"Ne zamandır sendeyim..." (Altay Bayındır)

"💚"

Aşkını bir sır gibi.
Senelerdir sakladım.
Geceleri rüyamda,
ismini sayıkladım...

⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

"Olup bitmiş bir şey Simay! Bunun tartışmasını mı yapalım." Derin bir nefes aldım.

"Olmuş ama bitmemiş Altay! Kıza hala sarılabiliyorsan bitmemiş demektir."

"Seni Aldattığımı mı düşünüyosun"

"ALDATMIYO MUSUN"

"YETER! ALDATIYORUM AMINA KOYAYIM OLDU MU!"

"Simay.
Simay uyan güzelim kabus görüyosun" yerimden sıçradığımda korkuyla beni izliyordu Altay.

Bana sımsıkı sarıldığında kendime gelebilmiştim.

"Rüyaymış..." Beni bırakıp yanağımı okşadı. "Seni asla aldatmam güzelim... rüyanda bile aklına gelmesin bu. Ben senden sonra anladım ki daha önce hiç kimseyi sevmemişim. Bir daha da sevmem..."

Gülümseyip dudağına uzun bi öpücük bırakıp başımı boynuna gömdüm. Belimden kavrayıp geri yatırdığında bacaklarımı beline ve kollarımı da boynuna sarılıp başımı tekrar boynuna gömdüm.

Camdan gelen kuş sesleri ve Altay'ın nefes sesleriyle uykuya bıraktım kendimi.

ALTAY'dan

"Bi kızın her bir yanı mı inat olur be. Simay kalk artık güzelim!" Saçları yüzümü esir aldığında ellerim hareket ettiremiyordum. Çünkü kollarıma sarılıyor. "Ya bebeğim hapis aldın beni kollarına yaaa uyaaaağnn" hareketlenip kafasını kaldırdığında yüzünün önüne gelen saçları üfleyip kaldırdı. "Üflemek aklıma gelmemişti bak" tek kaşını kaldırıp bana baktı "Altay ne diyon?" Gülümsedim "günaydın gülümmm" gülümsedi "gülüüümmm müüüüü" burnuna bir öpücük bıraktım "gülüm gülümmm hadi kalk artık sana şöyle eenn kralından bi kahvaltı hazırlayalım" yatakta dizlerinin üstüne oturup esnedi. "Ay uykum vaaaaarrr" kucağıma alıp yataktan kalktım ve Simayı banyonun önüne bıraktım. "Teslimat tamam iniyorum aşağıya 10 dakikaya yanımdasın." Dudaklarını büzdü "banyoda uyumazsam gelirim Altaycım hadi kolay gelsin" Parmak ucuna çıkıp yanağıma bi öpücük bıraktıktan sonra banyoya girdi.

Gülümsedim ve aşağıya indim. Ben kahvaltıyı hazırlarken Simay güzel sesiyle şarkı söylüyordu.

"DAHA ÇOK BAĞIIIIRR"

"AŞK DENİLEN BUYMUŞŞŞ ÇOK CİDDİ BİR DUYGUYMUŞŞŞŞ BUNA İNANANLARIN HALİ
MAALESEF BUYMUUUŞŞŞŞ" Yabıma gelip sırtıma atladığında birlikte söylemeye başladık.

"Kapattım pencerenin kapılarınııı sürgülerini bir bir çektimmm"

"Sana olan aşkımı yenebilmek için bin bir numaralar çektim ama OLMADIIII KALBİM DURMADIIII DÜŞMÜŞ ELİNE BİR KEZ SEVDANIN"

"Kaçmaya bir yol olmalııı" sırtımdan inip gülmeye başladı.

"Kaçamazsıınnnn" gülümsedim "kaçmak isteyen mi var?" Sırıtıp tabakları masaya götürmeye başladı

"Eee napıcaz bugün" Yanına gidip sandalyeye otururdum. Saçlarını topuz yapmıştı...

"Topuz çok yakışıyor sana" gülümseyip başını eğdiğinde utandığını anlayıp konuyu değiştirdim. "Bugün nikah tarihi almaya gidicez biraz uzun sürücek ama erkenden yapalım çünkü transfer dönemimde zorlanırız" başını sallayıp yemeğini yerken hala onu izliyorum çünkü topuz çok yakışıyor.

"Altay bak bu yemek sen yaptın hatta yesen mi artık?" Gözlerimi kırpıştırıp kahvaltıma döndüm.

(Ah şu gözünü kırpmalarına ölüyorum Altaayyyy)

SİMAY'dan

Yemek bittikten sonra toparlayıp hazırlandık ve nikah işlemlerini halletmek için yola çıktık...

O kadar heyecanlıydım ki. Sağlık raporlarımızı da verdikten sonra koridorda nikah tarihimizin belli olmasını bekliyorduk. Altay bacaklarını titretirken bende tırnaklarımla oynuyordum.

"İçeri geçebilirsiniz" ayağa kalkıp içeri girdiğimizde kağıdı alıp tarihe baktık. 1 hafta sonra.

"1 hafta mı? Kısa değil mi?" Altay da bende şaşırmıştık. Adam bize baktı "en yakın bu tarih var beyfendi. Diğer tarihi 3 hafta sonrasına verebilirim ancak" Altay dudağını büzüp bana baktı "iyi mi?"
Balımı salladım "zaten hızlıca olup biticek bişey. Her şeyimiz hazır yapalım gitsin 1 hafta sonra. Hem gidiş döneminde de uğraşmamış olursun" anlaştıktan sonra odadan çıktık ve arabaya geçtik.

"Demek 1 haftaaaa. 1 hafta sonra karım oluyon he bak haberin olsun"

"Ay saol haber verdiğin için" dudağını büzdü "normalde düğün günü söylicektim de insafa geldim" ikimizde güldüğümüzde Altay arabayı çalıştırdı. Bende ilk önce Altay'ın annesini ve sonra da Gözdeyi arayıp tarihini söyledim.

"Akşam davetlilerin listesini çıkaralım ona göre davetiye basılır" başını salladı "kalabalık bi düğün olucak" dudağımı büzdüm. "Tabi anne ve babamsız bi düğün" Altay'ın yüzü düştüğünde tekrar gülümseyip şarkı açtım.

"Ayyy düğünde bu şarkıyı da çalalımmmm"

Eve geçtiğimizde masanın başına oturup önümüze bilgisayarı aldıktan sonra gelicekleri listelemeye başladım.

"Benim anne baba tarafından bir kaç kuzenim gelir. Teyzemde kesin gelir zaten" başını sallayıp söylediğimleri yazdıktan sonra sıra arkadaşlarımıza geldi.

"Takım için ayrı bi masa ayıralım. En başa da başkan için bir yer ayırırız" gözlerim fal taşı gibi açılmıştı "Ali Koç olan başkan mı?" Gülümsedi "başka hangi başkan olsun güzelim?"

"Merte en arkalardan bir yer yazalım delilik yapıp bozmasın düğünümü" o gülerken bende davetiye modellerine bakıyordum. Sade ve toz pembe bi zarfın içine yine zarif bi not tasarlayıp yazdırmak için gönderdim.

"Çok kalabalık olmadı sanki" listeye baktığımda dudağımı büzdüm "tabi canım. Bi aşiret düğünü kadar olmasa da" gülümseyip listeyi gönderdi.

"Davetiyeleri yarına kadar basmış olurlar herhalde sonra da listeden herkese gönderilir." Salona geçip kendimi koltuğa bıraktım. "1 haftaya kadar her şey yetişsin de başka bişey istemiyorum" yanıma oturup başını omzuma yasladı "yetişicek güzelim" çalan telefonu cebinden çıkarıp açtı. Sefa arıyor yine...

"Tamam kardeşim"
"Gidicez mecbur"
"Son antremanlar artık"
"Hayırlısı kanka. Düğünüde atlattık mı transfer olmak kolay"
Telefonu kapatıp bana baktı. "Görüşmek için İngiltereye gidicekmişim" yine aynı meseleye gelmişti.

"E ne güzel iştee" gülümsedi "gerçekten peşimden gelicek misin?"  Yüzünü ellerim arasına aldım "bereye gidersen git gelicem. İstiyorsan cehennemin dibine git iki elim yakanda çocuk" ikimizde güldüğümüzde birbirimize sarıldık. "Eee acıktım benn" başını kaldırıp düşündüm. "Makarna?" İki yana başını salladığında tekrar düşündüm "Pizza?"

"Ooo yeter ama pizza pizza" kocam haklı tekrar düşünüyorum. "AHA BULDUM! BUZLUKTAKİ MANTILAR!" Gülümseyip başını olumlu anlamda salladığında koltuktan kalktım "HADİ NAŞ NAAŞŞŞ" birlikte mutfağa geçip mantıyı haşladık ve tezgaha oturup yedikten sonra her yeri toparlayıp televizyonun karşısına yayıldık.

"Hayır Altay belgesel izleyip bilgilenmek istemiyorum" kumandayı elinden alıp Netflixi açtığımda gülüyordu. "Bak güzelim diziler burda ne belgeseli Allah aşkına" herhangi bi filmi açıp Altay'ın kolları arasına girdim.

Filmi izlerken başının düşmesiyle uyuduğunu fark edip gülümsedim ve televizyonu kapatıp başını göğüsüme yatırdım. O kadar sıkı sarılmıştı ki...
Buna rağmen bende ona sarılıp kendimi uykuya bıraktım.