Jisung gittikten sonra içki standının orada yalnız kalan Jeongin, elindeki içkisiyle içeri doğru ilerledi. Bazı çiftlerin dans ederken öpüştüğünü gören Jeongin, kıskanç bakışları ile onları kınarken ilerde ikili koltukta tek başına oturan Hyunjin'i gördü.
Beta kalabalığı geçip alfanın yanına gitti. Bir süredir sürekli görüştüğü alfayı yalnız görmek, betayı oldukça mutlu etmişti. Alfayı beğeniyordu ve alfanın da onu beğendiğini biliyordu. Alfanın onunla flört etmesi, ilgilenmesi betanın çok hoşuna gidiyordu. Beta, bu gece biraz daha cesur davranmak istedi. İçkinin etkisinden midir nedir, beta alfayı her zamankinden daha çok arzuluyordu.
Çok hafif, çakırkeyf olan Hyunjin, yanına oturan güzel betaya baktı. "Jeongin?"
"Hyung neden yalnızsın?"
"Chan, Seungminle birlikte biriyle görüşmeye gittiler. Changbin ve Felix, Jisoo'nun yanına gittiler. Minho ise sanırım Jisung'u kaçırdı. Sana da baktım ama göremedim. Her zaman bulduğun gibi yine beni bulman umuduyla seni bekliyordum."
Jeongin'in, alfanın son söylediği şey ile gülümsedi. Sonra aklına gelen Jisung detayı ile sesli bir kahkaha atıp, "Minho hyung bizzat benim yanımda kaçırdı." dedi.
"Azgın herif dayanamadı en sonunda! hoş siz betalar çok güzelsiniz, dayanalıcak gibi değilsiniz ki!
Hyunjin uzanıp, betanın hala gülümsediği için görünen gamzesine parmağı ile dokundu. "Tanrım gerçekten çok güzelsin."
Jeongin aldığı iltifatla hafif kızarıp yanağındaki eli tuttu. "Teşekkürler hyung sen de çok yakışıklısın."
"Öyleyim değil mi?"
"Evet öylesin."diyerek yeniden kahkaha attı Jeongin. Onun bulaşıcı gülüşü ile Hyunjin'de gülmeye başladı.
İkili açık açık flört ederken birden yanlarındaki berjere biri oturdu. Bu teklifsizce yanlarına gelen pasif alfa, flört eden ikilinin huzurunu kaçırmıştı.
"Selam, Hwang Hyunjin pasif alfaların favorisi, tanışalım mı?" Alfanın gevşekliği ve yılışıklığı betayı sinirlendirmişti. Hyunjin'in alfaya dönüp süzmesi, betanın keyfini daha da kaçırmıştı.
"Tanışmayalım! Ayrıca ben pasif alfaların favorisi olabilirim ama onlar benim favorim değil, şimdi uza keyfimi kaçırma!"
Alfa kendi kendine söylenerek kalkıp gitmişti. Hyunjin alfayı gönderse de bozulan ortam ve betanın düşen modu ile keyfi kaçmıştı. Bu gece burada durdukça benzer şeylerin olacağını anlayan alfa ayağa kalkıp betaya elini uzattı. "Keyfimizin kaçmayacağı oldukça yüksekte olan bir yere gitmeye ne dersin?"
Jeongin, Hyunjin'in evinden bahsettiğini anladı. Uzatılan eli tuttu ve ayağa kalktı.
"Tamam derim." Minho ve Jisung gibi onlar da hızla parti mekanından ayrılmışlardı.
Hyunjin'in evine geçtiklerinde beta üzerindeki ceketi çıkardı. Altına giydiği transparan detaylı crop, betanın beyaz tenini sergilemişti. Hyunjin mutfağa geçip birer tane içki alıp, büyülenmiş gibi manzarayı izleyen betaya uzattı. Jeongin, "teşekkürler" diyerek içkiyi aldı. Jeongin manzarayı izlerken Hyunjin güzel betayı izliyordu. Şehrin ışıkları betanın parlak gözlerine vuruyor, betanın güzel gözleri ışıl ışıl parlıyordu.
"Buraya ilk geldiğimde öldüm zannedip, seni de bana verilmiş bir cennet mükafatı olarak düşünmüştüm."
Hyunjin kahkaha attı. "Nerem cennet mükafatı benim?"
"Kendinin farkında olduğunu biliyorum ama yine konuşmamı istersen, o sabah düğmeleri açık üst pijamanla saçlarını toplarken görmüştüm, seni. İşte o zaman bu insan olamaz dedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beta/Minsung
FanfictionBeta olan Jisung üniversiteyi okumak için, Busan'dan Seul'e gelir. Fakat bir sorun vardır. Ailesi yakın aile dostlarının delta oğlu ile kalmasını ister. Jisung yıllar önce tüm bağını kopardığı delta ile kalmak isteme de ailesine karşı gelemez. Ev h...