Öykü kayınbabasına "hayırlısı" diyerek eltisini ve kayınbiraderini kutlamıştı tekrar. Daha sonra odasına çıkarak pijama takımlarını giydi ve yatağa uzandı, çok geçmeden kocası da gelip girmişti yanına. Robin ağa yorganı kaldırıp karısının üstünde ki pijama takımını izledi bir müddet.
"Hiç mi geceliğin yok senin, çocuk gibi giydiğin şeylere bak" diyerek doğruldu yatak da.
Öykü kaşlarını çatarak yanında oturan adama baktı, bu da neyin nesiydi böyle.
"Neyi varmış pijamamın?" Yorganı kaldırıp çikolata desenli pijama takımına baktı, gayet güzel ve rahattı onun için.
"Komik" diyerek geri uzandı Robin ağa, karısı gecelik giymeliydi böyle pijama takımları değil.
"Yarın kolilerle gecelik yollayacağım eve, renk renk giyersin"
Öykü gözlerini belerterek döndü kocasına, nasıl da utanmıştı.
"Sakın yapma öyle bir şey, giymem!"
"Giyersin, giyenler nasıl giyiyor?"
Öykü derin bir nefes aldı. Bu adamı anlamak gerçekten çok zordu.
"İsteyerek evlendik de benim mi haberim yok Robin ağa"
Robin bunu duymak istememiş olacak ki bir miktar sinirlenmişti, fakat kendine bir söz vermişti, karşısında ki çocuğu büyütmek için uğraşacaktı.
"İsteyerek ya da istemeyerek, evliyiz sonuçta Öykü"
"Şükret haline o zaman"
Robin aklına gelen şeyle arsız bir şekilde gülümsedi karısına göstermeden.
"Öpüşürken böyle söylemiyordun jîna min"
Öykü susmayı seçmişti, uğraşılmazdı bu adamla. Fakat haklıydı onu öperken nasıl evlendiğini düşünmüyordu bile. Sanki kırk yıldır tanıyordu bu adamı.
"İyi geceler ağam" diyerek gözlerini kapattı.
"Uyumayacaksın bu gece"
"Ona da mı karışır oldun Robin?" Diyerek doğruldu yatak da. Kocası hiç istifini bozmadan onu izliyordu yatağın içinde. Bir anda ciddileşerek ortamı germişti sebepsiz yere Robin ağa.
"Veliahtım olmasın mı Öykü, mirasım kime kalacak?"
"Kendimi büyütmeden çocuk yapamam" dedi Öykü sakin bir şekilde. Bu konuyu konuşup bir açıklık getirmeliydi.
"Sen doğur da büyütecek birini buluruz"
"Kuma mı alacaksın üstüme?" Öldürürdü kocasını, büyük konuşacağı tek konu bu olabilirdi. Robin ağa duyduğu şeyle gülmemek için yanak içini ısırdı. Ciddi kalmalı ve karısını delirtmeliydi.
"Çocuk istemezsen yapmak zorunda kalırım"
"Üstüne döktüğüm kahveyi ne çabuk unuttun ağa?"
Bombayı şimdi patlatacaktı Robin ağa, bu anı bekliyordu. Karısının belinden tutarak kendine çekti, yüzünün her milimini inceleyerek konuştu karşısında ki kadına.
"İstemeyerek evlendiğimizi unutuyorsun bazen"
Öykü bunu beklemiyordu, ne yani onu kıskandığını falan mı düşünüyordu bu adam.
"Kiminle yatıp kalktığın umrumda değil" diyerek geri çekildi ve eski yerine yattı. Yorganı kafasına kadar çekerek gözlerini yummuştu. Kiminle yatıp kalktığı tabii ki umrundaydı fakat kıskandığını kendine itiraf edemiyordu kocasına nasıl edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZNEDAR
Fantasy-BERDEL KONULUDUR- +18 Maviliklerinde denizi ve gökyüzünü barındıran kadın, toprağın en koyu tonuna aşık olmuştu. Berdel onun için şimdi başlıyordu.