“Ömer anahtarı taksana hadi.” dediğinde ondan ayrılıp kapıyı açtım. İçeri girdiğimizde montlarımızı astık ve Berk'in elini tutup durdurdum. “Ne oldu aşkım?” diye sorduğunda yaklaşıp öptüm. “Gözlerini kapatmam lazım canım. Sürprizim var.” dediğimde gülümseyip kafa salladı.
Bir elimle gözlerini kapatıp diğer elimle de belinden tutup, kullanmadığım odaya yönlendirdim. Kapıdan geçtiğimizde lambayı açıp durdum ve arkasına geçtim. “Ömer aç artık çok merak ettim.” dediğinde boynundan öptüm. “O zaman açıyorum.” deyip açtım ve “sürpriz” diye bağırdım.
Önce bakıp anlamaya çalıştı sonra da odanın içinde dolaşmaya başladı. Eliyle duvarlara dokunup bana döndü. “Ömer sen cidden bunu benim için mi yaptın?” dediğinde arkamdaki duvara yaslandım ve kafa salladım.
Ona resim yapabileceği, şiirlerini, hikayelerini yapabileceği bir oda hazırlamıştım. Duvarlarda en sevdiği tablolar, sevdiği şairler vardı. Tuvaller ve masada renk renk boyalar vardı. Resim yaparken giyebileceği birkaç tulum da almıştım.
Hepsine dokunup yanıma geldi ve boynuma sarıldı. “Çok seviyorum çok çok.” boynumu öptüğünde ben de beline sıkıca sarıldım. Saçlarını öptüğümde biraz ayrılıp gözlerime baktı. “Benim için o kadar değerlisin ki Ömer. Hayatımda senin gibi birinin olabileceğini, böyle birini hakedeceğimi hiç düşünmezdim. Çok fazla şey yaşadık ama yaşadığım her şey için iyi ki diyorum.” dediğinde yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdi. Yanağından tutup karşılık verdiğimde beni biraz daha kendine çekti. Ayrılıp dudağımı okşadığında gülümsedim.
“Dünden beri ne hissediyorum biliyor musun?” diye sorduğunda “ne hissediyorsun?” dedim. “Eğer hayatımın bir noktasında seninle karşılaşacağımı bilseydim bugüne kadar yaşadığım her şeyi tekrar yaşardım. Buna babam da dahil Ömer.” söylediği her cümlede daha çok aşık oluyordum. O kadar değerli ve güzel şeyler söylüyordu ki yaşadığım olumsuzluklara bile şükrediyordum.
Gözleri dolduğunda alnını öpüp tekrar sarıldım ve saçlarını okşadım. “Ben de seni çok seviyorum sevgilim. İyi ki varsın ve benim hayatımdasın.” dediğimde benden ayrılıp “şimdi benim hediyemde sıra.” dedi.
Odadan çıktığında peşinden gittim ama arkasını dönüp beni durdurdu. “Hayatım sen burada dur ve gözlerini kapa ben geliyorum.” dediğinde kafa sallayıp salona geçtim ve beklemeye başladım. “Ömer!” diye seslendiğinde kapının önüne gittim. Beni bekliyordu. “Ne oldu sevgilim?” “Off bu kutu çok büyük geldi bana. Taşırım sanmıştım ama cidden çok ağır. Biraz yardım etsen bana.” dediğinde kahkaha attım.
Ben güldüğümde o da gülüp elimi tuttu ve kapının önündeki arabaya yürüyüp bagajdaki kutuya baktım. “Kızıl bu cidden çok büyükmüş. Sen kenara geç ben alayım.” “Hayır olmaz. Tut işte sen de bir ucundan içeri alalım.” ucundan tutup kapıdan içeri girdik ve ayağımla kapıyı kapattım. Ardından salona geçip kutuyu yere koyduk.
“Sürpriz!” diye bağırdığında gülüp yaklaştım ve yanaklarını sıktım. “Yicem seni ne bu tatlılık?” “İki dakikada pert oldum ya. Neyse hadi aç bakalım beğenecek misin?” eğilip bantları açmaya başladım ve en sonunda kapağı açtım. İçine baktığımda heyecanlandım. Bana bateri almıştı.
Ayağa kalkıp sarıldığımda “beğendin mi aşkım?” diye sordu. “Çok beğendim, çok teşekkür ederim.” Ayrılıp dudaklarını öptüğümde gülümsedi ve biraz ayrıldı. “Ben bunu o boş odaya koyarız diye düşünmüştüm Ömer.” dediğinde “haa doğru dedin de neyse ya bir sorunumuz bu olsun.” “Aslında yine o odaya koyalım bunu da. Sen çalarsın ben yazarım falan güzel olmaz mı?” “Olmaz mı hiç? Olur tabi hayatım benim.” elini tutup cebimden telefonumu çıkardım.
“Bu gecede bir dans etmezsek olmaz.” dedim ve bir şarkı açıp telefonu sehpanın üzerine koydum.
“Son arzum?” dediğinde “evet. Bütün arzularım ve son arzum sensin sevgilim. Bu yakışırdı.” dedim.
Ellerimizi ayırıp benden önce bir elini uzattığında ona baktım. “İlk dansımızı sen teklif etmiştin, bu sefer de ben teklif etmek istiyorum. Benimle dans eder misin sevgilim?” uzattığı elini tutup kendime çektim ve elimi beline yerleştirdim. Bir elini omzumla boynumun arasına yerleştirdi.
Sadece birbirimize bakıp birbirimizden başka bir şey düşünmüyorduk. Birleşik olan ellerimizi ayırıp boynumda birleştirdi ve alnını alnıma yasladı. “Beni her gün büyülüyorsun Berk, her gün.” dediğimde güldü ve dudaklarımızı birleştirdi.
Önceden yeni yıla nasıl girersen sene boyunca öyle devam eder lafına inanmazdım ama bugün sadece bu lafa inanıyordum. Hatta hayaım boyunca da inanacaktım…
💙❤
*Off bitti maalesef. Aslında istiyordum zaten bitirmeyi ama yine de içim burkuldu. İlk yazdığım kurguydu ve duygulandım. Okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Yazarken sadece yazma amacım vardı ama okununca ve yorum alınca cidden mutlu olduğumu hissettim, iyi ki varsınız. Çooook öptüm herkesiii💗💗😞*
*Bu fotoğrafla bitirmek istedim. Çok güzel. (Ömer cüzdanında taşıyor bu arada dnjdh.)*