Bana Biraz Yaklaş ve Misafir Odası mı?

186 16 8
                                    

Berk: Alo, Ömer.

Ömer: Bebeğim. Söyle canımın içi.

Berk: Ömer özür dilerim ben. Düşünemedim.

Dediğinde anlayamadım.

Ömer: Neyi düşünemedin Kızıl?

Berk: Nereye gittin sen? Şuan neredesin?

Ömer: Eve geldim. Odamdayım Berk.

Berk: Tamam. Şey benim sonradan aklıma geldi de eve gitmenin iyi olmayacağı. Eşyalarını alıp gel bize olur mu?

Ömer: Sevgilim şuan bunu düşünmene gerek yok. Sen iyi misin onu söyle?

Berk: İyi olurum ben. Hadi sen çık gel.

Ömer: Aşkım, birtanem boşver. Ayarlarım ben bir şeyler. 

Berk: Ömer ne demek ayarlarım ya? Gel işte. Hem nereye gideceksin ki ben varken? Üzülürüm ben.

Ömer: Yok sen üzülme. Gelirim ben tamam mı ama kaçta gelirim bilmiyorum. Yeni geldim ya ondan.

Berk: Tamam ama yine de gel olur mu. Çekinme. Seni çok seviyorum Ömer.

Ömer: İyi ki varsın yavrum. Ben de seni çok seviyorum. Görüşürüz.

Dedim ve telefonu kapattım. Hala beni düşünüyordu, bu halde bile. Gülümsedim ve kucağımda yatan kediyi yavaşça kaldırıp yatağına koydum. Kesinlikle akşam gidip Kızıl'a kavuşmam lazımdı.

Berk'in evine gelmiştim ve birlikte uzanıyorduk. Göğsüme çenesini yaslamıştı ve sohbet ediyorduk. “Şimdi sen abinle konuşmadın mı?” diye sorduğunda kafa salladım. “Hoşgeldin falan dedi de ben pas vermedim. Zaten konuşmak istemiyorum.” dediğimde kafa salladı.

“Bu sefer abin o senin muhabbeti yapmayacağım. Abinden nefret ediyorum.” dediğinde kafa salladım ve elimi saçlarının arasına daldırdım ve okşamaya başladım. “Ömer?” “Hımm.” “Okul meselesini annem halletmiş. İkimiz için de konuşmuş.” dediğinde şaşırdım. “Yani şimdi devam edecek miyiz?” diye sorduğumda başıyla onayladı. “Peki istiyor musun?” “Yani istiyorum. Kimse umrumda değil, zaten öğrenmesini istemediğim tek kişi vardı o da artık yok.” dediğinde iç çektim.

“Bana biraz yaklaşsana Kızıl.” dediğimde yaklaştı ve benden önce davranıp dudaklarımı öpmeye başladı. Üst dudağımı emip kısa bir an ayrıldı ve tekrar devam etti. Öptükçe yerimden doğrulmaya başladım ve oturur poziyona geldik.

Elimi ensesine çıkardım ve iyice kendime çektim. Nefessiz kaldığında benden ayrıldı ve alt dudağının üzerinden diliyle geçti. Gözlerimi dudaklarından çektim ve gözlerine baktım. “Özlemişim seni.” dediğimde yaklaştı ve burnunu boynuma sürttü. Dudaklarıyla boynumdan çeneme doğru yol çizerken gözlerimi kapattım, kalbim deli gibi atıyordu. Dudaklarını çenemden çektiğinde yutkundum ve gözlerimi açtım.

“Ben de.” diye fısıldayıp elini alt dudağıma getirip dudaklarımın aralanmasını sağladı. Büyüleyiciydi ve ben acayip etkileniyordum. Tekrar dudaklarıma yaklaşıp öpmeye başladığında kendime gelip karşılık vermeye başladım. Öpüşü daha da hızlanırken ensesinden tutup yavaşça yerlerimizi değiştirdim ve kafasını yatak başlığına yasladım.

Dudaklarından ayrılıp kafamı boynuna gömdüğümde zil çalmaya başladı. “Yalvarırım açma Kızıl.” dedim nefesim kesiliyordu resmen. Berk güldü ve elini enseme koyup kafamı kaldırdı.

“Annemdir Ömer. Geri geleceğini ve merak etmememi söyleyip gitmişti. Gelmeyeceğini düşünmeyeyim diye anahtarını da almamış muhtemelen.” dediğinde ofladım. Tam zamanında sözünü tutası gelmişti annesinin.

Tekrar zil çaldığında Berk doğruldu ve ben de üstünden kalktım. “Ağzını yüzünü düzelt. Şu haline bak.” deyip sırıttı. “Aklımı al sonra da gül.” dediğimde yanağımdan makas alıp odadan çıktı. Derin bir nefes alıp kendimi yatağa bıraktım. Hayat buydu işte. Sürekli taşlı. 

Yemek masasında oturmuş yemek yiyorduk. Ben, Ayla Hanım ve Kızıl. Süper üçlü. “Ömer burada kalacak anne haberin olsun.” dediğinde Berk'e döndüm. “Harika. Hem benim işlere geri dönmem gerekiyor canım.” dedi ve elindeki çatalı tabağındaki ete batırdı. “Geç kalmıştın annecim.” dedi Berk imalı bir şekilde.

“Neyse, ben yatmadan önce Ömer'e misafir odasını hazırlarım rahat rahat uyur.” dedi gülümseyerek. Misafir odası mı? İyi de ben Kızıl'ın koynunda yatmak istiyordum. Berk'e dönüp baktığımda o da anlam verememiş bir ifadeyle annesine bakıyordu. Elindeki çatalı bıraktı ve konuştu.

“Ne misafir odası anne? Benim odamda uyuruz biz.” dediğinde Ayla Hanım ona döndü. “Yavrum, Ömer bir gece kalmayacak sonuçta. Rahatça kalsın işte.” dediğinde Kızıl kaşlarını çattı. “Ee benim odamda günlerce kalabilir. Zaten kocaman.”

“Orada bir yatak var Berk. Beni sinirlendirme.” dediğinde şaşırdım ve Berk'e döndüm. “Anne, saçmalama ya.” dediğinde göz ucuyla bana baktı ve tekrar annesine döndü. Utanmıştı. “Çocuğum, siz arkadaş değilsiniz farkında mısın?” dediğinde “yani? Bu beraber uyumamıza engel mi?” diye sordu Berk. “Aynen öyle. Kız arkadaşın da olsa aynı şeyi yapardım. Ömer misafir odasında kalacak. İtiraz istemiyorum.” dedi ve biten tabağını alıp ayağa kalktı.

“Ya anne!” diye seslensiğinde kolundan tuttum ve durdurdum. “Boşver Berk. Annen sonuçta, farklı şeyler düşünebilir.” “Düşünsün ya. Off aşırı saçma bir olay.” dediğinde kafa salladım. “Yani, ben de seninle uyumayı tercih ederdim ama en azından aynı evdeyiz öyle düşün.” dediğimde göz devirdi.

“Annem bir gün evde bir gün yok. Merak etme ben ayarlarım.” dedi ve kafama bir öpücük bırakıp ayağa kalktı. Gülümsedim. Benden bir dakika bile ayrı kalmak istemiyordu resmen. 







❤💙

Kabuk BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin