Jisung, cumartesi sabahı evde tek başına olmanın verdiği yalnızlık hissi ile kahvaltısını yaptı. Bu hafta sonu Seungmin yoktu. Jeongin yurtta yalnızdı. Acaba dedi, Minho'ya sorsa Jeongin'in onlarda kalmasına izin verir miydi?
Cesaretini toplayıp mesaj yazacakken açılan kapı ile durdu. Minho ilk defa hafta sonu eve gelmişti. Jisung dün akşam Minho'yu evde görünce, bu hafta evde olur diye düşünmüştü. Sabah evde göremeyince o düşüncesi değişmişti. Şimdi ise Minho yeniden eve gelmişti.
Minho'nun yüzüne baktığında oldukça mutsuz olduğunu görmüştü. Oturduğu kanepede ayaklarını iyice kendine çekip Minho'ya bakmaya devam etti. Minho kanepede iyice küçülmüş betaya bakınca aklına Chan'ın söyledikleri gelmişti. Betayla fazla yakınlık kurmamak için odasına doğru yöneldi. Selam bile vermemişti. Üst kata çıkmış odasının kapısını gürültülü bir şekilde kapatıp kilitlemişti.
Jisung ne yapsa Minho'yla arada olan duvarı yıkamıyordu. Minho'dan gerçek anlamda hoşlanıyordu. Yıllar önceki hayranlığının aslında aşk olduğunu, araları açıldığı zaman anlamıştı. Araya mesafe girince bu aşkı kalbine gömmüştü; ama onu görünce yeniden gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Şu an Minho'ya baktıkça bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını düşünüyordu. Onu rahatsız etmemek için çok dikkat etse de, bugün kendine "sadece boşver" dedi. Eline telefonu aldı ve yurtta yalnız olan arkadaşını aradı.
"Jeongin"
"Jisung"
"Hey hey sesine ne oldu?"
"Dün çok bağırdım boğazım ağrıyor."
"Jeongin neden sesin kısalacak bağırdın, bir şey mi oldu?"
"Dün... dün kötü bir olay yaşadım." Jeongin'in derin nefes alışverişlerini duyuluyordu. "Üç alfanın saldırısına uğradım."
Jisung'un duyduğu şey ile dizlerinin bağı çözülmüştü. "Jeongin?" dedi titrek sesiyle.
"İyiyim merak etme. Biri beni kurtardı ve yurduma bıraktı."
"Tanrım çok korktum."
"Ben de çok korktum."
"Şimdi nasılsın?"
"Daha iyiyim odamda dinlenmeye çalışıyorum!"
"Neden öyle söyledin?"
"Olmuyor artık Jisung! Dün gece perişan halde odaya geldim. Oda arkadaşlarımın tek tepkisi ışığı kapat oldu. Sabahtan beri sürekli kapı açılıp kapanıyor, kafamı dinlememe bile müsade yok! Dayanamıyorum artık buraya bu yüzden sabah annemlerle bile tartıştım. Şu eve bir an önce geçelim artık."
"Haklısın çok haklısın. Seni buraya davet etmek için bile Minho hyungtan izin almam lazım. Eve geldiğinde sorayım dedim, değişik bir ifadesi vardı. Ağzımı açıp konuşamadım. Bu durum beni de çok yordu. Sığıntı gibiyim burada!"
"Zaman geçmiyor resmen!"
"Jeongin yine de çıkıp buraya gelebilir misin? Odamda takılırız gece de burda kalsan."
"Bebeğim orası senin evin değil ki!"
"Biliyorum ama işte gelsen olmaz mı? Odam da takılırsak sorun olmaz. Hem normalde Minho hyung pek evde olmaz. Sen çık gel, sen gelene kadar hyunga da söylerim ben olur mu? Lütfen orada yalnız kalırsan aklım sende kalır."
"Şey tamam gelirim, ben de burada kalmak istemiyorum, sana sarılıp uyumak istiyorum."
Jeongin son söylediği Jisung'u gülümsetmişti. "Gel bakalım ben de bize tatlı bir şeyler hazırlayayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beta/Minsung
FanfictionBeta olan Jisung üniversiteyi okumak için, Busan'dan Seul'e gelir. Fakat bir sorun vardır. Ailesi yakın aile dostlarının delta oğlu ile kalmasını ister. Jisung yıllar önce tüm bağını kopardığı delta ile kalmak isteme de ailesine karşı gelemez. Ev h...