•"I Tried To Live, Through An Literal Hell"|

91 11 108
                                    

Her şey dahil olmak üzere 1529 kelimeyle iyi okumalar millet, 50 yorumda yb gelecek~

~~~

"..."

Chongyun, gözleri yaşlar içerisinde, ruhsuz bir ifade ile, Scaramouche'un ona söylediklerini sindirmeye çalışıyordu, tek yapabildiği "Hayır.." demekti, Xiao'ya döndü.

"B- biz.. birlikteydik! Nasıl olur da etrafı kontrol etmezsiniz, Xiao!?"

Onu Albedo yanıtladı; "Ettik. Cihazlarımızın titreşimler ile tepki verdiği tek yaşam formu seninkiydi, Chongyun."

"M.. mümkün olamaz.. Ölmüş olamaz.."

"Sırf, uykunda onun adını sayıkladığın için, bölgeyi kontrol etmesi amacıyla bir ekip bile gönderdim, fakat sonuç olumsuzdu."

Tam Kaeya devamını getirecekti ki, nefes alış verişleri kalp atışları gibi hızlanan Chongyun'un bacakları kendisini daha fazla ayakta tutamayınca dengesini yitirdi, Xiao ile Aether son anda Chongyun'u kollarından yakaladı. "Ölmüş olamaz.. ölmüş olamaz diyorum size! Ben kurtuldum, o nasıl-!"

"Albedo, eksik bilgi verme, çocuğun kalbine indirecektin." diyen Kaeya ardından şöyle konuştu; "Sonuç yok, enkazın yerini bile değiştirmelerine rağmen hem de. Yani Xingqui ölü değil, kayıp olabilir. Ancak.. tüm o yığın üzerinize düşerken, nerede olduğunu hatırlıyor musun?"

"..."

"Chongyun, hatırlamaya çalış, belki de en başında, senden çok uzaktaydı?" diye mırıldandı Bennett.

"..En son.. sığınak olarak kullanabileceğimizi düşündüğüm bir yere girmek üzereydik ki, o binalardan birine doğru yöneltilen hava atışı, fırlatılan füzenin ardından.. resmen kağıt gibi üzerimize devrildi.. Xingqiu'nun beni arkamdan ittiğini hatırlıyorum. Enkazın belli bir kısmı altında kalmıştım fakat sokaklar hâlâ görüş alanımdaydı, ancak ne kadar seslenirsem sesleneyim, Xingqiu'dan yanıt alamamıştım. Arkamı göremiyordum, ve kanama yüzünden belli bir süre sonra.. bilmiyorum. Açlık veya susuzluk o an aklımdaki son şey bile değildi."

"Hiç zombi.. gör- medi?"

Chongyun bunu diyen Razor'a baktı. "Anlaşılan evet.."

"Ne kadar da şanslısın.." Bennett şok ile Chongyun'a bakarken, sandalyede bacak üstüne atmış oturan Albedo'nun sağ tarafında dikilmekte olan Kaeya eli çenesinde yere bakarken sesli düşündü. "Zaman geçtikçe yorgunluktan bağıramaz hâle geldiyse eğer.."

Albedo da onu onayladı."Haklısın, bilincini kaybettiği sırada zombiler onu es geçmiş olabilir mi?"

"İyi.. d- de.. Biz.. hareket etme-d.. den.. dur..sak bile, zombi.. saldırıyor?" Bunu diyen Razor'ı da onayladı Albedo. "Bu doğru, Razor. Zombiler genel olarak nefes aldığını gördükleri tüm insanları ısırmaya çalışıyorlar. Ancak dediğimiz gibi, baygınken nefes alış verişleri bile o kadar yavaştı ki, enkazın altındaki bedenini fark edemediler. Yani, en azından bu benim teorim. Ne demeye çalıştığımı anlıyor musun, Razor?" Albedo bunu sorunca Bennett de soluna döndü, Razor gözünü ovarken başını yavaşça aşağı indirdi. "Evet. Evet.. anlad- ım."

Bennett hevesle gülümsedi, Razor'daki gelişmeyi gördüğünde ona dikkatli bir şekilde sarılmak için kollarını açarak Razor'ı kendine çekti, Scaramouche ise gözlerini kırpıştırarak onlara baktı. "Kafa travması ne zamandan beri var?"

Bennett boş boş ona baktı, kaşlarını çattı. "Nereden biliyorsun bunu yaa sen-"

"Kafasındaki bandajlara ve davranışlarına bakarak şanslı bir tahminde bulundum diyelim, zayıflığından da fazla belli oluyor." Göz devirdi.

The Prophecy Of The Wind Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin