"Tamam anne Simay'ın da çok selamı var size öpüyoruz" Altay telefonu kapadığında nazar boncukları ve takı dükkanlarıyla dolu bir sokakta el ele yürüyorduk.
"Son 2 günümüzde İrfan ve Gözde burda olucaklar. Onlarla da vakit geçirmiş oluruz" Altay gülümseyip kolunu omzuma doladı. "O güne kadar baş başa ilk tatilimizin tadını çıkaralım o zaman birtanem" Saçıma öpücükler kondururken etraftaki bazı insanlar bizi tanımış olucaklar ki bize bakarak gülümsüyorlarlar. "Eee eve geçip hazırlanalım mı? Denize gireriz" Gülümsedim "çookk güzel olur" Arabaya geçtiğimizde şarkıya kendimizi kaptırdık.
"Değişmem gülüşünüü tüm dünya benim olsa da"
"Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsaaa bir damla su vermem çöllerde kavrulsa daaa"
Eve vardığımızda hızlıca giyinip aşağıya indik. Altay mutfakta kahve içiyordu. "Ohooo evden çıkıcaz sen kahve içiyosun. Hem bana yok mu?" Gülümseyip yabındaki bardağı gösterdi. "Sana yapmazsam dinleyeceğim azarı ve dayağı tahmin ederek yaptım bebeğim"
"Ne alakaaa gayet sakin biriyim ben ayrıca" Altay sırıtıp başını öne eğdi. "Ya tamam bazen" "Bazen?" Gözlerimi kıstım "Altay!" Gülmeye başladı "Bazen güzelimm bazen" ikimizde gülüyorduk. Yanında kendim olabildiğim yapacağım hareketleri yargılamayan tek kişiyle birlikteydim. Sanırım en büyük şansım bu...
"Hadiii bitir kahvenide gidelim ya" "Altay boğazıma dizdin yaa küçük çocuk musunn" Altay dudağını büzdü. "Sen bebeğim deyince bende" "Ooyyyy bebeğimmm" yanaklarını sıkıp iki yanağına da öpücük bıraktım. Bardakları lavaboya bırakıp evden çıktık.
Eve yakın sakin ve fazlasıyla lüks bir plaja gelmiştik. Buraya en son Damlayla gelmiştik. Sahi Damlayla uzun süredir buluşamıyorum... "Nereye daldın yine güzelim?" Altaya bakıp gülümsedim. "Hiçç hadii gidelim çok terledim ben" Altay gülümseyip tişörtünü çıkardı. Bende bikinimin üstündeki elbiseden kurtulup saçlarımı açtım. "Saçların o kadar güzel parlıyo ki" gülümsedim.
"İltifata boğmak yerine denize girelim artıkk" Altay'ın elinden tutup kıyıya geldik. Merdivenlerden indiğimde su buz gibiydi
"Buz gibiiii" Altay gülümseyip peşimden geldi. "Alışırsın"
Suda vakit geçirirken fark ettim ki tek ünlü biz değiliz. Ve denizin diğer kıyısında bu tarafı çeken bir çok kamera vardı. Yarın magazinlerde boy boy fotoğraflarımız olucak. Bunları düşünmek yerine Altay'a odaklıydım. Yorulduğumda kollarımı boynuna dolayıp ağırlığımı ona veriyordum.
"Ama hareket edince de üşüyorum" başını olumlu anlamda sallayıp merdivene doğru yüzmeye başladık. Sudan çıkıp yerimize geçtiğimizde Altay sipariş veriyor bense fotoğraf çekiliyordum. "Hani beeenn" yanıma gelip yanağımı öptüğünde o kadar güzel bir poz yakalamıştım ki. "Ay çok güzel olduu"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yine paylastımm" Gülümseyip yanağımdan makas aldı. Yine etrafta bizi görenler konuşup gülümsüyordu. Yakışmışlar denme seslerini duymak o kadar mutlu ediyor ki beni...
Sipariş ettiği yiyecekleri görünce duraksadım. "Ben bu tatilden 5 kilo fazla çıkarım" Altay kaşlarını çattı. "Her sabah benimle antrenman yapıcaksın ne kilosu"
Gözlerim fal taşı gibi açıldı "nasıl yani?" Başını sallayıp patatesten alıp ağızıma tepti "Ya saol ya!" Gülüyordu gün boyu biraz denize girip güneşlendikten sonra plajdan çıktık. Arabada yorgunluktan hiç konuşmadan yolu izledim ve Altay'ın elini tutuyordum. Eve geçtiğimizfe hava kararmaya yakındı. Duş alıp bahçede havuz başında oturup Altayı beklemeye başladım.
