Beta/Minsung

39

4.5k'lık yeni bölüm...

Jisung odaya göz atıp tekrar deltaya baktı. "Bu oda şimdilik kalsın, biz partiye gidelim." diyerek deltanın ayaklanmasını sağladı.

"Haklasın bazen fazla düşünüyorum bu da beni çıkmaza sürüklüyor."

"Minho akışına bırak sevgilim. Bırak, kendimizi yeniden biz keşfedelim."

Jisung odadan çıkarken gözüne çarpan paketlerle durdu. İlerleyip paketlere baktığında oldukça lüks, ipekten fantezi kıyafetleri olduğunu fark etti. İçlerinden birini bu akşam için seçti ve odadan çıktı.

Bir süredir birlikte uyudukları Minho'nun odasına geçti. Delta üzeride sadece pantolonla duruyordu. Giydiği pantolonun fermuarını çekip düğmesini açık bırakan Minho Jisung'a döndü. Elleri arkasında bir şey sakladığı her halinden belli olan betaya baktı. Betanın gözlerindeki yaramaz parıltılar deltayı gülümsetmişti.

"Ne oldu, ne saklıyorsun elinde?"

Jisung alt dudağının bir kenarını ısırıp yavaşça arkasına sakladığı paketi çıkardı. Minho betanın elindeki paketi gayet iyi tanıdığı için sitemli bir sesle, "Güzelim?" dedi.

"Minho sadece giymek istiyorum, çok güzel görünüyor. Giymeme yardım eder misin?" Jisung elindeki paketi Minho'ya atıp, gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

Minho paketi açıp içindeki korseye baktı. Bu parçayı çok beğenerek almıştı fakat hiçbir itaatkarında kullanmamıştı. Saf ipekten savaroski taşlarından detayları olan siyah çok güzel bir parçaydı. Gömleğini çıkarıp pantolonunu çıkarmaya hazırlanan sevgilisi baktı.

"Pantolonunu çıkarmana gerek yok, güzelim. Şimdi bana yaklaş ve arkanı dön." Jisung, Minho'nun anında değişin sesiyle heyecanlandı.

Jisung, Minho'ya yaklaşıp yavaşça ona sırtını döndü. Delta ellerini betanın iki yanından geçirip, göğüsünden itibaren göbek deliğine kadar örten kumaşı sardı. Ardından delta birkaç şeyi çekip korseyi sabitledi. Delta tek eliyle betanın el kavisini okşadı. "Belin incecik" dedi yavaşça ve üstüne basa basa.

Minho, Jisung'un bel kavisindeki elini çekip tekrar korsenin iplerini çektiğinde korse iyice daraldı ve betanın beli ile bir bütün oldu. Jisung'un nefesi kesilmişti. "Bu korseyi çok beğenerek almıştım fakat hiçbir itaatkarıma yakışacağını düşünmediğim için asla paketinden çıkarmadım. Dürüst olmak gerekirse senden başka kimseye de bu kadar yakışmaz."

Jisung, sevgilisinden aldığı iltifatla, "Teşekkür ederim," dedi. Jisung aynadaki görüntüsünü çok beğenmişti. Minho arka ipleri bağladıktan sonra sallanan taşlı zun kumaşları özenle betanın boynuna sardı. Taşlar ön kısma gelmişti. Minho kumaşları düzeltip betanın ense kısmında fiyonk atarak bapladı. Betanın çıplak omuzları bir öpücük bıraktı.

"Çok güzelmiş, o kutuda daha bir sürü açılmamış paket var?"

"Evet, var."

"Hepsini denemek isterdim."

"Hepsini giydirsem, giyer misin?" diye sordu delta sesinde bir heyecanla. "Barbie'sini giydiren Ken gibi hissettim."

Jisung, deltanın söylediği şey ile gülmüş ve başını sallayarak Minho'yu onaylamıştı.

Minho, Jisung'un çıkardığı gömleği eline alıp, başka bir gömlekle değiştirdi. Düğümesi olmayan belden bağlanan siyah ipek bir gömlekle geldi. Jisung'un arkasına geçip, gömleği giyirdi ve kumaşı dolayıp, betanın sağ bel kavisinde bağladı. Jisung aynanın karşısına geçip yakası göğüs çizgisinin altında biten gömleğe baktı. Korse göğüslerine kadar kapattığı için gömleğin dekoltesinin pek bir anlamı olmasa da hoş bir görüntü bırakmıştı. Jisung kendine bakarken Minho hazırlanmış aynaya bakan sevgilisinin kulağının arkasını öpüp "hadi gidelim, güzelim"demişti.