Her şey dahil olmak üzere 1055 kelimeyle iyi okumalar millet, 50 yorumda yb gelecek~
~~~
Scaramouche öylece yatakta, bilinçsiz şekilde yattığı sırada, Jean, Lisa ve Noelle dışında herkes etrafına toplanmış, onunla ne yapacaklarını tartışıyordu.
"... Öldürecek mi.. yiz..?"
Aether, Scaramouche'un önüne geçerken sesini yükseltti. "Hayır, Razor! Onu öldürmeyeceğiz!"
Bennett, Razor'ın bedenine sarılırken hafifçe kaşlarını çattı. "Bağırmana gerek yoktu, Aether."
"..." Başını eğdi. "Özür dilerim Razor, sen öyle birden sorunca.."
"Ama nede..n.. öldürmüyoruz? Kafam.. karıştı. O bir.. Fatui.. Ve Fatui.. Kötüdür.."
"Belki de tüm Fatui üyeleri değildir. Aether ve bana kaçmamızda yardım eden oydu sonuçta." diyen Xiao'ya gözlerini kırpıştırdı Aether. "Bekle, ne?"
"Ah, doğru. Sen bilmiyorsun. Scaramouche, bana yerleştirilen çip aracılığıyla, senin kaçtığın güne dair olan tüm kayıtları gösterdi. Daha doğrusu, çoğunluk ses olmasına rağmen, kilitli kapıları senin için açan kişi o ve Childe'mış."
"Bu mümkün değil.. Sizlere yerleştirdiğim çipler yalnızca sağlığınızdan ve konumunuzdan haber almak içindi.. Nasıl olur da.. boynunuzdaki çip sayesinde.. zihninize girebilir?"
"Zor olmadı.." Bunu diyen kişiye Xiao ve Aether dışında herkes silahlarını doğrulttuğu sırada, Kaeya ve Diluc sakince, uyanmış olan Scaramouche'a bakıyordu. Kollarını geren ve esneyen Scaramouche, sanki güzel ve güneşli bir güne uyanmış gibi davranıyordu..
"Ah.. Ancak merak etmeyin, Childe dışında kimse bunun mümkün olduğunu bilmiyor, yani çipleriniz ile güvendesiniz~"
"Elimize düşmüş bir Fatui'ye göre fazla rahat davranıyor!" dedi Bennett stres ile, ardından Scaramouche ona döndü. "Sence siz mi beni yakaladınız, yoksa size gönderdiğim dronelar ile beni yakalamanızı ben mi sağladım?"
"..." Dudak büzen Bennett endişeyle Razor'ı kendine yakın tutmaya devam ederken Kaeya konuştu. "Şimdi ne yapacaksın?"
Yatağın köşesinde oturmuş, bacaklarını çocuk gibi sarkıtıp sallarken etrafına bakan Scaramouche mırıldandı.
"Basit. Onlara diyeceksiniz ki, 'Scaramouche'u geri vereceksek, bunu ancak, Aether'ı bir daha yakalamaya çalışmaz iseniz yaparız."
"Burada bağışıklığı olan Aether'a sahip olmak varken, Dottore seni neden istesin ki?" diyen Mona kaşlarını çattığında Scaramouche sıkıntıyla nefes verdi ve diğerlerinin tetikte olduğunu bilerek yavaşça ayağa kalktı.
"Sevgili leydiler, sizden bir süre için arkanızı dönmenizi rica ediyorum. Ayrıca çocuklar dışarı."
"Bu havalar da neyin nesi?"
"Öğrenmek istiyor musunuz, yoksa istemiyor musunuz?" diyen Scaramouche öylece Mona'yı baştan aşağı incelerken kollarını göğsünde birleştirdi, Mona sesini yükseltti. "Sapık mısın be! Ne diye öyle uzun uzun bakıyorsun ki!"
"Birazdan kıyafetlerimi çıkaracağımı söylüyorum ve buna rağmen gitmiyorsun?? Sana attığım bu bakışın aynısını bana yapsan nasıl rahatsız olacağımı gör istedim."
"..."
"Lisa, Mona, Rosaria, Qiqi, Jean, Barbara, Mika, ve diğer kadın personeller, hepiniz dışarı." emrini veren Diluc gayet de soğukkanlıydı.
...
"Şimdi göster bakalım, her ne gösterecek isen." dedi Kaeya, sırtını duvara vermiş, gözleri- pardon, 'gözü'- istemsizce Scaramouche'un yapay kollarına kayarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Prophecy Of The Wind
FanfictionXiao boş sokaklarda yürüyordu ki, bazı çığlık sesleri duyduğunda eli tabancasına gitti. Herhangibir şekilde dikkat çekmemek adına sessiz olması gerektiğini biliyordu, yavaş adımlarla ilerlemeye devam ederken sağına, ve yavaşça arkasına da bakmayı ih...