"Ne zamandır sendeyim..." (Altay Bayındır)

"Elleri ellerime..."

HOOSGELDİNİİİZZZ   UMARIM BEĞENİYORSUNUZDUR YORUMLARINIZI VE VOTE ATMANIZI BEKLİYORUM💛💛💛💛💛💛

⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

Sabah uyandığımda Altay yanımda telefona bakıyordu. Henüz uyandığımı fark etmemiş mesajlaşıyordu.

Kimle?

Sonunda fark edebildiğinde yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. "Günaydın bitaneemmm" yerimde doğruldum "günaydın" Altay yanağımı okşayıp minik bi öpücük bıraktıktan sonra yataktan kalktı. "Ablamla konuştum. Aybars gelir birazdan. Kahvaltı mı hazırlasak onaa"

Hee Ablasıymış be! Hayır zaten başka kim olabilir ki belki Sefa. Hatta büyük bir ihtimalle Sefa.

"Olurr. Neleri seviyo ona göre yapalım. Ama ilk önce yüzümü yıkayıp ayılmam lazım" gülümsedi. "Sen yüzünü yıka ben mutfağa iniyorum" olumlu anlamda başımı sallayıp yataktan kalktım. Yüzümü temizleyip üzerimi değiştirdim aşağı indiğimde Altay masayı tamamlamıştı bile.

"Ayyy masayı görünce acıktımm" gülümseyip ellerini belime sardı. Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Derin bir nefesle... boynuma bıraktığı öpücükle birlikte yanağıma ve dudağıma da bir öpücük kondurduğunda yanağını okşuyordum. Alnını alnıma yaslayıp;
"Seni çok seviyorum" gülümsedim "Bende seni...
Hemde çok" sessizlik oluştuğunda gözüm kapalıydı.

Kapının çalmasıyla sessizliğimiz bozuldu. Altay derin bir nefes alıp ellerini belimden ayırdı ve kapıya gitti. İçimde uçuşan kelebeklerle birlikte bende peşinden gittim ve kapıyı açtık. "Günaydıınn." Ablasının neşesi bize de geçmişti. "Günaydın abla."
Tabi Altay bu anın bozulmasına biraz sinirlense de Aybarsı görünce yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. "Akşama kalmadan alırım ben Aybarsı."
Aybars'ın saçını okşayıp cevapladım. "İstediğiniz zaman gelebilirsiniz. Biz Aybarsla güzel güzel vakit geçiririz" gülümseyip başını salladı ve gitti.

"Canım ablamın zamanlamalarına ölüyorum ya.
Aybarss! Kahvaltı yaptın mı?" Ani ruh değişimlerine alışmam lazım sanırım. Çünkü fazlasıyla kısa sürede hem mutlu hem de sinirli olabiliyor. "Yapmadım. Annen dayın kıçını kaldırıp hazırlasın sana dedi"
"Ne dediii" dediğiyle gülmeye başladık. "Bak işte! Yaptım zaten dayımm. Geç otur hadi masaya. Güzelim geç sende" hep birlikte masaya geçip kahvaltımızı yaparken Aybars'ın akvaryum macerasını dinlemekle de meşguldük. "Hatta bi balık  o kadaar büyüktü ki. Dayımdan bile büyük" Altay duraksayıp gülümsedi. "Hayvan tabi büyük olucak oğlum"

Eğlenceli geçen kahvaltıdan sonra Aybars ve Altay kendilerine oyun seçerken masayı ve mutfağı toparlamakla ilgileniyordum. İşimi bitirdiğimde salondan ikisinin de gülme sesleri geliyordu. Yanlarına gittiğimde oyuna odaklanmışlardı. Altay'ın yanına oturup onları izlemeye başladım. Aybars her isabetli atış yaptığında ayağa kalkıp sevinirken Altay ve ben ona gülüyorduk. Bir süre sonra ikiside oyundan sıkılıp kapattıklarında Altay başını omzuma koydu. "Yorulduk be!" Gülümsedim "Eee oturucak mısınız böyle. Hem koltukta oyun oynamak ne kadar yormuş olabilir seni" Aybars hemen hareketlendi "Dayı! Ben topu atıcam sen tutucaksın. Bahçede." Altay yerinden kalkıp derin bir nefes aldı. "Kalk bakalım" birlikte bahçeye gittiler bense koltukta telefonumla ilgilenmekle meşguldüm.