"21- Pusuda Bekler İhanet #2"

1.1K 73 86
                                    

Selam güzelliklerim, yeni bir bölümle daha birlikteyiz🥰

Nasıl bir bölüm oldu inanın hiçbir fikrim yok. Bölümü yazan ben değilmişim gibi bölüme karşı iyi veya kötü hiçbir duygu beslemiyorum. Umarım siz beğenirsiniz.

Genelde ders çalışmayı bıraktıktan sonra gece 2 ila 3 arasında bölüm yazdığım için beynimi kenarda bırakmak zorunda kalıyorum. O kadar yorgun oluyorum ki bazen cümle bile kuramıyorum. Bu yüzden yazım ve noktalama yanlışları olabilir lütfen kusura bakmayın.

Umarım severek okursunuz.

Bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın lütfen 🖤

Keyifli okumalar, seviliyorsunuz✨🤍

Not: medya, ruh halim.

________________________________

"İnsan oğlu gökteki yıldızlar gibidir biraz da. Hepsi birbirine benzer ama farklıdırlar. Yakın gibi görünür uzaktırlar. Kimi zaman vaktinden önce kayıp giderler, kimi zaman parlamaması gerekirken parlayarak tüm ışığını harcayıp kendilerini ve ışıklarını tüketirler. Ama en çok da doğru insanı bulamamaya benzer yıldızlar. Güvenilecek doğru insanı bulmak, yıldızlara uzanıp dokunmak kadar imkansızdır..."

-Flashback-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Flashback-

"Nevra! Bin defa demedim mi sana evde top oynama diye!" Diyerek bağırdı mutfaktan Hazal ama nafileydi. Kızı hâlâ topu bir yerlere çarptırıp duruyordu.

"Nevra!" Diye bağırdı tekrar Hazal. Bu defaki bağırışı bir parçalanma sesi cevapladı. Hazal hemen elindeki işi bırakıp ellerini üzerindeki önlüğe silerek içeri koştu.

"Nevra ne oldu kızım?" Diye sordu telaşla içeri girerek.

"Anne yanlışlıkla oldu. Valla ben yapmadım ellerim yaptı" dedi Nevra, ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırarak. Top, vazolardan birine çarpmıştı. Vazo parçalara ayrılarak yerlere saçılmış durumdaydı.

Hazal derin bir nefes alıp sabır çekti. "Sakın yerinden kıpırdama, ayağına cam batmasın" diyerek kızının yanına gidip onu kucağına aldı ve kanepeye oturttu. Umudu oydu ki üç dakika yerinde durabilirdi kızı. Ama umduğu gibi olmadı. Nevra kanepeye bırakılır bırakılmaz bu defa da kanepede zıplamaya başladı.

"Yemin ediyorum götünde kurt var bu kızın! Rahat dur diyorum sana, bak terlik geliyor." Diye uyarınca Nevra biraz duruldu.

"Anne, kurt benim popoma nasıl sığsın Allah aşkına! Hem dedem senin popişinde bir şey yok demişti!" Diyerek annesine cevap verdi. Hazal, kızına bakınca gülme isteği ile, yere bakınca da ağlama isteği ile doluyordu. Ne yapacağını o da şaşırmıştı.

"Sana topu içerde oyna diye mi aldım kız ben?" Diye sordu sitemle. Bir yandan da vazonun parçalarını topluyordu.

"Betül'e gel oynayalım dedim, ben top oynamam o erkek oyunu deyip gitti. E, Bayhan da okulda. Ben ne yapacağım dışarda bir başıma anne! Ya beni şeker ile kandırmaya çalışıp kaçırırlarsa!" Dedi Nevra dehşete düşmüş bir biçimde.

LAÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin