Gözlerini aralayan Haneul pencereden dışarıya bakan Jungkook'u görmüş ve hafifçe doğrulmuştu.
Kıpırdanma sesini duyup arkasına bakmıştı Jungkook. Üstünde iç çamaşırından başka bir şey yoktu. Parmaklarının arasında da sigarası vardı.
"Günaydın bebeğim. Rahat uyudun mu?"
Jungkook sigarayı dudaklarına değdirdiğinde "Sigara içmenden hoşlanmıyorum." demişti Haneul. Jungkook da içine çektiği dumanı pencereden dışarıya üflemiş ve "Anladım." diyip sigarayı pencerenin mermerinde söndürmüştü.
İzmariti orada bırakıp hızlıca Haneul'ın yanına geldiğinde yatağın kenarına oturmuş ve elini Haneul'ın diğer tarafına koyarak ona doğru yaklaşmıştı.
Tam öpecekken kafasını çevirmişti Haneul. Jungkook da "Hey?" demiş ve hafifçe geri çekilmişti.
"Sigara kokuyorsun."
Alnını Haneul'ın omzuna dayayan Jungkook derin bir nefes verdiğinde "Ayrıca günaydın." diyerek Jungkook'a karşılık vermişti.
Kafasını kaldırmıştı Jungkook. "Resepsiyona rahatsız olduğunu söyledim. O da doktora haber verdi."
Doğrulup "Ne? Ama pansumanları yapılacak bir sürü insan var." demişti Haneul. Jungkook da "Başka hemşire yapar." demişti ona.
"Buraya kaytarmaya gelmiyorum, olmaz. Bunu daha önce konuşmuştuk Jungkook. Sevgilin olduğum için kaytarma hakkım yok. Ayrıca bu önemli değil. Sevgilin de olsam olmasam da hemşireyim ben."
Olumsuz anlamda kafa sallayan Jungkook gülümseyerek "Hele bir öğrensinler..." demişti ona. Ardından Haneul'ın yanağına bir öpücük kondurup "Seni çalıştırmazlar bile." diyerek geri çekilmişti.
Jungkook yorganın altındaki Haneul'ın çıplak bedeninde gözlerini gezdirdiğinde "Evlendiğimizde ise senin işlerini yapmak için dört dönerler." diyerek kıkırdamıştı.
Kapının çalmasıyla duraksamıştı ikisi. Haneul da doğrulmuş ve "Kim o?" diye seslenmişti kapıya doğru bakıp.
"Haneul benim."
Üstüne doğru eğilen Jungkook'u hafifçe ittirip yorganı üstünden atan Haneul komodonin üstündeki kilodunu almış ve hızlıca giymişti.
"Geliyorum Bay Oh!"
Jungkook kaşları çatık bir şekilde doğrulmuştu yatakta. "Bu ne şimdi?" demişti ve sütyenini giyen Haneul'a bakmıştı.
"Resepsiyon rahatsız olduğunu söyledi. Kontrol etmek istedim."
"Sikerim bu piçin kontrolünü" diyerek Haneul'a doğru bakmaya devam etmişti Jungkook sinirle. Haneul da yerdeki çilekli pijamayı alıp Jungkook'a doğru fırlatmış ve "Giyin." demişti ona sessizce.
Tişörtünü giyen Haneul "Bir saniye, geliyorum!" demiş ve pijamasını da giyip Jungkook'a "Sessiz ol." demişti. Sonra kapının yanına gelmişti hızlıca.
Jungkook pijamayı giymiş, yatağın bir ucunda otururken kapının ordan görünmediğine emin olmuştu Haneul.
Kapıyı aralamış ve "Günaydın Bay Oh." demişti gülümseyerek. Doktor da "İyi misin?" diye sormuştu.
"Ah, evet. Sabah... çok halsizdim. Karnım ağrıyordu. Kalkamadım yataktan, kusura bakmayın."
Gülümsemişti doktor. "Sorun değil." demiş ve "Muayene edeyim istersen?" diye sormuştu.
Olumsuz anlamda kafa sallamıştı Haneul. Jungkook ise göz çukurlarını ovalamış ve kendini sakinleştirmeye çalışmıştı.
O adamın hareketleri her geçen gün Jungkook'un sinirini bozuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny 2 | JJK
FanfictionZaman durmaz. Durmamıştı da. Yıllar geçmişti o günün ardından. Jungkook'unu kaybeden Haneul liseyi bitirmiş ve üniversiteye başlamıştı. Hatta üniversitesini bitirip mezun olmuştu iyi bir hemşire olarak. Hayatına devam etmekten başka çaresi yoktu. ...