"En büyük zaafım"

201 12 0
                                    

BEĞENİLER DÜŞMESE OLUR MU ASKLARİMMMMM💗💗💗

⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

Sabah uyandığımda yanımda saçları dağılmış uyuyan Altaylaydım. Dün gecenin ardından ikimizde geç uyumuştuk. Hızlıca üstümü değiştirip mutfağa indiğimde karnımda kelebekler uçuşuyor gibi hissediyordum.

Mutfakta kahvaltı hazırlarken Altay'ın esneme sesini duymamla gülümsedim

"Günaydııııııııınnn" kapının kenarına yaslanıp yüzünü ovarken o kadar komikti ki "günaydın"
Ayılamayınca bebek gibi oluyor... "hadi kahvaltıyaa" masaya oturduğumuzda kahvesinden bir yudum aldığında kendine gelmeye başladı. Kahvaltıyı bitirdikten sonra bahçede oturmaya başladık. Bugün İrfan ve Gözde geliceği için onları bekliyorduk. Bense Gözdeyle mesajlaşıyordum.

Altay dizimde yatıp telefonuna bakarken telefonunu yüzüne düşürdü. "Ananın" gülüyorken ciddileşip bana baktı "komik mi burda burnum kırılmış"
"Abarrttt askım yerinden çıkmıştır ya alt tarafı" gözlerini kıstı "olabilir" gülümseyip burnunun ucuna bir öpücük bıraktığımda Altay da gülümsedi.

"Gözde ve İrfan akşam olmadan burda olurlarmışş"
Ellerini birleştirdi "o zaman akşam güzel bir yerde yemek yeriz" "evett ama yanlarında Can da var" dudağını büzdü "nolucak canım durur yanımızda uslu uslu" gözlerimi kıstım "Can? Uslu?" Derin bie nefes aldı. "Evet... Neyse onunda eğleniceği bir yer buluruz birtanem. Onlar gelene kadar senin biricik sevgilinle yani benimle ilgilenmen lazım" gülüm kollarımı boynuna sardım. Yüzünü boynuma gömdüğünde saçına bir öpücük bıraktım.

"Şarkı söyler misin" kaşlarımı çattım "ben? Sesim güzel değil ki" bana bakıp dudağını büzdü "ne demek güzel değil. Sesin çok güzel ve bana güzel hissettiriyor o yüzden söyle" kafasını tekrar boynuma gömdüğünde gülümsedim. Yanağını okşamaya başlayıp şarkı mırıldandım.

"Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
Güzel yüzün yanakların ıslanır
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
Hüzün,keder yüreğime yaslanır
Sen ağlama
Bir damla göz yaşın yeter
Sen üzülme gülüm..."

Altay da eşlik etmeye başladığında gülümsedim.

"Gece gök yüzünden bir damla yaş düşünce
Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
Hüzün keder yüreğime yaslanır
Sen ağlama...
Bir damla göz yaşın yetet
Sen üzülme gülüm
Gamzende güllerin biter
Yollarıma
Taş koysalar döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim..."

Hala yanağını okşarken başımı başına yasladım. Oturduğumuz salıncağın fa sallanmasıyla mayışsak ta şarkıya devam ediyorduk.

"Sen ağlama
Bir damla göz yaşın yeter
Sen üzülme gülüm
Gamzende güllerin biter
Yollarıma taş koysalar döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim.
Sen ağlama.
Bir damla göz yaşın yeter.
Sen üzülme gülüm
Gamzende güllerin biter
Yollarına... taş koysalar döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim..."

Noktalarını da mırıldandıktan sonra Altay başını kaldırıp bana baktığında gözlerinin içi parlıyordu.

"Sence kötü bi ses miydi sesin?" Dudağımı büzdüm
"Ben cevaplıyorum. Değil... sesini duyamayacağım bir gün olursa kahrolurum çünkü. Sabah sesinle uyanmanın verdiği huzuru anlatamam sana. Sesini benden esirgersen nasıl kahrolucağımı da..."
Sadece gülümsedim. Ama eminim ki gözlerimin içi de gülüyordu "gözlerinin içi gülüyor güzelim...
Ve ben bu gözlere ömrümün sonuna kadar bakabilirim" boynuna sarılıp kokusunu derin bir nefesle içime çektim. Kokusu...

"Seni çok seviyorum Simay... Seni kaybetmekten korktuğum kadar hiç bir şeyden korkmuyorum" yanağını okşayıp alınlarımızı birleştirdim.
"Sana söz veriyorum. Hiç ayrı kalmak zorunda kalmayacağız. Eğer buna yeltenen olursa da başarısız olur. Sen benim en büyük zaafımsın. Ve hiç bir sebep seni benden alsın istemiyorum"

Dudağıma bıraktığı öpücükle ayrıldık ve telefonum çaldı. Arayan tabi ki Gözde.

"Simoş biz geldikkk yan evinizdeyiz" gülümsedim "tamammm geliriz bizde yanınıza"
Altay yerinden kalkıp ellerini beline koydu "ohooo bunlar bizim en güzel anlarımızın katili mi olucak böylee" Telefonu kapatmamıştım. "NE DİYO O EŞŞEK" İrfan'ın sesiyle gülmeye başladık. "Kardeşim. Her dakika aramasanıza ya! Hayır belki özel bişey konuşuyoruz"
"Oğlum özel konuşmanın içerisindeyken telefonu niye açıyorsunuz" lafa atladım "Arayan Gözde çünkü benim zaafım var o kıza" Altay kaşlarını çattı
"AAAAA HANİ BENDİM EN BÜYÜK ZAAFIN HAİN KARI" telefondakiler gülerken ben şaşkınlıkla Altaya bakıyordum. Altayda gülüyordu. "Gül sen gül ben göstericem sana" İrfan lafa atladı "ALTAY SEN GÖTÜ KURTAR KARDEŞİM KAPATIYORUZ BİZ ÇOCUKLU Bİ AİLEYİZ BEBEMİZE BAKMAMIZ LAZIM" telefonu kapadığında ayağa kalkıp bende ellerimi belime koydum. Altay sırıtıp "kaçmam lazım dimi?" Başımı olumlu anlamda salladığımda bahçede koşmaya başladık. Altay'ın sırtına atladığımda Altay beni çimlere yatırdı. "YA AMA BENİM SANA BİLEY YAPMAM LAZIM SEN NE KARISIYOSUN" Altay gülümserken onu gıdıklamaya başladığımda kendini yanıma attı. Dizlerimin üstüne oturup gıdıklamaya devam ederken o kadar güzel gülüyordu ki. Beklemediğim bir anda beni tekrar çime yatırıp ellerini başımın iki yanına koydu "şimdi seni gıdıklasam çok güzel gülüceksin. Ama yorulucaksında" masumca gülümseyip başımı yana eğdim "acı bana" gülümseyip ayağa kalktığında bende yerimden kalktım. "Şimdilik affedildiniz hanımefendi" kaşlarımı çattım "zahmet oldu"
Dudaklarını aşağı doğru eğdi " BAK BAK BAK"
Gülümsediğimde yanağımdan makas aldı. "Hadi hadii hazırlanalımda denize gidelim bak Gözdelerde hazırlanıyolardır" başını olumlu ablamda sallayıp belimden kavradı. Birlikte odaya gidip hazırlanmaya başladık.
⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️

Ayyy tatlıs bi bölüm oldu hee. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum asklarimmmm❤️❤️❤️

"Ne zamandır sendeyim..."  (Altay Bayındır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin