"Ne zamandır sendeyim..." (Altay Bayındır)

"Vazgeçmedik,Vazgeçmeyeceğiz"

Fenerbahçe Trabzon maçındaki olaylar hakkında yorumlarda konuşalım mı? Bu şerefsizliğin hesabı elbet sorulur.

⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️⬇️

"Yapma güzelim. Ağlama daha fazla yalvarıyorum ağlama." Başımı kaldırıp Altaya bakıyordum. Söyleyecek söz yoktu. İstedikleri sadece Altay'ın göğüsünde uyumaktı.

"Ne istediğini biliyorum. İzin ver istediğini gerçekleştirelim" arabaya binmeme yardım edip arabayı hızlıca denizin kenarına sürdü. Arabayı durdurup arkadan bana oldukça bol olan ceketini üzerime bıraktıktan sonra eliyle göğüsünü gösterdi. Buruk bir gülümsemeyle göğüsüne yattığımda o şarkıyı açtı...

"AĞLAMA BEN AĞLARIM"

Ceketini üzerime örttüğünde kendimi öyle huzurlu hissediyordum ki. Duygularını kontrol edemiyordum resmen. Saçlarımda elleri gezerken şarkıyla birlikte mırıldanıyor ve arada saçlarımın arasına öpücükler konduruyordu. İyice mayıştığımda Altaya baktım.
"Uyu güzelim" anlıyordu beni. Konuşmasam bile...

Kendimi uykunun kollarına bırakırken Altay'ın kokusuyla gittikçe iyi hissetmeye başlamıştım.

Gözümü açtığımda evimizde ve hatta yatağımızdaydım. Aşağıdan gelen sesleri duyup yataktan kalktım ve merdivenleri inmeye başladım.

"Lan yok! Yukarda yatıyo Simay kalkın gelin bize sıkıldık anasını!"

"Oğlum ne var düğünümüz varsa düğüne kadar uykuya mı yatalım illa! Yapıcak işimizde yok zaten kalkın gelin işte. Bak yoksa alır karımı ben gelirim ha!"

"Tamam hadi bekliyorum"

Salona gülümseyerek geçtiğimde Altay beni görüp gülümsedi. "İrfanla mı konuşuyodun?" Başını sallayıp eliyle yanımda oturmam için işaret etti.

Yanına oturup bacaklarımı kendime çektim. "Ben en son arabada uyuyordum?" Sırıttı "periler seni buraya taşımış" gülümsedim "hangi perilermiş onlar" dudağını büzdü "tam karşında" burnuma bi öpücük kondurup kolunu omzuma doladı. "Can şarkı söylüyordu ben konuşurken. Şimdi burda da bi konser dinleriz" gülmeye başladım. "Göbüşlüm benimmm" Altay başını indirip gözlerime baktı.

"Bizimde tıpkı Can gibi bir bebeğimiz olucak." Gülümsedim.
"Ve ben hem ona hemde zana öyle güzel bi hayat yaşatıcam ki" yanağını okşadığımda gözlerini kapadı. Hayallere daldığına o kadar eminim ki.

Kapı çaldığında gözlerini açtı. Ayağa kalkıp kapıya doğru giderken Altay peşimde mızırdanıyordu.

"İnsana hayal de kurdurtmuyo bunlar karı koca ya!"
Kapıyı açtığımda Can hızlıca üzerime atlayıp bana sarıldı. Gözde ve İrfan içeri geçtiğinde Can hala kucağımdaydı.

"Hayırdır lan kaç saat gel gel dedin geldik yüzün beş karış. Surata bak" Altay yerine oturup dudağını büzdü "işim vardı" Gözde gülmeye başladı. "Ne işi mesela"

"Hayal yengem hayal. Hayallere daldım gittim ta ki kapının zilini kocan öküz gibi çalana kadar" Gözde gözlerini devirdi. "Kapıyı ben çaldım Altay"

İşte pot kırdın hadi düzelt bakalım Altaycım
"Ney?" Gözde başını sallarken İrfan gülerken karnını tutuyordu. "Noldu lann karıma öküz mü dedin ben mi yanlış duydum" ikiside gülerken Altay utanıyordu. "Ya utandı kıyamaamm" saçlarını karıştırdım. "Öküz falan ayıp oldu yani"

"Ya sen olduğunu bilsem öküz mü derdim Gözde. Valla kocan sandım" Altay irfana sürekli koca diyordu. Ama gözde ve irfan biz evlendiğimizde bunun acısını iyi çıkarıcak gibiydi.