"Ayyaş ruhum sayıklıyor"

164 5 0
                                    

"Aşk yok olmak diyor biri
Yar ben yokum yok zaten.
Ayyaş ruhum sayıklıyor
Her zerrem sende çarpıyor
Aşk yok olmaksa şimdiden
Yar ben yokum,bende zaten."

Yine fotoğrafımı çekmişti "Altaayy" gülümseyip "efendiiiimmm" başımı öne eğip kafeden çıktığımda peşimden geliyor ve hala gülümsüyordu. "Sürekli fotoğraf çekiyosunn" başını salladı "her anını yanımda taşımak istiyorum" gülümseyip elini tuttuğumda saçlarımın arasına bi öpücük bıraktı.

"Eee geceye kadar vaktimiz var. Neler yapalım istersin?" Karnımda hissettiğim sancıyla duraksadım. Elimi karnıma getirdiğimde Altay kolumdan tutup korkar gözlerle bana bakıyorken acının geçmesini bekliyordum. Altay'ın koluna sarılıp başımı göğüsüne yasladım. "Geçicek güzelim. Birazdan geçicek" saçlarımı okşarken kolunu sıkıyordum. Yaşadığım en acı verici şeylerden biriydi ama bu ağrılar olmazsa çocuk sahibi olamazdım.

Biraz daha beklediğimde ağrı azalmaya başlamıştı. "Geçiyor mu?" Başımı salladığımda gözümdeki yaşlar Altay'ın gömleğine akıyordu. "Ağlama birtanem" başımı kaldırıp derin bir nefes aldım. "İyiyim." Yanağımı okşayıp alnıma bir öpücük bıraktı. "Hadi otele dönüyoruz dinlenmen lazım" kolunu tekrar tuttum "ama gezicektik"
"Güzelim. Dinlenmen lazım uçağa da binemezsin kötü olursan." Başımı sakladığımda koluna girdim ve otele doğru yürümeye başladık.

Otele varıp odaya çıktığımızda kendimi yatağa bıraktım. Yanına yatıp saçlarımla oynamaya başladığında mayışmıştım. "Sürekli uyuyorum" gülümsedi "sen hep uyuyosun güzelim" güldüm "eveett" gözlerim kapanırken nefesini üzerimde hissediyordum. Daha fazla mayıştıktan sonra Altay'ın elini tutup kendimi uykuya biraktim.

ALTAY'dan
Simay uyurken uçak saati yaklaşana kadar yanında durup karnına masaj yaptım. Saat yaklaştığında çantaları toparlayıp tekrar yanına oturdum.
"Hadi uyan birtanem" başını sallayıp diğer tarafa döndü. Eli hala karnındaydı. Elimi karnına götürüp ovalamaya başladım. "Hala ağrıyor mu" dudaklarını büzüp başını salladıktan sonra gözlerini açıp yüzünü ovuşturdu. "Saat kaç" saate baktım. "Şuan 5. Havaalanına gitmemiz gerekiyo" yataktan kalkıp esnedi "çantaları toplamışsıınnn" gülümseyip yanağımı okşadı. Yanağıma bi öpücük bırakıp banyoya girdiğinde gülümsüyordum.

Ona söylemesemde korkuyordum. Sağlığı düzelsin diye elimden gelen her şeyi yapıcam. Yapmam gereken en büyük şey de her zaman mutlu olması. Bir gün doğum yapıcak olursa riskli bi doğum olucağından ve eğer işler kötüye giderse bebek ve Simay arasında seçim yapılması gerektiğinden haberi yoktu. Eğer sağlığı iyi ilerlerse bu risk azalır tabi. Ama tam tersi olursa...

Banyodan çıktığında daldığım yerden gözlerimi çektim ve gülümsememi tekrar yüzüme getirdim. "Çıkalım hadi" çantasını alıp kapıya doğru yöneldiğinde peşinden gittim. Sefa da diğer odadan çıkıp yanımıza gelmişti.

"Bu ne be kardeşim! Yok muydu gündüz uçağı" Sefa kaşlarını çatarken Simay gülüyordu. "Noldu uykun geldi herhalde" başımı salladım. "3 saat rötar mı olur" Simay koluma dokundu "dua et 3 saat olarak kalsın. Hadi sen koy başını omzuma ben uyandırırım seni" gülümseyip boynuna yaslandım" saçlarımla oynarken iyice mayışıp elini tuttum ve kendimi uykuya bıraktım.

Uyandığımda Simay hala elimi tutuyordu. Sefada başını valizine dayamış uyuyordu. "Günaydınn" gülümseyip esnedim. "Saat kaç oldu?"
"Az kaldı açılır birazdan kapılar" başımı sallayıp tekrar omzuna yaslanıp telefonuma bakmaya başladım.

Anons geçtiğinde yerimden kalkıp Sefa'nın kel kafasına dokunmaya başladım "ya Altaay" sessizce gülüp kafasına vurduğumda yerinde sıçradı. "Kalk lan davar. Ne uyudun be" gözlerini kırpıştırdı. "Nası uyandırma şeklidir bu amk"

Yerinden kalktığında uçağa geçtik. Simay telefonda biriyle yazışırken ben kitabımı arıyordum. "Güzelim kitabımı aldık mı?" Başını salladı "çantaları sen hazırladın birtanem. Benim çantama da bak" yukardan çantasını alıp açtığımda kitabımı buldum ve çantayı geri yerine bıraktım. "Buldumm"

"Doktor kontrole gel diyo" kaşlarımı çattım "neden? Bişey mi varmış nolmuş" gülümsedi "ya normal kontroll düğünden sonra gideriz" iç çekip yerime oturdum. Telefonunu bırakıp koluma sarıldı. Başını omzuma koyup gözlerini kapadı. Kitabı okurken uçak havalanmıştı. Simaysa uyumaya çalışıyordu.

"Uyuyamıyor musun?" Başını salladı. "Neden?"
Dudağını büzdü "garip hissediyorum o sancıdan sonra düzelmiştim ama şuan içimde bi his var"
Yanağını okşadım. "İyi hissetmen lazım güzelim. Sen iyi hisset ki sağlığında iyi olsun." Gülümseyip başını tekrar omzuma yatırdım. Belime sarılıp gözlerini tekrar kapattı.

Simay uyurken Sefayla konuşuyorduk. Düğünden sonra transferim tamamlanıcaktı.

"Altay?" Gözleri kısık bize bakan Simayı görmemizle gülmemiz bir olmuştu. Yüzünde gömleğimin izi vardı. "Ne gülüyosunuz yaa!" Sefaya vurup;
"Gülme lan yengene" hala gülüyorduk ama.

"Ban gülerseniz" gözlerimi kıstım "Eeee?"  Nefes alıp
"Gülerseniz atlarım ha uçaktan" gülmemiz artmıştı. "Askım sen uyku sersemi olabilir misin" başını salladı "olabilirim mi" başını tekrar omzuma koyup gözlerini kapattı. "Ee uyudu tekrar" başımı salladım "uyur o daha çok uyanıp geri uyur" yanağını okşayıp saçlarına bi öpücük bıraktım. Uçak inerken Simay uyanıp tamamen ayılabilmişti.

"Evimi özledimm" koluma girip uçaktan inerken hala esniyordu. "Hala uykun olamaz amaa" gülümsedi "yok kii uyku sonrası o. Ama eve gitsek uyuyabilirim de" kaşlarımı çattım.

"imkanı yok" Sefaya baktıktan sonra bana baktı "sence var mı" olumlu anlamda başımı salladım. "Düğünde de uyur" koluma vurdu "Abartma!" Gülüp yürümeye devam ettim. Havaalanından çıkıp arabaya geçtik. Eve vardığımızda kendimi koltuğa bıraktım. "Ben uyusam burda?" Yanıma gelip elimi tuttu. "Yatağında yaaatttt" esneyip koltuktan kalktım. "Sen napıcaksın?" Dudaklarını büzdü "bişeyler izlerim bende" elini tuttum "yanımda izle ben uyurum" başını sallayıp odaya doğru gitmeye başladı. Yatağa geçtiğimizde yanıma bilgisayarla geldi. Başımı göğüsüne yaslayıp gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

"Ne zamandır sendeyim..."  (Altay Bayındır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin