Bahar Şenliği ve Yolun Sonu mu?

164 13 5
                                    

Okula gelmiştik ve herkes arka bahçedeki eğlencedeydi. Zar zor ikna olmuştum. Çünkü gelmek istemiyordum. "Ömer, geçelim mi biz de bahçeye?" diye sordu Kızıl. "Gitmesek olmaz mı? Ha birtanem. Ne istersen yaparım bak." dediğimde güldü.

"Ömer ya saçmalama. Ayrıca isteklerimi şarta bağlama lütfen. Hadi hadi." "Ne istersen zaten yaptığım için bu olmadı haklısın. Neyse gidelim bakalım, başımıza neler gelecek." dedim ve yürümeye başladık. 

Arka bahçeye geldiğimizde herkesin, hareketli bir müzik eşliğinde eğlendiğini gördük. Gözlerimle etrafı tararken Aybike ve Süsen'in dans ettiğini gördüm. Gülümsedim, çok eğleniyorlardı. İyi ki kimseye aldırmadan böyle davranabiliyorlardı.

Sağ tarafa döndüğümde Melisa ile gülüşen abimi gördüm. Anında gülüşüm solmuştu. Bana sevgimle ilgili bir sürü laf söyleyip, üstüne tehdit eden adam gelmiş sevdiği kızla gülüp eğleniyordu.

Yanımdaki sevgilime dönüp baktığımda gülümseyerek Aybike ve Süsen'i izlediğini fark ettim. Şuan o kadar çok elini tutup herkesin içinde dolaşmak geliyordu ki içimden ama yapamazdım. Çünkü bu düşüncesizlik olurdu, benim için sevmek bu değildi. Sadece onu düşündüğümden bu isteğimi bastırmak zorunda kaldım.

Kafamı çevirdiğim zaman karşıda Kaan ile konuşan Asiye'yi gördüm. "Berk, Asiye'nin yanına gidelim mi?" diye sorduğumda bana döndü. "Sen git, ben bir bizimkilerin yanına uğrayıp geleyim olur mu?" diye sorduğunda kafa salladım ve yanımdan ayrıldı. Ben de Asiye'nin olduğu masaya ilerledim.

Masaya geldiğimde kardeşim direkt bana sarıldı. "Çok merak ettim seni Ömer. İyi misin?" diye sorduğunda kafasını öptüm ve ayrıldım. "İyim fıstığım merak etme. Sen nasılsın?" "İyim ben bir sorun yok." "Neyse Asiye, ben gideyim artık. Sonra görüşürüz." dedi Kaan ve yanımızdan ayrıldı. Herkes ayrı bir triplerdeydi anasını satayım.

"Abim dün gece geldi eve. Bana seni sordu." dediğinde hiç oralı olmadım ama devam etti konuşmaya. "Eğer yarın da gelmezse unutsun bizi dedi." dediğinde yine sinirlenmiştim. "Ne olacak Ömer böyle. Ben ikinizin de bu durumda olmanızı istemiyorum. Akşam gelsen, tekrar konuşsanız." dediğinde derin bir nefes aldım.

"Asiye ben geleceğim zaten eve ama onun bana yaptığı büyük bir yanlış varken ben neden konuşayım? Bana, Berk'e yaptığı şeyi öylece sineye çekemem. Ayrıca adam beni, sevgilimden ayrılınca kabul edeceğini söylüyor. Sence ben bunu kabul eder miyim?" diye konuştuğumda sıkıntıyla gözlerini kaçırdı. Ne diyeceğini bilemez bir hali vardı.

"Ömer, anlıyorum çok seviyorsun ama abimiz o bizim. Aileyiz biz, bu kadar kolay mı bizden ayrılmak?" dediğinde şaşırdım. Böyle düşünmesi beni üzmüştü. "Asiye ben sizden vazgeçtim mi dedim? Nasıl böyle bir şey söylersin? O gün sizi götürmesin diye ne kadar ağladığımı unuttun mu?" "Unutmadım tabi ki ama yine de eve gelmek istemiyorsun, abimle konuşmak istemiyorsun. Ne zamana kadar sürecek ki? Böyle de sen bizi değil de sevgilini tercih etmiş oluyorsun." dediği şeyler artık sinirlendirmeye başlamıştı beni.

"Asiye ne diyorsun sen Allah aşkına ya. Karşımda abim dediğim insan beni tehdit etti. Ama o senin, bizi sevgiline tercih ediyorsun dediğin çocuk kaç gündür her şeyi içinde yaşayarak benden ayrılmak istedi. Ben abimin bunu yaptığını anlamasaydım Berk sırf biz birbirimizden ayrılmayalım diye benden ayrılcaktı. Hem de beni sevdiği halde." dediğimde şaşırdı. "Senden ayrılmak mı istedi?" diye sorduğunda sinirlerime hakim olmaya çalıştım. "Evet hem de bizim için, sizin için. Şimdi anlıyor musun neden onu çok sevdiğimi ve kopamadığımı?" "Özür dilerim Ömer. Ben yanlış düşünmüşüm." dediğinde kafa salladım ama üzülmüştüm. Herkes beni, bizi anlamamaya yemin etmiş gibiydi. En yakınımdakiler bile böyle düşünüyorsa ben kime ne anlatacaktım ki?

Biz konuşurken abim yanımıza geldi ve elindeki içeceğini masaya koydu. "Gelmezsin diye düşünmüştüm. Yüzsüz gibi gelmişsin." dediğinde kaşlarımı çattım ve ona döndüm. "Sen gelebildiysen ben niye gelemiyim?" "Akşam o çocuğun yanında mıydın?" "Sanane. Ayrıca o çocuk değil, Berk." dediğimde sinirle güldü.

"Hala Berk diyor Asiye duyuyor musun? Kardeşlerini zerre düşünmüyor." dediğinde Asiye'nin bu düşünceye nereden kapıldığını anladım. "Abi, Berk Ömer'den ayrılmak istemiş." dediğinde araya girdim. "Asiye, kimseye bir şey açıklamak zorunda değilim ben. Sen de benim anlattığım şeyleri söyleme." dediğimde abim güldü. "Vay be demek ki vicdanlı çocukmuş ama bak senden anında vazgeçmiş." dediğinde ben de güldüm.

"İnan herkese anlatırım diye tehdit etsen gram umursamazdı. Ama adi bir şekilde tehdit ettiğin için-" dediğimde sözümü kesti. "O laflarına dikkat et Ömer. Herkesin bugün her şeyi öğrenmesini istemezsin emin ol." dediğinde midem bulandı resmen. "Berk için susuyorum emin ol. Bundan sonra sana bir daha abi dediğimi duymayacaksın. Çünkü sen kardeşini böyle iğrenç bir şekilde tehtid eden bir insansın." dedim ve yanlarından ayrılıp Aybike ve Süsen'in yanına geçtim.

"Ömer, Kadir abi napıyor ya?" diye sordu Aybike. "Ne yaparsa yapsın umrumda değil." dediğimde kolumu dürttü. "Ömer sahneye çıktı onu diyorum napıyor diye." dediğinde sahneye baktım. Eline mikrofonu almıştı. Kafasını kaldırdığında gözgöze geldik. Galiba herkese her şeyi anlatcaktı. Endişelenmeye başlamıştım ki Berk yanıma geldi. "Abin napıyor Ömer?" dedi. Sesi endişeli çıkıyordu, o da anlamıştı. "Bilmiyorum Berk ama bir şey söylerse inkar et. Benim senden hoşlandığımı, senin bir şey hissetmediğini söyle." dediğimde bana baktı ama bir şey söylemedi.

"Herkese selam arkadaşlar. Ben bugün size çok önemli bir şey söyleyeceğim." diyerek söze girdi abim ve ikimiz de ona döndük. Galiba bu okuldaki son anımızdı.




❤💙🙊



❤💙🙊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kabuk BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin