Her şey dahil olmak üzere toplam 1034 kelime ile iyi okumalar millet, 50 yorumda yb gelecek~
~~~
Aether, Xiao'nun karşısında dikildiği sırada, kendisine bakmasını sağlamaya çalışıyordu, somurttu, fakat durumu komik de buluyordu. "Hadi ama.. Gözlerini açabilirsin diyorum?? Kaç dakika oldu hâlâ benden kaçıyorsun!"
"Uhm.. Evet. Yani.. Senden kaçıyorum. Evet." Xiao başını başka yöne çevirince Aether ofladı. "Açmayacak mısın şimdi?"
"Sen üzerine bir şeyler giydikten sonra açabilirim.."
"Demek öyle.."
"Aynen.. Öyle." Xiao yutkundu, yanaklarının kızarmış şekilde kalmasına engel olamıyordu ki, Aether aklına gelen şeyi yapmaya karar verdi.
Öne atıldı, ve resmen Xiao'nun dudaklarına yapıştı, bunun şoku onu kesinlikle gözlerini açmaya zorlayacaktı, ki öyle de oldu.
"..." Gözleri Aether'ın gözlerini bulduğunda aşağı bakmamak için resmen savaş veren Xiao, kahverengi tonda bir kıyafet farkettiğinde elleri Aether'ın göğüs kıvrımını kavramıştı, dudaklarını büzdü.
Kendini geri çeken Aether sırıttı. "Hey.. Neden karşılık vermiyorsun~? Tişörtümü fazla sevmiş gibisin? Çok mu göz alıcı, hm~?"
"Ondan olmadığını gayet iyi biliyorsun.." diye mırıldanan Xiao utançla başka yöne baktığında Aether güldü. "Banyodan üzerime bir şey giymeden çıkacağımı sanmadın, öyle değil mi?!"
"..Aynen öyle sandım?! Benim yerimde kim olsa sanardı da!" Aether hâlâ duyduklarına dayanamaz şekilde kahkahalar atarken Xiao kaşlarını çattı. Aether'ın sevimli bir şekilde gülmesi çok sinir bozucuydu, çünkü Xiao'yu utanç verici bir duruma düşürmesi yetmemiş gibi pişkin pişkin sırıtıyordu, şimdi ise gülüyordu da gülüyordu, Xiao ona nasıl kızabilir ki şimdi?!
"Aether.."
"Ahahah! Ah Tanrım.. pekâlâ, pekâlâ, özür dilerim~ Ama bana bakmamak için verdiğin gereksiz çabalar fazla komikti!"
"..."
"..." Aether birden afalladı, öylece sevgilisine bakarken yutkundu, gülmesine bir son vermek için elinden geleni yapıyordu. "Tamam bak, gülmüyorum!"
...
(Y/N: Aether'ın üzerine kıyafet eklemek sonradan olan bir şeydi. Normalde üstü yoktu ve o versiyonu saklıyorum hâlâ DVSKDVDKDB)
Tekrar sırıtarak Xiao'ya yaklaşan Aether, dudaklarını aralayarak onun boynuna yakın tuttuğu sırada konuştu. "Bunu sana affettirmeme ne dersin~? Becerebilirsen sen de benim yanaklarımın kızarmasına sebep ol mesela, ve ödeşelim!"
Ciddi bir şekilde Aether'ın yanaklarından kavrayan Xiao, gözleri içine baktığı sırada, birkaç saniyelik sessizliği bozdu. Dudaklarını Aether'ın dudaklarına yeniden yaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Prophecy Of The Wind
FanfictionXiao boş sokaklarda yürüyordu ki, bazı çığlık sesleri duyduğunda eli tabancasına gitti. Herhangibir şekilde dikkat çekmemek adına sessiz olması gerektiğini biliyordu, yavaş adımlarla ilerlemeye devam ederken sağına, ve yavaşça arkasına da bakmayı ih...