"17- Çıkışlarım Yok Artık"

1.8K 80 84
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili Aslı kızımız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili Aslı kızımız. Aslında kafamdaki ile tam uyuşmuyor ama en yakın selin şekerciydi.)

Keyifli okumalar.

Bol yorum yapıp oylamayı unutmayın lütfen💫

-----------------------------------------

"Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu." Dostoyevski\İnsancıklar
-----------------------------------------

Bu hayatta en değer verdiğim insan, kardeşim kayıptı. Her durum ve koşulda soğuk kanlılığını koruyabilen, her şey ile dalga geçen benim şu an beynim durmuştu. Zaman geçmiyor çözüm bulamıyordum. Aslı'm yoktu. Can damarım, gözümün nuru kayıptı. Ölüm ve işkence bizim ile kol kola yürüyen yoldaşlarımızdı. Ama söz konusu sevdiklerimiz olduğunda korku ve endişe kalbimizi esir alıyordu çünkü biz de insandık. Bedenimdeki korku ruhumu kanatıyordu ama ben üniformamla, başı ve bakışları dik bir şekilde sapasağlam duruyordum. Önceliğimiz her zaman vatan ve aldığımız emirleri uygulamak olurdu çünkü biz, üniformaları giydiğimiz an robotlaşırdık. Şimdi burada komutanımın ağzından çıkacak emri bekliyordum. Eğer, Şiyar'ın anlaşmasına uymak istemezse uymazdı, uyuyormuş gibi yapıp onları yakalamamızı isteseydi benim yapabileceğim tek şey emirlere uymak olurdu, vatanım ve aldığım emir için kardeşimden vazgeçmem gerekirse, bunu yapardım. Tabi ondan sonra bir kardeş olarak yaşamayı hak ediyor olur muydum? Tartışılır. Hoş ya ben zaten Aslı olmadan hayatta kalmayı beceremezdim. Üniforma ile bir göreve gitmişsem karşımdaki, mezardan çıkan annem bile olsaydı ve onu vurmamı isteselerdi yapardım. Biz böyle eğitilmiştik. Tıpkı Mete Hanın okçularını eğitmesi gibi eğitilmişti her bir bordo. Mete Han, nasıl kendi babasını, kendisine koşulsuz şartsız itaat eden okçularla ortadan kaldırmışsa biz de aynısını yapardık. Ama böyle bir şey olmayacaktı. Ne vazgeçiş ne de bir kaybediş olmayacaktı bu defa hikâyemde.

Askeriyenin ilk kuralı ve önceliği, 'sivil vatandaşı koru'ydu. İşte ben de bu kurala güveniyordum. Yine de Şiyar köpeğinin bizden istedikleri çok büyüktü. Kırmızı kod ile aranan bir bombacıyı ve milyon dolar değerindeki uyuşturucuyu istiyordu. Ki verdiğimiz uyuşturucuların daha sonra kurşun olarak mehmetçiğe döneceğini biliyorduk. Bombacıyı zaten adından anlamak da mümkündü. Kısacası şu an iki ucu boklu bir değneğin üzerindeydik. Ya değneği ortadan kırarak boka bulaşmadan bu işten kurtulacaktık, ya da her şeyi elimize yüzümüze bulaştıracaktık.

LAÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin