Sabah otel odasında uyandığımda Altay balkonda sadece şortla telefonda konuşuyordu. Eli cebinde balkonda dolaşırken öyle güzel gözüktü ki gözüme. Telefonu kapatıp gülerek yanıma geldi. "Askım bak bak napıcam iyi izle" tişörtümü kafasına geçirip iki yastığı da kılıflarından kollarına taktı. Hem gülüp hem fotoğrafını çekiyordum.
Tam fotoğrafını çektikten sonra üzerime atlayıp kafadındaki ve kollarındaki yastıklardan kurtulup gülümseyerek bana bakıyordu. Bense hala gülüyordum ve kamera hala açıktı. "Ver bakiyim telefonu bana"
"Yaaa! Çekme çirkinin şuan" kaşlarını çattı "sus kız"
Fotoğrafımı çekip telefonu kenara bıraktı. "Gitmeden güzellce gezelim" gülümsedim "ALIŞVERİŞ" tekrar kaşlarını çatıp burnunu burnuma dokundurdu "zaten burda yaşadığımızda her gün yaparsın. Bugün gezicezzz"dudaklarımı büzdüğümde bi öpücük birakip yataktan kalktı "hadi kalk kalk kalk hazırlaaaann sefayi satıyoruz bugün. O bulur kendine birilerini" gözlerimi kıstım "sadece kendine bulsun" sırıtıp yanağımı sıktı "karım ne derse o" gülümseyip banyoya geçtim. Duş alıp saçımı yaptıktan sonra sade bi makyaj yaptım ve bi elbise seçtim. "BU GÜZEL Mİ BU MU GÜZEL" gözlerini kıstı. "Bu" seçtiğini bırakıp diğerini aldım "tamam bu""YA BANA NİYE SORUYOSUN" gülümsedim "bu daha güzeeeel" gözlerini kıstı "gıcığına mı yapıyosun"
Gülümseyip kafamı salladığımda Altay hızlıca yataktan kalkıp üstüme geldiğinde ufak bi çığlık atıp odanın köşesine kaçtım. "Gıdıklanmaktan nasıl kaçacaksın güzelimm" gözlerimi kıstım "valla tepiklerim seni Altay" ellerini kaldırdığında huylanmaya başlayıp bacağımı kaldırmıştım. "DAHA DOKUNMADIM" gülüyorduk. "YA HUYLANIYORUM" geri çekilip gülmeye devam etti. "Oyun yaptın iyice yaaa!" Hala gülüyorken banyoya girip üstümü değiştirdim. Çıktığımda üzerini düzeltiyordu. "Çok güzel olmuşsun" gözlerimi kıstım "gıdıklamican dimi" gülümseyip başını olumsuz anlamda salladı. "Gıdıklamicammm" yanıma yaklaşıp ellerini huylandığımı bilerek hafifçe belime doladı. Yüzünü boynuma gömüp derin bir nefes aldı.
"O kadar güzel kokuyosun ki" gülümseyip elimi saçlarında dolaştırmaya başladım.Başını kaldırıp elimi tuttu. Otel odasından çıkıp kendimizi dışarı attık. Araba yerine yürümeyi tercih etmiş gibiyiz. El ele gezdiğimiz rast gele sokaklarda bir çok kişinin dikkatini çekiyorduk. Yüzümüzdeki gülümseme her ne olursa olsun hiç solmamıştı. Tek sığınağım olan adamla 4 gün sonra evlenicek olmak. Ve bu adamın benim bütün hayatım olması öyle huzurlu hissettiriyor ki aslında...
"Hadi burda fotoğrafını çekiyim" hızla poz verdiğimde gülümsedim. Altayda gülümseyerek fotoğrafı çektikten sonra bana gösterdi. "Ay çok güzelll" tekrar elini tuttuğumda yürümeye devam ettik. Öyle güzel sokakları vardı ki Manchester'in.
İstanbulu özleyeceğime adım gibi eminim ama. Yanımda Altay varken sanırım bu özlemi atlatabilirim. Altay'ın sürekli fotoğrafımı çekmesi o kadar hoşuma gidiyor ki. Paylaştıklarının çoğunu o çekiyor hatta bazılarını bana atmayıp kendi paylaşıyordu. Şimdi olduğu gibi;
Bi kafeye oturduğumuzda yorulduğumuzu fark edebilmiştik. "Yorulmuşuz yaa!" Gülümseyip yanağımdan bi makas aldı ve menüyü uzattı. "Ne istiyosun güzelim?" Menüden bi tatlı seçtim ve gösterdim. Gülümseyip siparişleri verdikten sonra beklemeye başladık. "Çok güzel bir yer buradı" sırıtmaya başladı "neye gülüyosunn"
"Burda yaşayacak olmamız heyecanlandırıyor beni" bende gülümsemiştim. Burda ben Altay ve...
"Ben sen ve bizim ailemiz" başımı öne eğdiğimde çenemden tutup kaldırdı. "Güzel bir aile kurucaz kendimize bebeğim. Ve ben bu aile birlikte kalsın diye elimden gelenin fazlasını yapıcam. Ne gerekiyosa." Gülümsedim."Biz çok güzel bi aile olucaz Altay."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Ne zamandır sendeyim..." (Altay Bayındır)
Chick-Lit"Nolursun kaç kurtar kendini bu diyardan yar."