///10///

1.8K 104 28
                                    

İyi okumalar...
-

-

-

Üzerime giydiğim, siyah tişörtü düzelttim. Üzerine siyah bi ceket giydim. Altımda ki siyah pantolonla tamamen cenazeye gidiyor gibi giyindim. Mafyaların arasında rengarenk parlamak hiç istemezdim.

Baran'ın söylediklerinin şaşkınlığını hala atamamıştım. Yüzümde kendiliğinden oluşan bir gülümseme vardı. Hoşuma gitmişti böyle düşünmesi. Yine de bu yaptıklarını unutturmuyordu.

Beynimin içinde ki meleğim ise her zaman olduğu gibi Baran'ı savunuyordu. "Herkes bi şansı hak eder Emir, sen hiç hata yapmadın mı sanki. " Evet yaptım hemde çok hatalar yaptım. Masum hatalar daha doğrusu.  Yine de ne bileyim sanki bir tarafım onu affetmek istiyordu. Baran aslında iyiydi, sadece duygularını nasıl kullanması gerektiğini bilmiyordu. Ben bugün gözünde ki o parıltıyı görmüştüm. Göreve ilk defa onu bunu etkilemek için değilde onun sevgilisi olarak gidecektim. Bu durum neden bende heyecan yapıyordu bilmiyorum. Heyecandan bayılacak gibiydim.

Hemen işimi bitirip odadan çıktım. Salona toplanan grubun yanına gittim. "Emir sen şimdi bizim yengemiz misin lan? Çakma yenge" Salonda yankılanan kahkaha kısa sürdü. "Aynen yengenizim sizde sevgilimin, ileride de kocam olacak kişinin adamlarısınız yani benim de adamlarım. Hizmet edin bana kölelerim."

Narince oturup  sol ayağımı kaldırıp zarifce sağ bacağıma sardım. "Nerde benim Kahvem!! Ah bu evde kimse beni dinlemiyor sizi kocama şikayet edeceğim. " Gülmemek için dudaklarını birbirlerine bastırmışlardı. Ben otursam da onlar ayaktaydı. Herkes ellerini önünde birleştirince tebessüm ettim.

"Peki yenge, sen iste bütün kahvelerden yapalım sana, kocana bizi şikayet etme."  Tarık abi konuşunca nerdeyse bozacaktım oturuşumu. Yine de boğazımı temizleyip devam ettim oyunuma. "Düşünmem gerekiyor, offf nerde benim kocam. Kocişkomu özledim ben. Daha bana Kafanızdan bile büyük pırlanta yüzük alacaktık. KOCAAAAAM-"

İşte asıl rezillik... Ayağa kalkıp bağırarak arkamı dönmüştüm ki...

Arkamda duvara yaslanmış sırıtmasını gizlemeye çalışan Baran'la bütün kan yüzüme toplanmıştı. Amına koyayım gelmez gelmez, ben bişey yaparken de damlar orta yere.  Bakışlarımı beni kurtarın dercesine  arkamda ki adamlara çevirdim. Rasim abi, Fırat abi, Hakan abi... Hani ben sizin kardeşinizdim lan...   Gülümseyerek tekrar Baran'a döndüm.

"Gidiyor muyuz...? "  Yüzünde ki sırıtmayı sildi. İşte şimdi ağzıma sıçaçaktı. Yavaş adımlarla yaklaşmaya başladı. (Tam şuan Kubat-gesi bağları çalıyor adam HEEEEEEEEEYYY diye bağırıyor tabi duygusal bir biçimde DMSÖMFŞSMDLS ortam müq bu arada duymuşsunuzdur hiç sevmem   ama sıkldım amk arada keseyim.)

Tam karşıma geçip, "eğer sen de hazırsan sevgili eşim, hemen çıkalım.  Daha kafalarından büyük pırlanta almaya uğrayacağız geç kalmayalım. "

Hassiktir ya gerçekten hassiktir.  Utançla gözlerimi kaçırdım. İnşallah sikmezdi beni. "Amin" Kaşları çatıldı. "Niye amin dedin? "  Salaklığıma sövmek istedim onu da sesli söylemiştim salak gibi. Allahım sen  affet bari yarabbim.

"Hiç öylesine hadi gidelim. "  Herkes küçük cihazları takarak birbirlerine kaş göz yapmaya başladılar.  Çatık kaşlarla izledim onları. Sinsilik sezmiştim. "Bunlar bizden gizli bişey mi çeviriyor? "
Batan bana dönüp "o ne alaka? " Demişti. "Baksana ya kaş göz bişey yapıyorlar. " İnci gibi dizilen dişlerini gösterdi. Allah alma canımı da az daha izleyelim. Gülmek ne kadar yakışıyorsa bu o kadar uzaktı. "İşaret dili bu, hadi çıkalım diyorlar. " Hee anlamında kafamı sallayıp kapıya ilerledim. Nasıl olsa gelirlerdi onlar. Gidip en güzel arabaya binmeliydim. (Azis Sen trope çalıyor şimdi de. Emir görevde şarkısı müq uyum amk CMSMNXLSMDL tam burda açın dinleyin.)

MAFİA -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin