Partinin gelecek hafta cumartesi olduğunu öğrenen betalar hayal kırıklığına uğramıştı. Ne kadar partilerle ilgili olumsuzlukları duysalar da bu parti, grubun alakasının olmadığı bir partiydi. Delta ve alfalarda bu partiye davetliydi. Kim Jisoo bizzat tanımadığı kişiler olarak, sadece betaları davet etmişti. Jungkook'un betalardan bahsetmesi güzel alfayı meraklandırmıştı.
Jisung sabah okula Seungmin ve Jeongin ile gelmişti. Bir süre okulda deltayla yakın olmayacaktı. Buna üzülse de bunun en doğru karar olduğunu farkındaydı. Kafeteryada sevgilisini uzaktan izleyen Jisung, masaya gelen omega ile kaşlarını çattı. Bir süre sonra omeganın Chan ile alakası olduğunu anlayan Jisung derin bir nefes verip, konuşan arkadaşına döndü. "Ne oldu birden bir gerildin sonra kendi kendine geri rahatladın?" diye sordu Seungmin.
"Minhoların masasına bir omega geldi. Bu yüzden gerilmiştim ama omega Chan'ın yanına gelmiş, açıkçası rahatladım."
Jisung'un söylediği şey ile Seungmin aniden arkasını gördü. Onun bu tepkisine Jeongin ve Jisung kahkaha attı. "Merak ettim ne var yani?" diyerek sızlandı beta.
"Bir şey demedik canım."
"Aynen ama ben de duyduğum şeyle dönüp arkama bakmadım yani!" dedi Jeongin imalı sesiyle.
"Yanlış anlıyorsunuz biz aile dostu olduk artık"
"Bırak aileleriniz dost olsun Minnie, taş gibi alfa kaçırma derim."
"Sana da az asılmadı Jeongin, madem taş gibi kaçırma öyleyse."
"Bana ciddi olarak takıldığını düşünmüyorum. Tamam Jisung'un olayı gibi bir bahanem yok ama hyungun tavrı da bana karşı ciddi değil. Zaten olsa da değişen bir şey olmaz ilgi alanıma girmiyor."
"İlgi alanına kimler giriyor?"
Jeongin Seungmin'in gülerek sorduğu soruya omuzunu silkti ve ilerde fakültenin Han nehrine bakan tarafına yürüyen alfayı izledi. Birden ayaklanan Jeongin, "Benim bir işim var, derse geç kalabilirim." dedi.
"Tamam" dedi diğer betalar, Jeongin'in nereye gittiğini zaten fark etmişlerdi.
Jisung ve Seungmin derse giderken Jeongin, üniversitenin korusu ile nehir arasındaki alanda, en tenha yerde oturan alfanın yanına gitti. Hyunjin kafasını kaldırıp baktığında beta en güzel gülümsemesiyle alfaya baktı.
"Senin gülümsemen neden bulaşıcı?" diye sordu alfa, betaya gülümserken.
"Çok tatlıyım da ondan."
Hyunjin bu defa kahkaha atmıştı. "Egomuz baya yüksek."
"Ehh olsun o kadar değil mi ama hyung"
"Olsun olsun."
Ortama sessizlik çökünce Jeongin yeniden konuştu. "Hyung kendini suçlama! Minho hyungun yaşadıklarında ya da grubun, diğer mağdurlarının yaşadıklarında senin bir suçun yok. Bunca zaman babanın yaptığı şeylerden habersiz aile geleneklerine göre yaşama çalıştın. Sen onlara karşı bu kadar iyiyken baban aynı tutumu sana göstermemişse artık suç onun. Kendini suçlayıp arkadaşlarından uzak durarak onlara yardımcı olamaz, arkadaşlığını gösteremezsin. Senin kendini toparlayıp onlarla birlikte savaşman inan her şeyden daha önemli."
"Haklısın ama işte ne bileyim. Yıllarca alfaları sevmediğim halde sırf ailem yüzünden onlarla çıktım. Hatta lise sonun yaz tatilinde ilk pasif alfa sevgilimi eve getirmiştim. Babam aile geleneklerine uyduğum için benimle gurur duysun diye."
"Niye öyle bir gelenek var?"
"Büyükbabamın kuyruk acısı ne olacak, şimdi ailenin başında babam olduğu için o kuyruk acısını devam ettiriyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beta/Minsung
FanfictionBeta olan Jisung üniversiteyi okumak için, Busan'dan Seul'e gelir. Fakat bir sorun vardır. Ailesi yakın aile dostlarının delta oğlu ile kalmasını ister. Jisung yıllar önce tüm bağını kopardığı delta ile kalmak isteme de ailesine karşı gelemez. Ev h...