Minho dersten çıktıktan sonra diğerlerinden ayrılıp, tuvalete gitmişti. Kabinleri giden Minho, kapıyı kilitleyip kapağı kapalı olan klozetin üzerine oturdu. Kendini kötü hissettiği zamanlar oluyordu. Minho bu gibi zamanlarda kimsenin onu göremeyeceği bir yere geçip kendini toparlamaya çalışıyordu. Rahatsız olmamak için feromonlarını bile gizleyen delta, dış kapının açılıp lavaboya gelen kişilerin sesiyle, yine yalnız kalamadığını düşünürken, içeri girenlerin konuşmaları dikkatini çekmişti.
"Deltalardaki özgüvende kimse de yok."
"Oğlum zaten iki tane kalmışlar, o kadar olsun."
"Hala hiçbir şey olmamış gibi geziyorlar ya ona şaşırıyorum."
"Ne yapsınlar kendilerini evlerine mi kapatsınlar?"
"Onu mu kast ettim, ben olsam evden dışarı çıkmazdım. Yaşadıkları şeyler kolay değil. Deltalar gerçekten çok güçlü bir tür, hala dimdik ayaktalar. Özellikle Lee Minho'ya hayranlığım daha da arttı. O kadar ilaç verilmesine rağmen tek ağır bir tedavi sürecine girmeyen delta o."
"Deltadan bahsederken gözlerin parlıyor Jungwoo?" alfa diğer alfaya gülerek takılmıştı.
"İnkar edemem deltayı çok beğeniyorum ama sevgilisi var. Üstelik sevgilisi bir beta."
"Neden özellikle beta diye belirttin."
"Oğlum omega olsa salak mızmız bir şey olma ihtimali olur. O zaman şansımı denerdim ama bir betayla özellikle kampüsün altın betaları ile baş edemem."
"Doğru betalar için ne derler; 'insanı sulu dereye götürür susuz getirir'. Öyle kurnaz bir tür. Başkana seçimlerde aday olması için halk ısrar etmeye başladı. Baksana ne ülkeyi iki ayda toparladı."
"Haklısın. Zaten deltayla beta kampüsün altın çifti oldu. İkisine de saygı duyuyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse deltayı ne kadar da kendime istesem de, ikisinin aşırı yakıştığı gerçeğini reddedemem. Üstelik delta oldukça aşık görünüyor. Betaya bakarken içi gidiyor."
"Şu tüm kampüsün konuştuğu bakışlar mı?"
"Evet"
"Baskın alfayım ama o bakışlara ben de düşüyorum!"
"Belki bize de öyle bakan çıkar hım?"
"Umarım, Ah neyse gidelim şimdi beta ve delta ortak kafeteryadadır, gidelim de biraz aşk izleyelim."
"Haklısın. Tanrım ne yapıyoruz ya! Biz bile böyle konuşuyorsak omegaların arasındaki delta-beta muhabbetini düşünemiyorum."
"Ben de---"
Kapının kapanma sesi ile alfaların çıktığını anlayan delta kalkıp tuvaletten çıktı. Aynanın karşısına geçen delta kendisinin olmadığı yerlerde bile dönen muhabbete güldü. Olan olaylardan sonra bu kadar göz önünde olmak onu geriyordu ama aslında gerilecek bir şey olmadığını anlamıştı. Ellerini yıkayan Minho hafif nemli elleri ile saçlarını düzeltti. Onu göremediği için yerinde duramayan betasının yanına gitmek için lavabodan çıktı.
Kafeteryanın kapısından girdiği an Jisung'un onu beklediğini anlayan Delta, sevgilisinin ve arkadaş grubunun oturduğu masaya doğru yürüdü. Betasının içine galaksiler sığdırdığı parlak gözlerindeki heyecan, deltanın kalbimini her seferinde sıcacık yapıyor, içine düştüğü en derin çukurlardan çekip çıkarıyordu.
Minho elini Jisung'un sırtına koyup "Selam millet" dedi ve betanın yanına oturdu. "Güzelim" diyerek betanın şakağını öptü. Minho'nun dudaklarını hissettiği an gözlerini kapatan beta iyice deltanın kucağına sığındı. Minho'nun çenesine bir öpücük bırakan Jisung kafasını deltanın omuzuna yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beta/Minsung
FanfictionBeta olan Jisung üniversiteyi okumak için, Busan'dan Seul'e gelir. Fakat bir sorun vardır. Ailesi yakın aile dostlarının delta oğlu ile kalmasını ister. Jisung yıllar önce tüm bağını kopardığı delta ile kalmak isteme de ailesine karşı gelemez. Ev h...