16

2.3K 324 138
                                    

Minho ve Hyunjin, eve pazar günü de dahil tekrar dönmemişlerdi. Jeongin pazar akşama kadar Jisung'la kalmış, hava kararmadan yurduna dönmüştü. Jisung ise bir umut, Minho pazar akşamı yemeğe gelir diye düşünmüştü; ama Minho o gece de eve gelmemişti.

Pazartesi  sabahı hazırlanıp evden çıkan Jisung, Minho ile her seferinde yakınlaşıp yeniden uzaklaşmalarına çok üzülüyordu. Fakülteye geldiğinde sınıfa ilerledi. Koridorda yalnız yürümeyi sevmediği için çevresine bakmadan ilerleyen beta birden önünde beliren biri ile durmak zorunda kaldı. Kafasını kaldıran beta karşısında kendisine aptal bir gülümseme ile bakan alfaya aldırmadan yoluna devam etmek için adım atmışken; alfa yeniden betanın önüne atlayıp, onu durdurdu.

"Hey hey bekle!"

Jisung kaşlarını çatarak karşındaki alfaya baktı. "Yolumdan çekilir misin derse gitmem lazım!?"

"Bekle lütfen çok vaktini almayacağım."

Jisung durup alfanın suratına sinirle baktı. "Ne oldu?"

"Tanışalım beta?"

"Tanışmak istemiyorum!" Diyerek tekrar yürümek için hamle yapsa da alfa kolundan tutup durdurdu. Jisung tutulan kolunu çekmek istese de alfa çok sıkı tuttuğu için çekememişti.

"Bırak kolumu, bu yaptığın resmen taciz!"

"Hey sakin ol biraz sadece seninle tanışmak istiyorum."

"Ben tanışmak istemiyorum! Şimdi bırak kolumu!"

"Eğer beta bir kez daha kolumu bırak uyarısını yaparsa Juyeon, o elleni bir daha hiçbir şey tutamaz hala getiririm!" Jisung'un kolunu tutan alfa, betanın hemen arkasında kollarını bağlamış, sert bir aura yayarak duran alfa ile hızla elini çekip birkaç adım geri çekildi.

"Buraya da mı el attınız Bang Chan!"

"İnan sizin boktan binanız ile ilgilenmiyorum ama betalara yaklaşır onları rahatsız ederseniz emin ol, sizi burada barındırmam! Bu uyarımı o asalak arkadaşlarına da ilet!"

Alfa, Chan ve arkadaş çevresini çok iyi bildiği için geri çekilip, arkasını dönüp gitti. Jisung alfa gibi kollarını bağlayarak ona döndü. "Neydi şimdi bu?"

Chan kaşlarını kaldırarak baktı. "Anlamadım?"

"Hangi dramanın içindeyiz, diyorum."

"Bak güzelim bir drama içinde falan değiliz. Ben arkadaşın Seungmin'de kalan bir eşyamı almaya geliyordum. Asalak Juyeon'un seni rahatsız ettiğini gördüm ve arkadaşımın arkadaşına yardım edeyim, dedim. Her şeyde art niyet aramayı ya da sırf sana güzel olduğunu söyledim diye benim bir zampara olduğumu düşünmeyi, tahmini olarak ne zaman bırakırsın?"

"Öyle bir şey yapmıyorum ama senin ilk baştaki tavrında bu alfa gibiydi. Ayrıca nereden arkadaşımın arkadaşı oluyorsun?"

"Hey hey ben senin iznin olmadan sana dokunmadım bile! Sadece güzel olduğunu ve altını çiziyorum 'ŞAYET BİR GÜN BİR ALFA İLE TANIŞMAK İSTERSEN NUMARAM, İSTEDİĞİN ZAMAN ARAYABİLECEĞİNİ' söyledim. Beni az önceki alfa ile aynı kefeye koymana çok alındım, gücendim! Diğer konuya gelecek olursan Seungmin ile arkadaş olmak bana da sürpriz oldu. Aile dostluğu ve iş ortaklığı konuları."

"Ayh her neyse işte!" diyerek memnuniyetsiz bir ifadeyle burnunu kırıştıran beta, alfayı güldürmüştü.

"Hangi derslikteydi ya dersiniz?"

"Koridorun sonundaki! Tanrım hem geliyor hem de nereye gideceğini bilmiyor!"

Chan betanın sinirli konuşmasına gülmüş, betayı geçip dersliğe doğru yürümeye başlamıştı. Sonra dönüp betaya baktı. "Bu arada rica ederim, hiç önemli değil!" dedi ve yoluna devam etti. Betayı mal gibi koridorun ortasında bırakıp umursamaz tavırla dersliğe giden Chan, yüzündeki gülümsemeyi düzeltip dersliğe girdi.

Beta/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin