BÖLÜM 9

6.6K 221 25
                                    

"İndir beni" diyerek kafasını geriye attı Öykü, şuan bu adama dokunmak bile istemiyordu.

"Kim olduğumu unutuyorsun bazen" dedi Robin ağa, uğraşmak ve onu sinirlendirmek istiyordu.

"Keşke unutsam ağa" diyerek bacağını indirmeye çalıştı kocasının kucağından, fakat ahtapot gibi sarıldığı için bu bir miktar zor olmuştu.

"Ben istemediğim sürece benden kopamazsın jina mîn"

"Üşüyorum" dedi Öykü titrek çıkan sesiyle, sırtı hala soğuk mermere dayalıydı, vücudu hala alışamamıştı.

"Başka türlü ısıtayım" diyerek karısının dudaklarına uzunca bir öpücük bıraktı Robin.

"Üşürüm daha iyi"

Robin ağa yavaşça karısını yere indirdi, kusursuz fiziğini incelemiş, her ne kadar içi gitse de ağırlığını korumayı seçmişti.

"Boş boş konuşma da beni yıka"

Öykü duyduğu şeyle kaşlarını çattı, koskoca adam kendini yıkayamıyor muydu?

"Hamam mı sandın burayı Robin!"

Umursamadan kabinin içinde ki mermer bölüme oturdu, gözlerini karısına dikmiş adeta emir verir gibi bakıyordu.

Öykü gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi, bu adam onun sınavıydı resmen. Duş başlığını eline alıp kocasına yaklaştı, saçlarını ıslattıktan sonra şampuanı eline dökerek kocasının saçlarına iliştirdi. Yavaş yavaş ovarak köpürttü ve tekrar duş başlığını eline aldı. Robin'in saçlarını köpüklerden arıtıp vücuduna su tuttu. Eline lif'i alarak duş jelinden döktü ve boynunu, kollarını, göğüslerini liflemeye başladı.

Robin şaşırsa da belli etmek istemiyordu, böyle bir şeyi asla istemezdi fakat bu anı yaşamak için de her şeyini verirdi. Her milimini inceliyor, her yerine dokunmak istiyordu adeta. Aynı şekilde karısının da her yerine dokunmasını, vücudunun her yerinde onun parmak izlerinin olmasını istiyordu.

Öykü, kocasını lifledikten sonra tekrar duş başlığını eline alıp köpüklerden arıttı. Robin ağa zaten çok yakışıklıydı fakat ıslak hali de bir başka oluyordu. Karısının elinden duş başlığını alıp yanına bıraktı Robin, Öykü ne olduğunu anlamadan kendine doğru çekip kucağına oturttu. Saçını kulağının arkasına atarak kafasını yaklaştırdı kucağında ki kadına.

"Teşekkür ederim" sesi son derece şehvetli çıkmıştı. Öykü'nün belinden kavrayıp daha çok yaklaştırdı kendine, omzuna ve boynuna öpücük kondurdu karısının. Gözlerini dudaklarına dikerek yaklaşacağı sıra da Öykü oturduğu yerden kalktı. Bu hareketi kocasını bir hayli sinirlendirecekti.

"Havlu vereyim" diyerek çıktı duşa kabinin içinden. Önce kendi bedenine havlu sardı, daha sonra yanında bulunan askılığa temiz havluları astı. Banyosundan çıktığı gibi dolaba yönelip kocası çıkmadan önce hızlıca üstüne bir şeyler geçirip koltuğa oturdu.

Robin ağa sinirlense de hiçbir şey söylemeden askıda ki havluları alıp birini beline, birini de saçını kuruladıktan sonra omzuna attı. Ayna'nın karşısına geçerek dişlerini fırçaladı ve ufak makasıyla sakallarının uzayan yerlerini kesti. Oda'ya şimdi girerse kendini durduramazdı bu yüzden banyo da oyalanmayı seçmişti. Karısının giyindiğinden emin olduktan sonra banyodan çıkıp dolabın karşısına geçti. Öykü koltuğa oturmuş bir şekilde saçını tarıyordu.

Robin, üstünü giyindikten sonra havluları banyoya atıp yatağına uzandı. Öykü banyoya girip havluları kirli sepetine attıktan sonra koltuğa uzanmış, pikeyi kafasına kadar çekmişti. Robin derin bir nefes alarak gözlerini telefondan ayırdı.

HAZNEDARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin