MAFİA -BXB

///16///

İyi okumalar....

-

-

"Yuvadır kuşlara, örtüdür toprağa.
Can verir doğaya, ormanlar yurdumda. "

Üç genç hala nereye gittiklerini bilmeden ilerliyordu. Emir şarkı söylüyor, Caner etrafı inceliyor, Asef ise oflayarak peşlerinden ilerliyordu.

Asef hafif sıçrayarak ağacın küçük bir yaprağını koparmak isterken küçük dalını da kırmıştı. Bunu gören Emir, sesini yükselterek şarkısına devam etti,

"Bir tek dal kırmadan ulan hayvan, ormansız kalmadan ayı, her insan bir fidan dikmeli yurdumda. " Asef kahkaha atarak Emir'e döndü. "Ulan mal nasıl uydurdun lan öyle. " Emir sırıtarak ilerliyordu. Üç genç nereye gittiklerine dair bir fikirleri yoktu. Ayakları nereye giderse, oraya gidiyorlardı. "Beyler, nereye gittiğimizi biliyor musunuz? Sikmesinler sonra bizi bu ormanda. "

Asef ciddileşerek konuşmuştu. Haklılık payı da vardı. Nereye gittiklerini bilmiyor, karşılarına bir hayvan çıkıp parçalasa cesetlerini dahi bulamazlardı.

"Çok uzaklaştık, başımıza bir iş gelmesin. En azından biraz oturup dinlensek mi? Valla ayaklarıma kara sular indi he. " Ortası boşluk, etrafı ağaçlarla çevrilmiş ormanın, kim bilir neresindeydiler. Emir, hafif boşluk alanda devrilmiş, sadece bedeni kalmış yaprakları kurumuş ağacın bedenine oturdu. Asef ve Caner de gelip yanına yerleştiler. " Offf offf, ne yapacağız şimdi. Acıktık sanki. " Caner ayaklanarak ellerini beline yerleştirdi. Moral konusunda bok gibiydi. Deminden beridir de bu iki salak arkadaşı susmadığı için kafasını toplayamamıştı.

"Ben gidip meyve falan bulmaya çalışayım, sizde oturun yerinizden kalkmayın. Kaybolma durumunda daha kötü şeyler olabilir. Asalak gibi gezmeyin etrafta birbirinizden ayrılmayın, olurda ben gelmeden bir tehlikede kalırsanız, yine ayrılmayın ele ele kaçın tamam mı?" Anne edasıyla ikiliyi uyarmıştı.

"Ya sen kaybolursan? " Caner oflayarak gözlerini etrafta gezdirdi. "Mecbur bir şeylere bakmalıyım. Belki bir çıkış yolu buluruz. Kaybolmamaya çalışırım, hem siz beni anladınız mı onu söyleyin? " Emir ve Asef kafa sallayarak onayladılar Caner'i. Caner iki arkadaşının da saçlarının arasına öpücük bıraktı. "İnanın gözümde kendi olmamış bebeğim gibisiniz. Korkuyorum bırakıp gitmeye ama mecburum. Kendinize dikkat edin ve birbirinizi koruyun. " Emir'in gözleri dolmuştu. Kafasını olumlu anlamda salladı, Asef sıkıca Emir'in elini tuttu. Caner yavaşça ilerledi, gözden kaybolurken içinde korku vardı, etrafı iyi tanımaya çalışıyordu, etrafında bulduğu taşları ikili şekilde üst üste koyarak bir yandan da, kaybolmamk için yer belirliyordu.

Emir, Asef'in omzuna başını yasladı. "Asef, ne oldu... Tarık abiyle aranızda. " Emir yaslandığı bedenin gerildiğini iliklerine kadar hissetti. "B-bir şey olmadı canım, ne olacak aramızda Tarık abiyle. " Emir sırıttı, Tarık ne zamandır, Tarık abi olmuştu onun dilinde. "Anlat bana lütfen, bak sen benim en zor zamanımda yanımda olmuştun, her şeyimi bilirsin. Sıra bende kardeşim. Anlat dök içini, gülerken bile acı çektiğini görüyorum. "

Bir süre sessizlik oluştu ikili arasında, dudaklarını aralayan Asef nasıl anlatacağını bilemedi, bir yerden de başlamalıydı. "Emir, çok aşık oldum. İmkansız ama durduramadım kendimi. Bilirsin beni umursamam kimseyi, kolay kolay sevgili olmam ama havada uçan kuşa bile yavşarım. İlk defa aşık oldum... İlk alay ediyordum, sinir olması hoşuma gidiyordu, daha sonra farkettim ki hoşuma giden Tarıkmış. " Yutkundu, kömür karası gözlere sahip olan oğlan.

"Son zamanlarda, ikimizde farklıydık. Ben uzun düşüncelerimin sonunda kabullenmiştim sevdiğimi, o da uzak değildi bana. Sessizdi son zamanlarda, beni azarlamıyordu. Birlikte oturup flim izledik, gülerek sohbet ederek yemek yedik. Birlikte uyuduk. Nefesi boynuma çarparken, kolları belime sarılıyken uyuduk. Gece boyunca öpücüklerini hissettim. Huzurluydum. Gözleri parlayarak bakardı bana, yalanmış Emir... Öpmesi, koklaması, sarılması, sevmesi... Hepsi yalandı. " Emir ilk defa arkadaşını böyle görüyordu. Omzundan kalkarak elini sıkıca tutup kendi kucağına çekti.