38.BÖLÜM

5.4K 288 111
                                    

Giray'ın peşinden gittiğimde duvarın kenarına oturmuş.Kafasını kapatmıştı. Duraksadım.Mutsuz olmasına dayanamıyordum.Mutsuz olmamıza dayanamıyordum.Kaç yıl oldu,kaç ay oldu,kaç gün geçti...Neler yaşadık ama birbirimizden kopamadık.Her zaman o pamuk ipliği gelip bizi birbirimize bağladı.

Kopmaya da niyetim yoktu hani.Ben Giray'dan başkasını bilmemiştim.İlk sevgilim diyordum ona içten içe.Çünkü kalbimde olan tek sevgilim oydu.Başkası kalbime uğramamıştı bile.O kapıları açamamışlardı.

Öylece duvara yaslandım.Sıcak olan hava daha da kavuruyordu yüreğimi.Her Temmuz ayı kapılarını sonuna kadar açan ve  onu bekleyen yüreğim,karşısında sahibini görmenin tadını çıkarıyordu.

Neydi bizi bir türlü oldurtmayan?Neydi bizi ha bire yokuşa süren?Aşk neden bu kadar savaşa dayalıydı?Yoksa zaten aşk savaşmak mıydı?

Binlerce soru vardı aklımda.Düğüm düğümü bağlıyor,kalbimde öylece kalmasını sağlıyordu.Ne demiştim,hani herkes bazen kaybolmuş hisseder.Ben de öyle hissediyordum ama Giray yanımdayken kaybolmuşluk hissi kendini, evini sonunda bulan bir küçük çocuğa dönüştürüyordu.

Kış ayını 3 yıldır yaşayan ruhum,nihayet güneşi görmüştü.Sevinci bu yüzdendi.Coşkusu bu yüzdendi.

Kırmak istemiyordum onu.Gözlerine bakarak ona aşkımı haykırmak istiyordum ama sanki bir şey beni tutuyor.Kelepçe gibi ruhumun ona kavuşmasını sağlayan kilit bir türlü kırılmıyordu.Belki de o kilidi sadece sahibi çözebilirdi.Giray çözebilirdi...

Onunla mutlu olacağıma beni inandıracak tek kişi oydu.Hani kalbimin hep onun için attığını fakat aklımın da onu kabullenmesini sağlamak için savaşmalıydı.

Onu unutmak için savaşmıştık,aklım ve ben... fakat kalbim her zaman yenilgiye uğratmıştı bizi.

Kafasını kaldırdı ve gözlerimi buldu gözleri.Derin bir nefes çekti içine.O da yorulmuştu,yorulmuştu ama gidemiyordu.Tıpkı benim gibi.Gitmek istese de gidemiyordu.Dinlenmek istiyordu ama aslında bunu hiç de istemiyordu.O benimle mutsuz olmaya da vardı ve fakat mutlu olması gereken,düşünmemiz gereken bir kızımız da vardı.

Beni kaçıran,öldürmek isteyen insanlar kızıma zarar verebilirlerdi.Bir anneden canice çocuğunu ayıran insan ile kızımı nasıl aynı çatı altında barındırabilirdim?

Sende kızını babasından ayırdın?Bu da bir nevi canilik?

Kafamı ellerimin arasına aldım. Düşünmekten yorulmuştum.Beni her zaman yokuşa sürükleyen iç sesimi öldürmek,işkence çektirmek istiyordum. Tıpkı onun bana yaptığı gibi.

Giray ayağa kalktı.Yanıma doğru yürüdü. Uzun boyu önümde beni koruyan bir çınar misali serildi üzerime.

"Konuşalım mı?"diye sordum.Suçumu anlamış gibi titreyerek çıkmıştı sesim.

"Olur."dedi sessizce.O da bir şeyleri halletmek istiyordu.Farkındaydım kırgındı bana.Ama tam 3 yıl olmuştu.Her gece,her sabah,her an düşünmüştüm.Aklımı az çok toplamıştım.En azından öyle sanıyordum. Belki de kendimi kandırıyordum.Bir nevi avutuyordum.

Ellerimi,karnımın üzerinde birbirine bağladım.Adımlarımı yere vura vura attım.İkimiz de sessizce birbirimize mesafe koyarak yürüyorduk. Öptüğüm, seviştiğim, en yakınım olan adam,sanki en uzağımdı.En yabancı olanımdı.

Korkarak kafamı ona doğru çevirdim. Adımlarım yavaşlamıştı.Gözlerim,yukarıya doğru çıktı.Gözlerine dikildi. Sessizdi, sakindi,dalgaları durulmuştu.

"Özür dilerim."dedim çekinerek.Bana döndü ve gözleri parlayarak baktı.Beklemiyordu.Benden bir adım beklemiyordu.

"Seni,kızından ayırmam canilikti.Beni anla diyemiyorum şuan çünkü bunun anlaşınılacak bir noktası yok.Sadece bil ki çocuğum için."dedim.Kafamı yere çevirmiş.Ona bakamıyordum.

TÜRKÇE HOCAM|YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin