Duraksayan Haneul geri çekilip Jungkook'a baktığında ne diyeceğini bilememişti. Yanlış anladığını düşünmüştü onu. "N-ne şansı?" diye sorma gereği duymuştu her ne kadar anlamış olsa da.
"Bizim için bir şans. İkimiz için."
Alayla gülmüştü Haneul. "Sen ciddi misin?" dedikten sonra. "Seni ölen sevgilimin mezarına getirdim farkında mısın?"
Olumlu anlamda kafa sallamıştı Jungkook. "Bu yüzden şans diyorum." demiş ve onun gözlerinin içine bakmaya devam etmişti.
"Seni mutlu edebi-"
"Olmaz."
Haneul önüne dönüp ilerlediğinde kolundan tutup kendine doğru çevirmişti Jungkook onu. Ardından "Kendin de bunu dilemiyor musun?" diye sormuştu. "Hayatına devam etmen gerekiyor işte. Benimle et. Dene sadece."
Kolunu onun elinin arasından çekip "Jungkook'a benzediğimin farkındasın!" demişti ona.
"Evet! Kullan beni işte!"
"Hayır! Saçmalamayı kes!"
Haneul önüne dönüp hızlı adımlarla ilerlediğinde "Jungkook da bunu isterdi." demişti peşinden giderek. "Onu unutmamı isterdi. Onun yerine başka birini koymamı değil."
Daha da hızlandırmıştı adımlarını Haneul. Joonhyun'dan uzaklaşmak istemişti. Ama o daha da hızlanmıştı Haneul hızlandıkça. Arkasından ilerlemiş, önüne geçip onun durmasını sağlamıştı.
"İkimizin farklı insanlar olduğunun farkındasın. Benzemem bir şeyi değişti-"
Haneul'ın ona attığı tokatla sözü kesilen Jungkook'un kafası sağ tarafa yatmıştı. Haneul da geri doğru bir adım atmış ve elleriyle ağzını kapatmıştı hızlıca.
Anlık bir sinirle vurmuştu ona. "Özür dilerim!" demişti ardından. Jungkook'a yaklaşmış ve "İyi misiniz?" diye sormuştu.
Doğrulmuştu Jungkook. Elini yanağından indirmiş ve dolu gözleriyle Haneul'a bakmıştı. "Hala misiniz diyorsun."
Jungkook etrafa bakınıp "Tamam." dediğinde derin bir nefes vermiş ve arkasını dönüp arabaya doğru ilerlemişti. Korkak adımlarla da Haneul gitmeye başlamıştı peşinden.
Neden ona vurmuştu bilmiyordu. Bu neyin siniriydi onun bile farkında değildi. Sadece saçmalamıştı.
Arabaya vardıklarında şöför koltuğuna geçen Jungkook arabayı çalıştırmış ve Haneul'ın binmesini beklemişti. Kapıyı açan Haneul hiçbir şey demeden binmişti arabaya. Jungkook da gaza basmış ve arabayı normalden biraz daha hızlı kullanarak otelin önünde gelmişti.
"İn."
Haneul gözlerini Jungkook'a çevirmişti. "Siz?" diye sormuştu kısık sesiyle. Jungkook da alaylı bir şekilde gülümsemiş ve tekrar "İn." demişti ona.
Kapıyı açıp arabadan inmişti Haneul. Kapıyı kapatır kapatmaz da Jungkook gaza basmış ve yolda gözden kaybolmuştu.
...
Young Ae telefonu açıp "Alo?" dediğinde yatağın kenarından kalkan Haneul "Ben yine saçma salak şeyler yaptım." demişti.
"Ne? Ne yaptın?"
Derin bir nefes verip "Onunla Jungkook'un mezarına gittik." demişti Haneul. Young Ae de "Anlamadım, bu mu saçma?" demişti. "Hayır bekle. Anlatıyorum acele etme." Young Ae tüm dikkatini Haneul'a verdiğinde "Benden bir şans istedi." demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bunny 2 | JJK
FanfictionZaman durmaz. Durmamıştı da. Yıllar geçmişti o günün ardından. Jungkook'unu kaybeden Haneul liseyi bitirmiş ve üniversiteye başlamıştı. Hatta üniversitesini bitirip mezun olmuştu iyi bir hemşire olarak. Hayatına devam etmekten başka çaresi yoktu. ...