8

2.4K 377 175
                                    

Sabah alarma uyanan Jisung zorla da olsa yataktan kalkmış, odasındaki banyoya geçip elini yüzünü yıkamıştı.

Alt kata indiğinde Minho'nun eve gelmediğini anlamıştı. Mutfağa geçip kendine atıştırmalık bir şeyler hazırlayacakken, Seungmin ve Jeongin ile kahvaltı yapacağı aklına gelmişti.

"Ah ne aptalım!"

Mutfaktan çıkarken ayağını yine aynı kahve standına çarptı. Sürekli ayağını çarptığı standın yerini değiştirmek istiyordu; fakat Minho'nun evinde misafir olduğu için bir bardağın bile yerini değiştirmiyordu.

"Neyse Jisung kendi evine geçene kadar idare et!"

Bu evde kaldığı sürece misafir olduğunu kendine hatırlatıp ona göre davranacaktı. Daha fazla düşünmeden kaldığı odaya çıkıp hazırlanmaya başladı. Pembe rengini öyle çok sevmezdi ama elindeki kazağının modeline bu renk çok iyi gitmişti. Pembe yünlü hafif köprücük kemiklerini açıkta bırakan kazağını üzere giydi. Altına giydiği kot pantolonunu koyu pembe beresi ve beyaz şişme montu ile kombin yaparak çıktı.

Dün kahvaltı yapmak için kararlaştırdıkları kafeye girdi. Arkadaşlarının ondan önce geldiklerini bildiği için rahat bir şekilde giriş yapan Jisung,  arkadaşlarını görür görmez kocaman gülümsedi.

"Selammm"

"Selam Jisung"

"Selam bebek" Seungmin'in hitabı hepsini güldürmüştü.

"Birlikte mi geldiniz?"

"Evet aynı katta komşu odalarda kalıyormuşuz."

"Çok iyi ya! Off şu süreç geçse de birlikte eve çıksak. Hyungun evinde serçe parmağımın düşmanı standın yerini bile değiştiremiyorum. Üstelik mutfakta kahve standı için daha uygun bir yer varken!"

"Ben şimdiden ailemin başının etini yemeye başladım. Oda arkadaşlarım inanılmaz gürültücü insanlar, özel alanım yok!" Dün gece oda arkadaşları yüzünden uyuyamayan Jeongin, sabah uyandığı andan itibaren bu duruma isyan ediyordu. Gece aşırı sinirleri bozulmuştu. Asla saat bir de uyumayan Jeongin, gece ilk defa istediği dışında,-gürültüden dolayı- saat bir de uyumuştu. Bütün sabah annesine sızlanmış, sınavlarımda başarısız olacağım diye duygu sömürüsü yapmıştı.

"Benim oda arkadaşlarımda biriz tuhaf fazla dedikoducu! Tabi bu olay benim işime geliyor ama aynı şeyi defalarca konuşmaları bayıyor."

"Bizim bir aya bu işi halledip kendi evimize geçmemiz lazım. Bir yandan da ev bakmaya başlayalım artık. Bu arada ev tutacağız, haliyle biraz masraf olacak, aileleriniz bu duruma ne der?"

"Benimkiler maddi açıdan sorun çıkarmaz." Dedi Jeongin.

"Babamın bok gibi parası var. Hep alfa oğlu yiyecek değil ya biraz da ben yiyeyim" Seungmin ailesi oldukça zengindi. Yurtta kalma sebebi daha çok birlikte kalmak için güvenilir birilerini bulmaktı. Ailesi bir ay gözlemlemesini söylemişti. Sonrasında istediği gibi eve çıkabilirdi. Yalnız kalacak kadar cesur hissetse en başından yalnız çıkardı fakat o kadar cesur değildi. Her ay hesabına yatacak olan para bile tek başına kocaman bir evi tutmasını sağlardı.

"Çok iyi ya şimdi şu bir aylık zamanı birbirimizi daha iyi tanıyarak geçirelim. İçimde bir his çok iyi anlaşacağımızı söylüyor." Jisung, neşeli bir şekilde konuşurken kafenin kapısından ne zaman girdiklerini anlamadığı grup, onların oturduğu tarafa doğru yürüyordu.

İki masa ileriye oturan grupla kısa bir sessizlik yaşayan betalar, yeniden konuşmalarına döndüler. Jisung, ara ara gece eve gelmeyen Minho'ya baksa da bir süre sonra tüm dikkatini konuşan Seungmin'e vermişti.

Beta/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin