Altay'ın telefonunun çalmasıyla uyandım. Uyandık demekiyim aslında göğüsünde uyuyorken ikimizde yerimizden sıçradık. Altay telefonunu açıp konuşmaya başladığında bende yüzümü buruşturup ayılmaya çalışıyordum altay bir anda kalkıp yukarıya çıktığında durumu anlamaya çalıştım. Mutfağa gidip soğuk bi su içtikten sonra dolabı açtım süt alıp yanda duran mısır gevreğinin yanına koydum. Dolapları karıştırırken arkamdan Altay elinde kaseyle yanımda belirdi. "Daha sağlıklı bi kahvaltı yapsan olmaz mı?" Gülümsedim "aslaa ver kasemi açım" elinden alıp mısır gevreği ve sütü döktüm kaşık alıp tezgaha oturduğumda Altay da elinde elmayla karşımda duruyordu. "Yarın maç var..." "gergin misin?" "Hayır. Maçlar beni germez sadece ilk 11de olamadığım için üzülüyorum" yanağını okşadım "o zaman dediklerimi hatırla çünkü hepsini baştan söyleyecek kadar aklım yerinde değil" güldü "hep aklımda. Sende gel maça Gözde falanda orda olucak" gülümsedim "oluurr hem o maçı kaçırırsam olmaz zaten" gülümseyip elmasından bi ısırık aldı. "Akşam antremanı da var bugün. Sen burda kalır mısın yoksa eve mi geçiceksin?" Duraksadım "eve geçsem iyi olur aslında. Duş alırım kıyafetim yok. Yarın sabahta birlikte çıkarız" "pekii antremana kadar napalım istersin?" Aslında hiç halim yoktu dışarı çıkabilicek bir günde değildim. "O kadar halsiz hissediyorum ki. Sadece koltuğa kurulup televizyon izlemek istiyorum galiba" başını salladı "hemeen prensesimin isteğini yerine getirelim" bir anda kendimi Altay'ın kucağında bulmamla gülmeye başladım. "Altay sırtın acır bak indiirr!" Güldü "acımaaazz" beni koltuğa bırakıp yanıma oturdu "eee ne izliyoruz?" Hala gülerek bakıyordum. Bir süre oturup daha doğrusu yatarak çünkü ikimizinde temas bağımlısı olduğumuza eminim. Film izledik Altay'ın antremanı yoğun geçtiği belli olucaktı ki uyuyakalmıştı. Bense saçlarıyla oynamakla meşguldüm film pekte umrumda olmamıştı. Bir süre sonra uyandırmam gerektiğini anlasamda uyandırmaya o kadar kıyamıyordum ki... antrenmana gitmesi gerekiyor ama. "Altayy" kıpırdayıp daha sıkı sarıldı "Antrenman saatin yaklaşıyo ama uyanman lazımm" tek gözünü açıp bana bakmaya başladı. "Saat kaç kii" "şuan 5e geliyo 6 buçuk gibi başlamıyor mu antremanın" yerinde doğruldu "hı hı seni bırakıyım mı eve?" Başımı salladım "oluurr" odasına gidip çantasını aldı ve aşağı geri geldi. "Hadi gidelimm" yerimden kalkıp yanına gittim arabasına bindik ve beni karşı sitenin yani kendi evimin önüne getirdi. "Yarın görüşürüz." Kapıyı açıp indiğimde yüzü asık bir Altay vardı. "Neden suratın asık? Bak eve gidicem aklımı sende bırakma lütfen" zorla gülümsemeye çalışsa da pek gerçekçi olmamıştı "aklın bende kalmasın bitanem iyiyim ben" başımı salladım ve kapıyı kapatıp evime geçtim. Kapımı kapadıktan sonra üzerimdeki Altay'ın tişörtünü fark etmemle gülümseyip kokusunu içime çektim. Yanımda olmasa bile yanımdaymış gibi hissedebilmek o kadar güzel ki... bir gece onu görememek bile garip hissettirdi bana. Oysa ki daha çok yeniydik buna rağmen ona o kadar alıştım ki... odama çıkıp altıma bir şort giydim tişörtü üstümden çıkarmadım. Kokusunu sabaha kadar hissedebilmek istiyordum. Salona inip telefonumdan magazin haberlerine bakmaya başladım. Altayla ilgili gördüğüm haberle gözlerim
fal taşı gibi açıldı.⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️
Ayy bölüm geç geldi özür dilerimm. Bugün derbi vardı. Hayatımda bu kadar boş bir maç izlemedim Galatasarayın boş yere her dakika kendimi yere atması ayrı bir mesele zaten. Neysee sınavlarınız başladıysa şimdiden başarılar dilerimm bölüme vote atmayı unutmayın diğer bölümde görüşürüüüzzzz❤️❤️❤️❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Ne zamandır sendeyim..." (Altay Bayındır)
Chick-Lit"Nolursun kaç kurtar kendini bu diyardan yar."