Beta/Minsung

18

Yemek, Minho'nun ani durgunluğu ve yaydığı sert aurası ile sessizleşmişti. Hepsi Minho'nun aşırı sinirli olduğunu düşünürken Minho Jisung'a dönmüş, "araba ile geldim eve birlikte geçeriz" demişti.

Jisung başta Minho'nun ne dediğini anlamamıştı. Önündeki tatlıya o kadar odaklanmıştı ki algılarını tamamen kapatmıştı. "Şey mmm bir şey mi söyledin hyung?"

"Önünde tatlı varken yine tüm algılarını kapattın değil mi?"

Jisung utangaç şekilde kafasını kaşımıştı. Minho'nun kendisi ile ilgili başka bir detay hatırlaması sevinmişti. "Her zaman böylesin, büyüyünce bu tatlı aşkın biter diye düşünmüştüm ama azalma bile olmamış."

Minho'nun yumuşak sesi ile masadaki ortam yeniden yumuşamıştı. "Hyung koca evin yarısını yaktım akıllanmadım, büyüyünce akıllanmamı düşünmek hata olur."

"20 wonluk tatlıyı 3 milyon wona malettiğini düşünürsek doğru akıllanmanı düşünmek hata olur."

Felix, "Yaaa biz ne dediğinizi anlamıyoruz!" diye isyan etti.

"Ben 13 yaşındayken hyungla sürekli cheeseceka, çikolatalı tart ya da pasta yemeye giderdik. O zamanlar bende aşırı glikoz tüketiminden dolayı bir alerji oluştu. Bu yüzden eve glikoz içeren her şeyi girmesi yasaklandı. Okulda bile kontrol altında tutuluyordum. Bir keserinde gizlice pastaneye gittiğimde Minho hyung tarafından yakalanıp eve bile getirildim. Ben de artık dışarıdan alamayacağımı anlayınca annemin sakladığı toz şekeri bulup kendi pastamı kendim yaptım. Çokta güzel yapmıştım. İşte ben yaptığım pastayı  yerken krema yaparken açtığım ocağı unutmuşum. Pencere açıktı kağıt havlu sen rüzgarda uçuş ve yanmaya başla. Perde, parke vs derken yangın büyümüş, bu esnada ben, en sevdiğim program eşliğinde pasta yiyorum. Bizim evden duman çıktığını gören hyung, panikle bize gelip beni kurtarmış, gazı büyük vanadan kapatıp itfaiyeyi aramıştı.Bu şekilde beni ve evin büyük kısmını yanmaktan kurtardı."

"Neden şaşırtıcı gelmedi acaba? Jeongin çok dikkat edelim. Jisung tatlı yerken evde onu yalnız bırakmayalım."

"Ya üfff ya o kadar değil."

"Tam olarak o kadar" dedi Minho.

"Minho hyunga hayran oldum. Hyung resmen sürekli Jisung'un hayatını kurtarmışsın. Önce bahçeye giren köpek sonra yanan ev, çok etkileyici."dedi Jeongin.

Jisung, "Öyle gerçekten" dedi ve birden Minho'nun kolunu tuttu. "Hyung bir delta olduğu halde şu diş izlerine bakın! Ben o zaman daha miniciktim cildim oldukça hassastı. Hyung olmasa o köpek beni paramparça ederdi. Hyung kendini benim için feda etti."

Mihno Jisung'un gözlerindeki o ışıltıyı yeniden görünce buz gibi olan kalbinin buzlarında çatlaklar oluştu. Beta, deltanın katılaşmış kalbini eritmeyi bir şekilde başarıyordu.

"Çok özendim keşke benim de bir kahramanım olsa!" dedi Seungmin.

"Benim de var Hyunjin hyung!" Hyunjin güzel betadan adını duyunca bakışlarını yeniden ona çevirdi. "İyisin önemli olan bu." Dedi.

"Ne oldu ki?" diye sordu Changbin.

"Geçenlerde tek başıma oyun salonuna gimiştim. Oyuna dalınca saati unutmuşum, gece yarısı uyarısı verilince hızla çıktım ama ne taksi ne de otobüs vardı. Yürürken petshopun sahibi sapık alfa ve yanındaki arkadaşlarının saldırısına uğradım ama Hyunjin Hyung beni kurtardı."

Felix ve Changbin, kalplerinin artık tamamen katılaştığını düşündükleri arkadaşları ile ilgili dinledikleri şeyler, içlerindeki umudu yeniden yeşertmişti. Bu betalar çok büyük değişiklilerlere sebep olacaktı. Başta her şey zor olacaktı elbet ama sonunda güzel şeyler olacaktı.