Thoma kim bilmiyoruz, ama aile dendiğinde aklına ilk o geliyorsa, ailen demektir."

"Hm.. Aslında evet.. Aklıma ilk o gelmişti.."

"Thoma dediğin çocuk nerede peki?"

"..." Sayu anlam veremez şekilde gözlerini kırpıştırdığı sırada, bunu demiş olan Kaeya, kendi kendine sırıttı; "Sanırım Thoma denen 'çocuk', bizi kendisi buldu."

Albedo hızla Kaeya'nın arkasındaki yetişkine başını çevirdi. Thoma ne ara.. mızrağının ucunu Kaeya'nın sırtına yaslamıştı ki? Çok sessiz bir şekilde gelmiş olmalı ki kimse fark etmemişti..

Aslında hayır. Fark edenler olmuştu.

"Ne ara geldin sen?!"

"Sayu'dan uzak durun!"

"O mızrağı indir, biz düşman değiliz." Albedo kaşlarını çatarak, sakinleşirici tabancasını kavrarken konuşmuştu ki Kaeya daha mutlu bir şekilde sırıttı; "Kusura bakma Thoma, sevgilim de fazla korumacıdır."

Thoma, Sayu'ya, yanına gelmesini işaret etti, kız esneyerek dediğini yaptığı sırada mızrağını yavaşça indirdi, ilk olarak solundaki kadına baktı. "Şu kadın size ihanet ediyor gibi bir hisse kapıldım.. Neden ona yaklaştığımı ilk sen görmene rağmen beni durdurmaya çalışmadın?"

Rosaria, elindeki hançeri parmağında döndürürken rahat bir şekilde mırıldandı. "Yüzündeki ifadeyi odaya girdiğin an farketmiştim, yalnızca kardeşin olarak gördüğün bu kız için Kaeya'ya saldırmaya çalışmıştın. Üstelik Kaeya 'çocuk' değil, istese seni çoktan alt etmişti."

"..."

...

"Aramızdaki anlaşmazlıkları düzeltmek adına daha detaylı bir açıklama yapmama izin ver, Thoma." diyen Albedo bir eliyle Razor'ı, diğer eliyle ise Thoma'nın bacağına sarılan Sayu'yu işaret etti. "Ekip arkadaşımız Razor, sokakta ilerlediğimiz sırada Sayu'nun oda içerisinde hareket ettiğini fark etmiş olmalı ki bizi buraya yöneltti. Dışarıdan bakınca kırık pencereden dolayı görmesi oldukça kolaysınız sonuçta."

Kaeya da kollarını göğsünde birleştirdi, kapının kenarındaki su ve konserveleri işaret etti. "Sana gelince, Thoma, ne zamandan beri bu hâlde yaşamaya çalışıyorsunuz?"

Ellerini Sayu'nun omzunda tutan Thoma kaşlarını çattı. "Neden? Aldıklarımızı yağmalamak gibi bir fikrin mi var? Sayu'yu gördükten sonra içeri girmenizden anlaşılıyor."

"Woah.. Nasıl da güven sorunun var.." diyen Rosaria göz devirdi.

"..."

"Bizi diğer sokak çeteleri ile karıştırma. Ayrıca hangi sokak çetesi bunlara sahip ki?" Albedo boynundaki çipi gösterdi, Kaeya kırık pencerenin diğer tarafındaki, üzerinde Knights Of Favonius'un sembolü bulunan droneu, Rosaria ise bileğindeki yüksek teknoloji saati.

The Prophecy Of The Wind Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin