Çoooook uzun bir aradan sonra herkese merhaba 😂 sizleri çok özledim. Umarım iyisinizdir.
Keyifli okumalar🌼
Bol yorum yapmayı unutmayın, biliyorsunuz ihtiyacım var🤍🌼🥀
___________________________
'Dünyanın içinde kaybolduğumun farkındaydım, onu izliyordum ve her şeyin kenarında duruyormuşum gibi bir hisse neden kapıldığımı anlamaya çalışıyordum.'
Jasqueline WOODSON\ Bir Başka Brooklyn
🍃🖤🍃
Zor da olsa yarılayabildim gözlerimi. Neredeydim? Ne olmuştu?
Yarılayabildiğim gözlerim ile bir süre bulunduğum ortama baktım boş boş. Başım ağrıdığı için odaklanamıyordum. Ağzımda iğrenç bir metalik tat vardı ve sussuzluktan dilim damağıma yapışmıştı. Ağzımdaki iğrenç tattan kurtulabilmek için dilimi oynatıp dudaklarımı yalarken başımı soluma yatırarak kolumdan başımın üzerine doğru uzanan kabloyu takip ettim gözlerim ile. Serum mu takılmıştı bana?
Ali?
Aman Allah'ım, Ali yoktu!
Birileri bizi adeta kurşuna dizmişti, doğru ya! Yetmemiş bir de üstüne hayvan misali bayıltılmıştık. İyi de beni öldürmeye çalışan insanlar ne diye serum takarlardı ki? Ondan da önemlisi Ali nerede, ne durumdaydı?
Adeta bir pelteye dönmüş olan bedenimi hareket ettirmek için çabalasam da bütün çabalarım sonuçsuz kaldı. Başımı dahi kaldıramıyordum yastıktan.
Çanta! Annemin bıraktığı bütün belgeler çantadaydı. Peki çanta neredeydi?
Tekrar kalkmak için bir hamle yaptığımda az da olsa başarmıştım. Kolumdan sarkan kabloyu tek hamlede çıkarıp attım ve dönen başımı yok sayarak ayaklarımı yataktan sarkıttım. Bir süre bulunduğum durumda kalıp gözlerimi kapatmam gerekti. Bacaklarım titriyor, başım dönüyor, midem bulanıyordu.
Tek elim ile yatağın üzerindeki çarşafı sıkarken diğer elim ile yüzümü ovaladım.
Allah'ım neler yaşıyorum ben?
Yataktan yavaşça insem de titreyen bacaklarım ile ayakta durmayı başaramayarak dizlerimin üzerine düştüm.
Düştüğüm yerde bir süre öylece kaldıktan sonra önce elimden sonra yere yasladığım dizimden destek alarak doğrulmaya çalıştım. Başaramayınca yatağın ayaklıklarına tutunarak ayağı kalktım.
Başım dönüyor, dünyam sarsılıyordu. Kulaklarımın uğultusu da cabasıydı. Bir süre yatak demirlerine yaslı durduktan sonra kısık açabildiğim gözlerim ile karşımdaki giyinme dolabına baktım. Hemen sonra yavaşça yatağa çevirdim bakışlarımı.
Yatak örtüsünün üzerinde bir şeyler yazıyordu ama yazılar gözlerimin önünde buğulanıyor, hareket ediyordu. Gözlerimi kapatıp derin nefesler alıp verdim ve gözlerimi tekrar açıp yazıyı okumaya çalıştım. "Samsun Devlet Hastanesi" mi yazıyordu? Gördüklerime emin olamayınca bir daha okumayı denedim ve örtüye iyice yaklaştım.
Doğru okumuştum.
İyi ama bu nasıl olabilirdi?
Ali neredeydi?
Çantam neredeydi?
Ben neden bok gibi hissediyordum?
Kafamdaki milyon soruyu, titreyen bedenimi, ağrılarımı, mide bulantım ve baş ağrımı bir kenara bırakarak karşımdaki dolaba doğru ilerledim yalpalayarak. Son bir adım kala düşecektim ki son anda dolaba tutunarak düşmekten kurtuldum. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAÇİN
ActionO, dağlarda bilinen adıyla Laçin... Özel kuvvetler mensubu olan bir istihbaratçı Birbirinden deli iki tim Onları bekleyen güzel ve zorlu günler Çıkılacak zor görevler Görevlerden bile zor ve karmaşık olan gönül işleri... Güçlü karakter...