Yorgunluk ve Ev

154 15 7
                                    

Berk'in odasının önüne geldim ve derin bir nefes aldım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Yatakta, dizlerini kedine çekmiş oturuyordu. Başını da dizlerine yaslayıp gözlerini kapatmıştı.

“Berk” diye seslensiğimde gözlerini açmadı. Kulağında kulaklık vardı. Yanına yaklaştım ve saçlarına dokundum, birden irkilip kulaklığın birini çıkardı. Elimi saçından çektim ve yatakta karşısına oturdum. “Korkuttum mu?” dediğimde kafa salladı. “Özür dilerim. İyi misin?” dediğimde tekrar kafa salladı.

Elimi kaldırdım ve bacaklarına sardığı eline dokundum. “Yanında kalmamı istiyor musun?” diye sorduğumda sıkıntıyla iç çekti. “Beni görmek istemiyorsan gidebilirim Berk. Söylemen yeterli.” “Sadece biraz yalnız kalmak istiyorum Ömer.” dediğinde kafa salladım. “Tamam.” dedim ve ayağa kalktım. Ben kalkınca kulaklığının tekini taktı başını tekrar dizlerine yasladı. Kapıyı araladım ve tekrar ona döndüm.

“Seni seviyorum. Telefonum açık olacak Kızıl.” dedim ve kapıdan çıktım. 

“Ne oldu Ömer?” diye sordu Aybike. “Ayla Hanım, her şey için teşekkürler. Hadi Aybike, gidelim artık.” dedim ve montumu giyip kapıya ilerledim. “Ömer.” diye seslendi Ayla Hanım ve ona döndüm. “Berk çok üzüldü. Ona küsme olur mu çocuğum?” dediğinde yaklaştım ve sarıldım. O iyi bir anneydi, en azından bu süreç içinde. Ayrıldığımızda, gözündeki yaşı silip gülümsedi. “Ben Berk'e küsmem, endişelenmeyin. Yanında olmamı istediği her an orada olacağım. Çok yorulduk, biraz dinlensin.” dediğimde kafa salladı.

Kapıyı açtık ve çıktık. Süsen'in arabasına bindiğimizde kafamı cama yasladım ve gözlerimi kapattım. “Nereye gidiyoruz?” diye sordu Süsen. “Benim eve gitmem lazım canım. Ömer sen?” diye sorduğunda Aybike, gözlerimi açtım. “Ben de eve geleyim. Asiye ve Emel'i özledim.” dediğimde hareket ettik. Acaba evde beni nasıl sürprizler bekliyordu.

“Çok merak ettik Ömer ya.” diye sitem etti Asiye ve sarılmamızı sonlandırıp oturduk. “Abim işte. Merak etme gelmez akşama kadar.” dediğinde kafa salladım ve Emel gelip dizime oturdu. “Fıstığım benim. Nasılsın?” diye sordum yanağından öperek. “İyim abi ama seni özledim. Gitme bir daha bir yere.” dediğinde gülümsedim ve sarıldım. “Zeytin nerede?” diye sorduğumda “uyuyor senin odanda. Merak etme iyi baktık.” dediğinde gülümsedim. “Abicim, hadi sen Zeytin'e bak olur mu?” dediğimde koşarak çıktı.

Sırtımı geriye yasladım ve gözlerimi kapattım. “Ömer, anlatsana neler oldu?” “Berk'in babası, bir daha onu görmek istemediğini söyledi.” “Ne? Nasıl ya?” diye sordu şaşırarak. “Off. Asiye o kadar yorgunum ki. Çok yorgunum, kalbim çok kırık.” dedim ve dizlerimi kendime çekip yüzümü sakladım. Kendimi tutamıyordum.

Asiye elini sırtıma koydu ve konuştu. “Ömer iyi misin?” diye sorduğunda kafamı kaldırdım ve ona sarıldım. “Ne yapmam gerekiyor bundan sonra bilmiyorum. Berk benim yüzümden babasız kaldı resmen.” “Seni çok seviyor Ömer. Bence bunun için mutlu olmalısın. Hem sen de abimi görmek istemiyorsun. Onu karşına aldın.” dediğinde ayrıldım.

“Her şey onun yüzünden oldu. Ben kimseyi karşıma almadım Asiye. O çoktan benim karşıma geçmişti.” “Evden ayrılmayacaksın di mi Ömer.” diye sorduğunda ona döndüm. “Bilmiyorum. Ayrılsam da nereye giderim onu da bilmiyorum.” “Tamam işte, gitme.” “Onu görmek istemiyorum. Berk şu an çok kötü Asiye ve bunun tek suçlusu abim.” “Hayır. Babası da var. Onu reddeden babası Ömer.” dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Yine abimi savunmaya çalışıyordu. “Eğer o her şeyi anlatmasaydı bütün bunlar yaşanmayacaktı.” “İllaki anlaşılırdı Ömer. Tamam abimin yaptığı bir hataydı ama onun da ailesi hata yapmayabilirdi.” dediğinde anlamayarak kaşlarımı çattım.

“Senin için Berk bir şey ifade etmiyor olabilir ama ben deli gibi seviyorum Asiye. Onun ağladığını görünce abimi gelip dövmek bile istedim. Onun için her şeyi, herkesi hayatımdan çıkarırım Asiye. Özellikle de bize yanlış yapmışlarsa.” “Ömer kötü konuşuyorsun. Abin o se-” dediğinde sinirle sözünü kestim. “O da benim sevgilim. Ayrıca abimse abilik yapıp yanımda olacaktı.” dediğimde olumsuz anlamda kafa salladı.

“Pişman oldu zaten. Ömer gelsin özür dileyeceğim dedi.” dediğinde ayağa kalktım. “Bundan sonra bin kere de özür dilese affetmem Asiye. Benim sevdiğim çocuğu üzdü ve bitti.” dedim ve salondan çıktım. Bize şu birkaç günde cehennemi yaşatmışlardı resmen ve ben de bunu asla unutmayacaktım. Herkesin sırası gelecekti, herkesin.

Odama girdim ve yatağımda uyuyan kediyi kucağıma alıp oturdum. Emel muhtemelen bahçeye çıkmıştı. “Çok canım sıkkın oğluşum.” dedim ve başını okşadım. İyice yerine sindiğinde eğilip öptüm.

Çekemcemden şarj aletimi çıkardım ve telefonumu şarja taktım. Komodinin üstüne bıraktım ve kafamı geriye yasladım. Kafam çok karışıktı, ne yapacağımı bilmiyordum. Evde kalmak istemiyordum ama nerede kalacağımı da bilmiyordum.

Bir yandan da Berk vardı. Canı sıkkındı, çok üzülmüştü. Babasına çok kızgındım, madem babalık yapamayacaktı ne diye çocuk yapmıştı. Şimdi bana her baktığında babasının onu bırakışını hatılayacaktı ve üzülecekti. “Ya artık beni yanında istemezse Zeytin?” diye sordum ama cevap gelmedi. Yani uyuyordu çocuk. Gerçi cevap verseydi de “salak mısın Ömer? Çocuk seni seviyor.” derdi ki haklı da olurdu. Telefonum çaldığında elime aldım. Berk arıyordu, heyecanladım. Evet hala heyecanlanıyordum. 








❤💙

Kabuk BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin