Dağınık saçlar...
Eski nizam kalmadı siluetimde de dağlarda da.
Beni gören beşeriyet de farkında,
Her bakışım tarumar.
Bir yaprak,
Sonbahar vakti ayrılığını anlatır sararak.
Volta atar gibi bir gülüşle ileri gider,
Bir hastalıkla da geri,
Gönlüm sanki salıncak.
Gündüzlerin kıymetini anladım,
Bir gece vakti sarsılarak.
Anlayamazsın beni,
Yürüdüğüm tüm yollar türap.
Odamın karanlığında yaşlar akıtarak yazdığım yaralı satırlarım var.
Kırılsın kanadım,
Başlasın intiharlarım ve ağrılarım.
Konuşsun dualarım,
Yaşlara vesile olsun umutlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLAT
PoesíaKalemimi harekete geçiren Eylül'de duyulan çığlığımın sesiydi. Her satır intihara yelteniyor yıllardır, yaşamaya hevesi kalmamış kağıdın gözyaşları... Annemin dediği gibi "Satırlara dökülen mürekkebim kadar konuşsaydı keşke dilim." Bazen gözyaşı dö...