"Vazgeçmem"

316 17 2
                                    

Hosgeldiniiizzz vote ve yorum atabilir misiniz🥹🥹🫶🏼

⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

Telefon çaldığında yabancı ama tanıdık bir numaraydı. Masadan kalkıp açtığımda geri kapamak istesem de yapamazdım sanırım. "Simay. Biliyorum benden hiç hoşlanmıyorsun ama baban ve annen iyi değil."
"Neyi var?" Oldukça sakin ve soğuk bir ses tonuyla kuzenime cevap verdim. "Araba kazası yapmışlar şuan İstanbuldalar." Neden İstanbul? "İstanbulda ne işleri var ki?"
"Senin için gitmişlerdir. Annem anlatırken ağlıyordu ama senin adın geçti. Simay için falan dedi" Ya yine yaptıkları bir oyunsa? Beni kendilerine çekmek için yapamayacakları şey yoktur. "Tamam. Peki hangi hastanede bilgin var mı Oğuz?" Hastaneyi öğrendiğimde masaya geri döndüğümde Altay'ın meraklı bakışları üzerimdeydi. "İyi misin sen?" Gözdeye baktım "kötü mü gözüküyorum"
"Yanii biraz" Altay kolunu belime sardı. "Kiminle konuştun güzelim?" Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım. "Emin misin yalan söylediğine."
"Yalan olmasa bile İstanbula gelme amaçları beni almaktır."

Altay derin bir nefes alıp konuştu "Şöyle yapalım. Hastaneden doktor bir tanıdığım var. Annenle babanın oraya giriş yapıp yapmadığını ondan öğrenelim. Eğer gerçekten bişey olmuşsa yanlarına gidersin. Gideriz." Başımı olumlu anlamda salladım. Altay bahsettiği adamı arayıp kayıtlara bakmasını söylediğinde telefonu kapatıp beklemeye başladık. "Can uykulu öğlen uykusuna yatıcak. Biz kalksak olur mu?" Gülümsedim. "Olur hatta bizde kalkalım"
Hepimiz vedalaştıktan sonra arabalara geçtik. "Eee eve mi gidelim?"
"Olur." Şarkı açmaya bile istekli değildim "o zaman eve gidiyooz" gülümseyip arkama yaslandım ve yolu izlemeye başlarken Altay'ın telefonu çaldı. Arabayı kenarda durdurup açtı. "Altay. Kardeşim kayıtlarda ya da acil girişte söylediğin iki isimde kimse yok."
"Tamam kardeşim çok saol" telefonu kapattığında elimle yüzümü kapatıp öylece duruyorken Altay kolumu okşuyordu. "Ne yapmaya çalışıyolar yine"
Başımı kaldırdığımda endişesi gözlerinden okunuyordu. Sanırım benim için endişelenen tek kişi Altay. "Neden böyleler bilmiyorum ama sana zarar vericek bişey olmasına izin vermem"
"Yanlarında yaşamamı istiyorlar. Uzun süredir ekrana da çıkmadığım için bıraktığımı anladılar demek ki ama seni de görmüşlerdir o kadar magazin paylaştı."
"Biz de paylaştık" diye ekledi Altay. Amaçları kendi mutluluklarıydı. Benim iyiliğim onların umrunda değil. "Bir kere daha yaptılar aynısını. Beni alıp gitmek istiyolar"
Altay derin bir nefes alıp yüzümü elleri arasına aldı.
"Şimdi eve gidiyoruz ama benim evime. Sonra da yeni bir haber gelene kadar hep benimle kalıcaksın. Tamam mı?" Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra dudağımın kenarına bir öpücük bırakıp arabayı çalıştırdı. İlk önce benim evimden bana bir kaç kıyafet aldıktan sonra Altay'ın evine geçtik.
"Şimdi senin moralini yerine getiricek bişeyler yapmamız lazım" gülümsedim. Bana ne kadar iyi geldiğini bi bilsen kendine ödül verirsin Altay...
"Buldum! Alışverişe gidiyoruz" duyduğum an gözlerim açıldı. Beni kısa sürede iyi tanımış...
"Oluuurr" gülümsedi "baak duyduğunda keyfin yerine geldi gittiğimizde nası mutlu olursun"
Altayla tekrar evden çıkıp alışveriş merkezine doğru yola çıktık. Müzik açmamıştım ve bu seferlik bu görev Altaya düşmüştü. En sevdiğim şarkıyı açtığında gülümsemeye başladım.

Vardığımızda arabayı otoparka bırakıp alışveriş merkezine el ele girdik. Fazla kalabalık değildi bu yüzden rahattık.

Gün boyu alışveriş yapıp fazlasıyla eğlenmiştik. Altay'ın telefonunun çalmasıyla merakla onu dinledim. "Simaylayım annem sen nasılsın?"
"Bilmem ki Simaya sorarım dışardayız şuan"
Noldu der gibi kafamı salladığımda Altay telefonu kulağından uzaklaştırdı. "Akşam annem eve davet ediyor. Simay'da gelsin diyor ister misin?" Gülümsedim. "Olur aslında eğer işin yoksa" Altay tekrar telefonu kulağına aldı. "Anne akşam yanındayız." Telefonu kapattı. "Ay heyecanlandımm" gülümseyip başımı omzuna koydu saçıma öpücül bıraktıktan sonra konuştu. "Bugün canını sıkan şeyleri az da olsa aklından çıkarabildim mi?"
Gülümseyip Altaya baktım. "Yanındayken bir çok şeyi unutup sana odaklanıyorum. Aklımda senden başka bişey olmuyo"
"Ayrıca bugün o kadar güzel geçti ki. Teşekkür ederim..." "teşekkür etmene gerek yok ki bitanem. Her günümüz böyle güzel geçicek inan bana"

Akşam üzeri geri eve döndük duş aldıktan sonra hazırlanmaya başladık. Heyecanlıydım. Annesiyle hatta ailesiyle ilk defa tanışıcam...
sade giyinip yine sade bir makyaj yaptım. Zaten makyaj malzemelerimden azını getirmiştim. Aklımın bir köşesinde hala annem ve babamın ne yapmaya çalıştığını düşünsemde çok takmamaya çalışıyordum. Neredeyse her sene yapıyorlar bunu...

İkimizde hazır olduğumuzda evden çıktık ve Altay'ın ailesinin evine doğru yola çıktık... yol boyu yine ailesinden konuştuk. Bense kafamda onlarla nasıl davranacağımı planlıyordum. Evlerine vardığımızda arabadan inip binanın önünde Altay'ın abisinin gelmesini bekledik. Abisi geldiğinde ilk onunla tanıştım. Yanında da eşi vardı

Birlikte yukarı çıktığımızda kapıyı bize Aybars açtı...

"Aaa anne oyuncağımı veren abla geldi!" Gülümsediğimde Aybars Altay"a sarıldı.
"Hoşgeldiniz kızım" annesi ablası ve babasıyla selamlaştıktan sonra yemek masasına geçtik.

"Ee Simay senin iş hayatın nasıl" gülümseyip cevapladım. "Ben uzun bir süre çalışmamayı düşünüyorum." Altay'ın ablası hızla lafa girdi "eee ekrana çıkıyorsun sürekli yorucu olur illaki." Olumlu anlamda başımı salladım. Yemek bittikten sonra masayı toplamalarına yardım ettim. Sonrasında akşam boyu salonda oturup sohbet ettik. O kadar güzel ve sıcak bir aile ortamıydı ki...

Senelerdir hiç böyle bir aile ortamı görmemiştim. Onların böyle olması. Hatta bana sıcak kanlı davranışları o kadar iyi hissettirdi ki bana...
Anne ve babası bana kızım diyordu...
Ablasıyla da sık sık aramızda konuşuyorduk. Konu aileme hiç gelmemişti. Altay büyük ihtimalle bahsetmiştir...

Saat 22:00 olduğunda yanımda oturan Aybars'ın uykuya daldığını ve başını koluma yaslandığını fark edip saçıyla oynarken konuşulanları dinliyordum.

"Abla Aybarsı bi ara bize bıraksana. Şuna bak Simay'ın yanından ayrılmıyo bide koluna yatmış"
"Sus Altay uyandırıcaksın çocuğu" koluna hafif vurduğumda Ablasıyla birlikte gülümsediler.
"Aybars sürekli bahsedip duruyor sizden. İsmini dilinden düşürmüyor hatta. Zaten Altay'a çok düşkün. Bir de yanına sen eklendin" gülümsediğimde Altay'ın babası kafa girdi. "Ama bak maşallah kızımıza. Altay aferin oğlum" hepimiz güldüğümüzde Aybars uyandı. "Simay gidicek mi dayı?" Altay gülümseyip saçını okşadı. "Saat geç oldu dayım. Bi gidelim sonra sen de gelirsin olur mu?" Başını sallayıp bana baktı. Bana sarıldıktan sonra annesinin yanına gitti.

Bir süre sonra herkesle vedalaşıp eve doğru yola çıktık. "Eee sevdin mi bizimkileri?" "Sevmek ne kelime. O kadar güzel hissettim ki... uzun süredir böyle sıcak bi ortama girmemiştim. Hele annen... o kadar tatlı bi kadın ki" Altay gülümsedi "hepsi çok sevmiş seni. Sevmeseler belli ederlerdi zaten"
Eve vardığımızda üzerimizi değişir değişmez uyumuştuk...

Bugünü asla unutmam...

⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️⬆️

Ayyy uzun bir bölüm olduuu. Umarım beğenmişsinizdir bebeklerrrr❤️❤️❤️
Vote atarsanız çok sevinirim

"Ne zamandır sendeyim..."  (Altay Bayındır)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin